Peki davayı üç gün içerisinde çözmeyi beklediğimizi de söyledi mi? | Open Subtitles | هل اخبركم ايضا اننا نتوقع ان ننتهى من هذه القضية خلال ثلاثة ايام |
Görüldüğünün farkındaysa rota değiştirmesini beklediğimizi düşünecektir. | Open Subtitles | ان عرف انه مراقب سيتوقع منا ان نتوقع تغيير مساره |
Eve bırakalı bir saat oldu, Burada beklediğimizi de biliyor. Carl! | Open Subtitles | لقد تجاوزت الساعة منذ اوصلته وهو يعلم اننا جميعا ننتظره هنا كارل |
İnsanlar hava alanında bekliyor ama neyi beklediğimizi bilmiyorum. | Open Subtitles | الناس ينتظرون في المطارات كما أعتقد ولكنني غير واثق مما ننتظره |
- Beni istersen, dışarıdayım. - Rocco'ya beklediğimizi söyle, Tom. | Open Subtitles | اذا احتجت لشيء يا مايكل فأنا بالخارج - قل لروكو أننا سننتظر فقط - |
Ama onu beklediğimizi anlayacak. | Open Subtitles | ولكنه سيعرف أننا فى انتظاره عندما يرى... |
Bunu beklediğimizi biliyordunuz. | Open Subtitles | ليس هناك كنت تعلم أننا ننتظرها |
Ve neden bu kadar uzun süre beklediğimizi merak edeceklerdir. | Open Subtitles | و سيتسائلون , لما إنتظرنا كل هذه المدة ؟ |
İlk birkaç ayda yerleşim planında kaç araba beklediğimizi. | Open Subtitles | كم سيارة نتوقع منك أن تطرحها خلال الشهرين المقبلان. |
Böyle birşey beklediğimizi sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أظن أننا نتوقع شيء من هذا القبيل |
Ziyaretçi beklediğimizi bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أكن أعلم أننا نتوقع زوار. |
Branson, bagajlarını boşaltınca hastaneye gidip Leydi Sybil'ı yemeğe beklediğimizi hatırlat. | Open Subtitles | (برانسون) عندما تنتهي من إنزال الحقائب اذهب للمشفى و خبر الآنسة (سيبل) من أننا نتوقع تواجدها للعشاء |
Açıkçası neyi beklediğimizi bilmiyorum. | Open Subtitles | صراحةً، أنا لا أعلم ماالذي ننتظره. |
Onu beklediğimizi biliyorlar ama bu bir şeyi değiştirmeyecektir. | Open Subtitles | إنه يعلم أننا ننتظره لكن هذا لن يمنعه |
Yok ya, onu beklediğimizi biliyordur. | Open Subtitles | لا، لا بد أنه يعلم أننا ننتظره |
Eğer bir şeye ihtiyacınız olursa, ben dışarıda olacağım, tamam mı? Rocco'ya onu beklediğimizi söyle. | Open Subtitles | اذا احتجت لشىء يا مايكل فأنا بالخارج - قل لروكو أننا سننتظر فقط - |
Bir parça beklediğimizi sanıyordum. | Open Subtitles | كنت أظن أننا سننتظر |
Göt kardeşine onu beklediğimizi söyle. | Open Subtitles | اخبر اخيك اللعين اننا فـي انتظاره |
Arkadaşına onun olduğunu bildiğimizi ve kanıtlayamazsak bile onu beklediğimizi söyle. | Open Subtitles | أخبر صديقك أننا نعلم أنه الفاعل... وحتى لو لم نستطع إثبات ذلك فسنكون في انتظاره. |
Onu beklediğimizi söyleyin. | Open Subtitles | اخبرها اننا ننتظرها |
Lüzum yok, beklediğimizi biliyor. | Open Subtitles | لابأس، هي تعلم اننا ننتظرها |
Bu günü çok uzun zamandır beklediğimizi biliyorum. | Open Subtitles | أنا... أعرف أننا إنتظرنا هذا اليوم طويلاً، |
Onlara duvarcıları beklediğimizi söyle. Bir sonraki emre kadar daha başka birşey gönderemeyiz. | Open Subtitles | اخبرهم أننا ننتظر البنائين ولا نستطيع توصيل أيّ شيء حتى اشعار آخر |