"bekleme odasındaki" - Traduction Turc en Arabe

    • غرفة الانتظار
        
    • بغرفة الانتظار
        
    • الإنتظار غرفة
        
    Gerçi bekleme odasındaki yemek durumu, yani yetersizliği beni endişelendiriyor. Open Subtitles ولكنني قلق بشأن وضع طعام غرفة الانتظار أو عدم وجودها
    Hem çalışanlardan hem de bekleme odasındaki insanlardan aldığım bilgi. TED التعليم من قبل الأشخاص خلف شباك الاستقبال والتعليم من قبل الأشخاص في غرفة الانتظار أيضًا
    Hala kararsızdım ve bekleme odasındaki bütün New Yorker dergilerini okumuştum. Open Subtitles كنت ما زلت المشككين وأود أن قرأت بالفعل كل نيويوركر في غرفة الانتظار.
    Yani, bekleme odasındaki arkadaşım Müslüman ve bir sorunu yok. Open Subtitles أعني، صديقي بغرفة الانتظار مسلم ولا يواجه مشكلة
    İşte, bekleme odasındaki kadın olmak böylesine zor. Open Subtitles الإنتظار غرفة في الزوجة كونك صعوبة مدى هذه بالمستجدات لأطلعها سأذهب عذراً,
    bekleme odasındaki 16 hasta da rahat değil. Open Subtitles هناك 16 مريضاً في غرفة الانتظار ليسوا مرتاحين ايضاً
    Lütfen bekleme odasındaki jüriyi getirin. Open Subtitles أرجو أن تصطحب المحلفين إلى غرفة الانتظار
    Biz de sizin gibi bekleme odasındaki kavgaya çok şaşırdık. Open Subtitles لقد فُوجئنا مثلك بالشجار الذي حدث في غرفة الانتظار.
    O bekleme odasındaki sevimli genç kızlarda olmayan ama bende olan bir şey var. Open Subtitles لا تمكله أي من هؤلاء الفتيات المحبوبات الموجودات في غرفة الانتظار
    Lütfen kıyafetini giyin, ve başkalarına da bulaşmasın diye bekleme odasındaki yeri sil. Open Subtitles من فضلك تأهب, امسح بقعة الدم من غرفة الانتظار لكي لا يتعرض أي أحد آخر
    bekleme odasındaki tatlı kıza babasının öldüğünü söylemem gerekeceğini düşünmeye başlamıştım. Open Subtitles ‫كنت قد بدأت أعتقد ‫أنه سيكون علي إخبار ‫تلك الفتاة اللطيفة في غرفة الانتظار ‫بأن والدها قد مات
    Tam da bekleme odasındaki şirin küçük kıza babasının öldüğünü söylemek zorunda kalacağımı düşünmeye başlamıştım. Open Subtitles ‫كنت قد بدأت أعتقد ‫أنه سيكون علي إخبار ‫تلك الفتاة اللطيفة في غرفة الانتظار ‫بأن والدها قد مات
    bir kızım var Addison... bekleme odasındaki çocuklardan daha küçük bir kızım var bu konumuzun dışında konumuz dışında mı? Open Subtitles لدي ابنة أديسون ابنة اصغر من هؤلاء الاطفال في غرفة الانتظار -ليس هناك صلة
    bekleme odasındaki bey bir koruma görevlisi, değil mi? Open Subtitles الرجل الذي برفقتك في غرفة الانتظار هو حارسٌ شخصي, أليس كذلك؟ -
    (Gülüşmeler) Sonrasında bir çok yetişkinden öğrendim ki -yaklaşık 200 yetişkini tedavi ettim- eğer hastalarımın bekleme odasındaki eşlerinin kim olduklarına bakmasaydım, kendi kendilerine kabullendikleri cinsiyet kimliklerinde gay, heteroseksüel, biseksüel veya aseksüel olup olmadıklarını tahmin etmeme imkan yoktu. TED وبالتالي فقد تعلمت من العديد من البالغين مع العلم أنني قمت برعاية مئتي بالغ تعلمت منهم أنّه إن لم أنظرخلسةً نحو شركائهم في غرفة الانتظار لن أكون قادراً على التخمين أفضل من فرصة التخمين إذا ما كانوا مثليّ الجنس كذكورأو مستقيمين أو ثنائيي الجنس أو لا جنسيين في تقرير جنسهم
    Siz, şu bekleme odasındaki kadınsınız. Open Subtitles أنتِ السيدة من غرفة الانتظار
    Tam da bekleme odasındaki şirin küçük kıza babasının öldüğünü söylemek zorunda kalacağımı düşünmeye başlamıştım. Open Subtitles بدأت بالظن أنّي سأضطّر لإخبار الفتاة الصغيرة التي بغرفة الانتظار أن والدها تُوفي
    - Peki ya hastanenin bekleme odasındaki adamlara saldırmanız? Open Subtitles كان ذلك دفاعاً عن النفس - ماذا عن الرجال الذين هاجمتهم بغرفة الانتظار -
    bekleme odasındaki Monet reprodüksiyonunu beğendin mi? Open Subtitles (هل أعجبتكَ لوحة (مونيه ...الجديدة بغرفة الانتظار
    Ne zamandan beri işini yapmaktansa bekleme odasındaki eşleri bilgilendirmeye bu kadar meraklısın? Open Subtitles - ؟ ذاتها العملية من أكثر الإنتظار غرفة ! في

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus