Hatta Belçika, Çekoslovakya ve Fransa'dan gelen yabancı Yahudiler bile. | Open Subtitles | حتى اليهود الاجانب من بلجيكا وتشيكوسلوفاكيا وقطعا من فرنسا ايضا |
Belçika'da vergisi en yüksek ithal mal nedir, biliyor musun? | Open Subtitles | أتعرف ماهو أكثر منتج مستورد أرغب بمنعه عن بلجيكا ؟ |
Belçika ve Fransa'ya giren Alman taburlari ilk basta terör estirdi. | Open Subtitles | استخدمت القوات الألمانية المتقدمة عبر بلجيكا وفرنسا ، الإرهاب منذ البداية |
Bu insanlar Belçika'ya kaçabilmek için ondan paralarını almaya gelenler. | Open Subtitles | كل أولئك الرجال جاؤوا إليه بمالهم لكي يهربوا إلى بلجيكا |
Burası Verdun, Belçika'daki NATO Karargâhı'nın hemen kuzeyinde Fransa'da bir muharebe alanı. | TED | هذه فيردان، ساحة معركة في فرنسا وتقع تماما شمال مقر الناتو فى بلجيكا. |
Ama Tanrı 1917 yılında, Belçika'da bir bok çukurunda ona cezasını verdi. | Open Subtitles | ثم أنجز الرب هذه المهمة نيابة عنى فى حفرة من الطين فى بلجيكا عام 1917 |
Brüksel'de yaşıyor. Belçika'da. | Open Subtitles | انها تعيش فى بروكسل انها فى بلجيكا كما تعلم |
Anne, uzun zamandır Belçika'dasın ama aksanın düzelmemiş. | Open Subtitles | أمي، كنتِ في بلجيكا منذ لكن لا تزالين محافظة على اللهجة |
Genelde Belçika, Hollanda ve Fransa'daki zengin Yahudiler yolcu vagonlarıyla getiriliyordu. | Open Subtitles | غالبا اليهود الميسورين... من بلجيكا وهولندا وفرنسا يصلون عبر قطارات ركاب |
Neyse, bütün Fransa'yı dolaşıp İsviçre'ye geçtik, sonra Belçika, ve şimdi de Amsterdam'dayız. Evet, bitmiş gibi. | Open Subtitles | على أي حال سافرنا من فرنسا إلى سويسرا و بلجيكا و نحن الآن في أمستردام |
Belçika'da film yaptıklarını bile bilmiyordum. | Open Subtitles | لا أعرف حتى أنهم يصنعون الأفلام في بلجيكا |
Anlamıyor musun. Düşündüğüm şey bizim, ve Belçika'nın geleceği! | Open Subtitles | ألا تفهمين ,اننى أفكر فى مستقبلنا و مستقبل بلجيكا ؟ |
Belçika gerçekten çok nazik, fakat ben sadece işimi yaptım. | Open Subtitles | انه كان لطيفا جدا من بلجيكا ,. ولكنى كنت أقوم بواجبى. |
Bir yıl geçmeden Polonda, Norveç, Hollanda, Belçika ve Fransa istila edildi ve Almanlar Paris'e girdi. | Open Subtitles | و لكن في السنة الأخيرة بولندا , النروج , هولندا , بلجيكا و فرنسا اجتيحت و الألمان دخلوا باريس |
Belçikalı bir yapımcıyım, Belçika'dan arıyorum, ve romanınızla ilgileniyorum... | Open Subtitles | أنا منتجل بلجيكي ، للتو وصلت من بلجيكا وأنا مهتم كثيرا بروايتك.. |
Evet beyler! Hollanda, İtalya, Belçika Bankalarını soyan Mercedes çetesi şimdide Fransaya geldi. | Open Subtitles | إذا يا رجال، بعد ضرب بنوك هولندا، إيطاليا، بلجيكا |
Belçika'ya toplam 121 asker ve subay ile 24 değiştirme gelmişti. | Open Subtitles | قدمنا الي بلجيكا و نحن 121 ضابط و جندي بالاضافه الي 24 جندي بديل |
Belçika'ya asker ve subay 121 kişi ve 24 yedekle gelmiştik. | Open Subtitles | قدمنا الي بلجيكا و نحن 121 ضابط و جندي بالاضافه الي 24 جندي بديل |
Ve İngilizler'in şarap yapmaya kalkacağı gün, benim Belçika'ya döndüğüm gün olur. | Open Subtitles | وعندما الرجال الإنجليز يَعملونَ له نبيذ بأنفسهم، أَعُودُ لبلجيكا. |
Neyse ki Belçika'dan gelmiş bir çiftle tanıştık bazen bir araya geliyoruz. | Open Subtitles | من حظنا لقد ألتقينا بزوجين جاءوا من البلجيك نراهم مابين كل حين |
Belçika mülkünü korumaya yardım eden her kim olursa, onun ödüllendirileceğini söylemişti. | Open Subtitles | أكّد لي أن أي واحد ساعدَ على حِماية الملكية البلجيكية سَيُكافئ جيّداً |
Ben bir Belçika vatandaşıyım ve beni alıkoymaya hakkınız yok! | Open Subtitles | أنا مواطن بلجيكي, ولا يحق لكم أن تحجزوني هنا |
"... Polis, kadının çantasında Belçika yapımı bir tabanca buldu..." | Open Subtitles | بالحقيبة النسائية الصغيرة وجدت الشرطة مسدسا بلجيكيا |
- Bir de kola. Belçika usulü yeşil salata istiyorum. | Open Subtitles | و واحد كوكاكولا، و أرغب بسلطة هندباء بلجيكية |