Hastalıklı bir yolcu belirtiler henüz ortaya çıkmamışken-- belirti görülmeyebilir de, dünyanın diğer ucuna gidebilir | TED | يمكنُ للأشخاص المصابين ركوب الطائرة، والسفر نصف الطريق حول العالم قبل بداية ظهور الأعراض، هذا إذا ظهرت الأعراض أصلًا. |
Mantıklı bir tepkidir, dolayısıyla belirti olarak sayılmaz. | Open Subtitles | يصبح له مبرره و بالتالي لا يصبح أحد الأعراض |
Oğlunla konuşmak istediğini söyle. Yaşadığına dair bir belirti bilgi almaya çalış. | Open Subtitles | أطلب أن تتحدث الي ابنك أطلب علامة علي أنه مازال حياً |
Teşhise yönelik önemli belirti ise, kafanın arkasında üçüncü bir göz çıkması. | Open Subtitles | علامة التشخيص الرئيسيه هى العين الثالثه حلف رأس المضيف |
O zamandan beri insanların değişeceğine dair bir belirti yok. | Open Subtitles | منذ ذلك الحين لم توجد علامات على أن البشر سيتغيرون |
Hayır, kasırga geldiğine dair hiçbir belirti yok. | Open Subtitles | لا ، يا سيدي . ليس هناك مؤشر على شيء من هذا القبيل |
Ama şu an herhangi bir belirti yok. Hastalığın belirtileri çıkmadan yıllarca yaşayabilirsin. | Open Subtitles | لكن حالياً ، ليس لديكِ اي اعراض ، يمكنك العيش سنوات قبل ظهور أي عرض |
Aqua tofana saydam, tatsız bir zehirdir ve ölümü hiçbir belirti olmadan getirir. | Open Subtitles | إنه طوفان من العداء الصريح. إن الموصلات تموت بدون إشارات جيدة. |
Ama başka herhangi bir belirti yok. Bence fazla endişelenmenize gerek yok. | Open Subtitles | لا أجد اي من هذه الأعراض لا يوجد ما يدعو للقلق بشأن ذلك |
Kuluçka dönemi, başkalarına bulaştırabilme süresi. Bazen belirti göstermeden hastalık bulaştıranlar olur. | Open Subtitles | فترة الحضانة، لأي فترة عُدي الشخص، أحياناً الأشخاص يُعدوّن بدون ظهور الأعراض حتّى |
Hipertansiyon genelde belirti göstermez ama tehlikelidir. | Open Subtitles | إرتفاع ضغط الدم عاده من الأعراض ولكنه خطر |
Ama zorla girme ya da saldırı olduğuna dair bir belirti yok. | Open Subtitles | لكن لا يوجد علامة على دخول قسري، أو اي هجوم عدواني. |
Çalışıyorum. Eve geleceğine dair iyi bir belirti olarak algıladım. | Open Subtitles | أنا أعمل سأعتبرها علامة جيدة عندما تأتي للمنزل |
Zaten hasta mıydı, belirti gösteriyor muydu? | Open Subtitles | هل كان مريضاً من اي شيء؟ هل اظهر علامة على ذلك؟ |
Kurallar böyle. Tedavi edildi ve tekrar muayene edildi. Hiçbir belirti göstermiyor. | Open Subtitles | كان يخضع لاعادة التاهيل ولم يظهر اي علامات بعد |
Fakat iyiyseniz eğer belirti göstermiyorsanız bunun üzerinde düşünmenizi istiyoruz. | Open Subtitles | ولكن اذا كنت بخير ولم تظهر عليك أي من علامات المرض |
Ses açısından bir belirti, ne bileyim kilise çanıdır, tadilat veya trafik sesi de mi yok? | Open Subtitles | علامات سمعيّة مثل قرع اجراس او بناء او ازدحام ، أي شيء؟ |
Eğer bariz bir şekilde anal sekse aşırı meraklıysa, bu bir belirti, bunu gözlemleyebilirsin. | Open Subtitles | فلو أنه يمارس أوضاعاً شاذه كثيراً معك فهذا مؤشر فإنتبهي لذلك |
Bu hastalık herhangi bir belirti göstermeden yıllarca kendisini saklayabilir. | Open Subtitles | المرض يمكن ان يبقى كامن لسنوات قبل ان تظهر اي اعراض. |
- Cylonların onları takip ettiğine dair belirti var mı? | Open Subtitles | أتوجد أي إشارات أن السيلونز يقومون بتتبعهم ؟ |
Üç kurbanın ve belirti göstermeyen kız çocuğunun mide içeriğini görüntüledik ve katalogladık. | Open Subtitles | قمنا بفرز وفهرسة محتوى المعدة على جميع الضحايا الثلاثة، بالإضافة إلى أعراض الإبنة |
Aslında araçta biri olduğuna dair pek de fazla belirti yoktur. | TED | لا توجد هناك في الواقع دلالة أن هناك شخص على متنه. |
Bak, eğer herhangi bir belirti yaşar veya hissedersen beni ara. | Open Subtitles | اسمعي، إن وجدتِ نفسكِ تعانين مِن أيّة عوارض أخرى، اتّصلي بي. |
İlk belirti budur. | Open Subtitles | الآن، أترى إن هذا، عادة، يكون هو العلامة الأولى0 |
Annemde en ufak bir belirti bile görülürse o davacı grubun başını çekerim. | Open Subtitles | لو ظهر على أمي أقل الاعراض سيكون اسمي اول اسم في الدعوى التي سارفعها |