Belki senin evliliğin yürümedi... çünkü partinde çok fazla eğlenmiştin. | Open Subtitles | ربما لم ينجح زواجك لأنك استمتعت كثيرا فى الحفلة |
Kim bilir, Belki senin hakkında konuştular. | Open Subtitles | حسنا , ربما أنت من كانوا يتكلمون عنه , من يدري ؟ |
Belki senin için benden daha uygun biri... şu anda. | Open Subtitles | ربما هي ملائمة بشكل أفضل لك منّي في هذه اللحظة. |
Belki senin için bir istisna yapabilirim. | Open Subtitles | حسناً، ربما في حالتك سأعمد إلى الإستثناء |
Softball oynadığını da söylersen, Belki senin yeni annen olabilir. | Open Subtitles | أخبرني لثد لعبت في الجامعة الكرة ربما سوف تحظى بزوجة أب |
Evet, Belki senin için Bayan Lamborganini. | Open Subtitles | نعم ، حسنا ، ربما لك ، الانسه لامبرغيني. |
Ama Belki senin için "İdari Gözetim"den daha iyi bir şeyler ayarlayabilirim. | Open Subtitles | لكني ربما أستطيع خدمتك فيما هو أفضل ممن تحسين وضعك في السجن |
Belki senin gibi üniversiteye 11 yasinda gitmedim. | Open Subtitles | ربما لم أذهب مثلك إلى الكلية و عمري 11 سنة |
Belki senin beklentilerini karşılamıyorum ama eğer onu incitirsen benden her şeyimi almış olursun. | Open Subtitles | ربما لم أكن كما توقعتني ولكن إذا أذيتها انت ستخيب كل توقعاتي |
Belki senin uygulamanın dediği "Bilinmeyen dil" ölü olan Eski Yunan veya Manca dilleridir. Manca mı? | Open Subtitles | ربما لم يستطع برنامج الترجمة ترجمتها بسبب كونها لغة قديمة، كاليونانية القديمة أو المانكسية |
Belki senin korkutucu bir yansıman olduğu için onu terkediyorsun. | Open Subtitles | ربما أنت تهجرها لأنها تشكل الإنعكاس المخيف منك |
Belki senin için geçmiş zaman, benim için değil. | Open Subtitles | ربما أنت كنت تحبينه أما أنا فلازلت |
Belki senin için geçmiş zaman, benim için değil. | Open Subtitles | ربما أنت كنت تحبينه أما أنا فلازلت |
Belki senin için yeterince yardıma muhtaç biri değildi. | Open Subtitles | أَو ربما هي ما كَانتْ محتاجةَ بما فيه الكفاية لَك. |
Belki senin için, insanları kurtarmaktan fazlasıdır. | Open Subtitles | ربما هي بالنسبة لكِ , أكثر من إنقاذ الأشخاص فحسب |
Tatlım, bir bakalım. Belki senin bilmediklerindendir. | Open Subtitles | عزيزي, دعما ننظر اليها ربما هي اصليه , لا تعرف |
Onurumu... Belki senin kaybettğin birşeyle değiştirebilirim. Annemin kolyesi ! | Open Subtitles | شرفي , ربما في المقابل سأعطيك شيئاً قد فقدتيه |
Belki senin hayatında... Bende bir sürü şey oluyor. | Open Subtitles | ربما في حياتك انت لأن لدي الكثير من الأمور التي تجري |
Ama Belki senin hayatını kurtarır ve oğlun da yaşar. | Open Subtitles | لكن ربما سوف انقذ حياتك وحياة إبنك |
İşe yaradı. Oh, Belki senin için. | Open Subtitles | ـ هذا جيد ـ ربما لك |
Bak, Belki senin için yedek kayıtları alabilirim. | Open Subtitles | حسناً, ربما أستطيع أن أعطيكي بعض الأشرطة |