"beni öpmeye" - Traduction Turc en Arabe

    • تقبيلي
        
    • تقبلني
        
    • بتقبيلي
        
    • وقبلني
        
    • يقبّلني
        
    • أن يقبلني
        
    Onunla ilgilenince Paw Paw olduğumu sanıyor ve beni öpmeye çalışıyor. Open Subtitles في كل مرة اعتني بها تظن بأنني باو باو وتحاول تقبيلي
    Ve şimdi Bay Burns'ün odasında beni öpmeye çalıştı. Open Subtitles والآن، في أرباع السّيد بورنس , حاول تقبيلي.
    Bu çocuk kapıya geldi, beni öpmeye çalıştı, sonra kustu ve ağlamaya başladı. Open Subtitles ،هذا الغلام يأتي إلي باب منزلي ،يحاول تقبيلي ثم يتقيأ ويبدأ البكاء
    Eğer durmazsan, Isak'a, senin sürekli beni öpmeye çalıştığını söylerim. Open Subtitles لو أنك لن تنصرف ، فسأخبر إسحاق أنك تحاول دائما أن تقبلني
    Bırak bitireyim, beni öpmeye başladı.. Open Subtitles دعيني أنهي كلامي بدأت بتقبيلي و أنا
    Elimden telefonu aldı ve beni öpmeye başladı. Open Subtitles أخذت هاتفي وقبلني.
    beni öpmeye çalıştığınızda ne kaçırdığınızı görmek için mi? Open Subtitles تفتقدين ماذا كنت ستحصلين عليه عندما حاولتِ تقبيلي سابقاً؟
    Zavallı Dave. beni öpmeye çalışırkenki yüzü gözümün önünden gitmiyor. Open Subtitles ديف المسكين, بقيت أرى وجهه عندما حاول تقبيلي.
    Bak, belki birden söyleyeceğim ama dün gece beni öpmeye çalışmadığın için kendime güvenim azaldı biraz. Open Subtitles لعل هذا صريح، لكن أشعر بريبة لعدم سعيك تقبيلي أمس
    Jones'ın beni öpmeye çalıştığını söyleseydim ne yapardı düşünsene. Open Subtitles تخيلي ماذا سيفعل لو قلت له أن جونز حاول تقبيلي
    Sen beni öpmeye çalışırken, bir dakikalığına çok şaşırdım, ve... derdimi anlatmaya kalkıştığımda ise, sen kaçtın. Open Subtitles ، لذلك عندما حاولتي تقبيلي ، تفاجئت لبرهة و عندما أفقت ، كنت قد رحلت
    O günden beri, ölü suratıyla beni öpmeye çalıştığı rüyalar görüp duruyorum. Open Subtitles لديّ حلم يواصل بمراودتي بخصوص وجهه الميت يحاول تقبيلي
    Yatakta ve çıplaktık. beni öpmeye çalıştı ve uyandım. Open Subtitles كنا في الفراش وقد حاول تقبيلي ثم استيقظت
    Ya senden hoşlansam sen de bunu anlasan ve beni öpmeye çalışmasan burada öylece otursak, birbirimizle konuşsak ve yakınlaşsak? Open Subtitles ماذا لو احببتك وانت عرفت ذلك وماذا لو لم تحاول تقبيلي وجلسنا هنا فحسب
    Ama beni öpmeye çalışmadan, ...muhabbet etsek ve birbirimize iyi geceler desek belki birbirimizi yine görürüz. Open Subtitles ولكن إذا لم تحاول تقبيلي بإمكاننا التحدث والتحدث وقول ليلة جيدة وربما بإمكاننا رؤية بعضنا مجدداً
    Ve yine konuşsak bu sırada da beni öpmeye çalışmasan. Open Subtitles والاستمرار في الحوار ومازلت لا تحاول تقبيلي
    En son beraber kutladığımız bayramda, beni öpmeye çalışmıştı. Open Subtitles آخر مرة إحتفلنا بمناسبة سوياً حاول تقبيلي
    Eğer durmazsan, Isak'a, senin sürekli beni öpmeye çalıştığını söylerim. Open Subtitles لو أنك لن تنصرف ، فسأخبر إسحاق أنك تحاول دائما أن تقبلني
    beni öpmeye çalışmıştı ve ben öpmemiştim. Open Subtitles استمرت بمحاولاتها ان تقبلني , ولم اكن مندمجا مع الامر حينها
    - Kucaklaması tamam ama beni öpmeye devam ediyor. Open Subtitles لا بأس بالعناق لكنه يستمر بتقبيلي أيضآ
    Phil Erica'dan ayrılıp, sahilde beni öpmeye çalıştı. Open Subtitles انفصل (فيل) عن (إيريكا) وقبلني على الشاطئ
    Peter arabasıyla beni eve getirdi... ve beni öpmeye başladı. Open Subtitles وأعادني بيتر إلى المنزل بسيارته.. وبدأ يقبّلني.
    Savaşın bittiği gün beni öpmeye çalıştı. Thames Nehri'ne attım onu. Open Subtitles لقد حاول أن يقبلني في يوم النصر "وأوقعت به في نهر "التايمز

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus