Gözaltı memuru eski bir arkadaşımdı. beni içeri aldı. | Open Subtitles | مراقب السجن كان صديقاً قديماً لي، وقد سمح لي بالدخول |
Müdür beni içeri aldı. | Open Subtitles | المدير سمح لي بالدخول |
"beni içeri aldı. Sandalyeyi gördüm." | Open Subtitles | هو سمح لي بالدخول ورأيت كرسي |
Evde yoktu ama ev arkadaşı beni içeri aldı. | Open Subtitles | لم تكن هناك ولكن رفيقتها بالسكن سمحت لي بالدخول |
Mısır çerezi Christy beni içeri aldı. | Open Subtitles | كريستي كاركر جاك سمحت لي بالدخول |
Hizmetçiniz beni içeri aldı ve burada, seni beklememi söyledi. | Open Subtitles | مدبره منزلكِ أدخلتني. قالت أني أستطيع أنتظاركِ هنا. |
Umarım rahatsız etmiyorumdur. Carlos beni içeri aldı. | Open Subtitles | (أتمنى أن لا تمانعي (كارلوس سمح لي بالدخول |
Baban beni içeri aldı. | Open Subtitles | أبيك سمح لي بالدخول |
Kazanı yakan beni içeri aldı. | Open Subtitles | الرجل الطيب سمح لي بالدخول |
Calcifer beni içeri aldı. | Open Subtitles | كالسيفار" سمح لي بالدخول" |
Kusura bakma, hayatım. Jeriba beni içeri aldı. | Open Subtitles | اسفة ، عزيزي جيريبا) سمح لي بالدخول) |
Austin çıkmadan önce beni içeri aldı. | Open Subtitles | (أوستن) سمح لي بالدخول قبل أن يخرج. |
- İş arkadaşların beni içeri aldı. | Open Subtitles | -أحد زملاءك سمح لي بالدخول |
Uh, Tim beni içeri aldı. | Open Subtitles | (تيم) سمح لي بالدخول |
beni içeri aldı. | Open Subtitles | سمح لي بالدخول |
Jen'i arıyorsan, beni içeri aldı ve gitti. | Open Subtitles | إذا كنت تبحث عن (جين)، سمحت لي بالدخول وذهبت. |
- Annen beni içeri aldı. | Open Subtitles | والدتك سمحت لي بالدخول. |
- O gitti, beni içeri aldı. | Open Subtitles | لقد غادرت ؛ و سمحت لي بالدخول |
Ev sahibiniz beni içeri aldı. | Open Subtitles | مالكة المنزل سمحت لي بالدخول |
Kızıl beni içeri aldı. | Open Subtitles | الفتاة الصهباء أدخلتني |
Hayır, kızıl saçlı beni içeri aldı. | Open Subtitles | كلا الفتاة الحمراء أدخلتني |