Hala benim hatam olmadığını herkes bildiği halde niye bu kadar umutsuz göründüğümü bilmiyorum | Open Subtitles | ما زلت لا أعرف لماذا كنت مستميتاً كي يعرف الجميع أنها لم تكن غلطتي. |
"Defalarca benim hatam olmadığını söylemene rağmen." | Open Subtitles | حتى لو إنّك أخبرتني مراراً وتكراراً" ."بإنها لم تكن غلطتي |
"Defalarca benim hatam olmadığını söylemene rağmen." | Open Subtitles | "حتى لو إنّك أخبرتني مراراً وتكراراً بإنها لم تكن غلطتي". |
ve annemin beni alışını ve beni yatağıma yatırıp, kulağıma bunların benim hatam olmadığını fısıldamasını. | Open Subtitles | و أمي تحملني و تضعني على فراشي و تهمس أنها ليست غلطتي |
Biliyorum.İyi davranmaya çalışıyorlar. benim hatam olmadığını biliyorlar. | Open Subtitles | انهم يحاولون أن يكونوا لطفاء و كل شئ لكن منطقياً , انهم يعرفون أن هذه ليست غلطتي |
Ona benim hatam olmadığını söyle. | Open Subtitles | أخبريه بأنه ليس خطئي |
benim hatam olmadığını anlamam çok uzun zaman aldı. | Open Subtitles | استغرق مني وقتا طويلا جدا ان أفهم أنه لم يكن خطأي |
benim hatam olmadığını söylemiştim. | Open Subtitles | قلت لك أنها لم تكن غلطتي |
Bunun benim hatam olmadığını söylemiştiniz. | Open Subtitles | لقد قلت أنها لم تكن غلطتي |
Sadece benim hatam olmadığını söylüyorum. | Open Subtitles | فقط اقول انها لم تكن غلطتي. |
Onun suçlarının benim hatam olmadığını söylediğini biliyorum ama muhtemelen bunu söyleyen kocanızdı. | Open Subtitles | و أنا أعلم أنها قالت أن جرائمها ليست غلطتي لكن... |
Karına benim hatam olmadığını söyle. | Open Subtitles | فالتخبر زوجتك أن هذه ليست غلطتي |
Peder Douglas bunun, benim hatam olmadığını söyledi. | Open Subtitles | الأب (دوغلاس) أخبرني بأنها ليست غلطتي |
- Bunun benim hatam olmadığını biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أنه ليس خطئي |
Ya da bir başkası. benim hatam olmadığını söylemek istiyorum. | Open Subtitles | أود توضيح أن ذلك ليس خطئي. |