Hiçbir şey. Eğer siz ünlüler, benim için bir şey yaparsanız. | Open Subtitles | لا شيء، بشرط أن تفعلوا أنتم أيها المشاهير شيئاً من أجلي |
İkinizi rahat bırakacağım. Ama benim için bir şey yap. | Open Subtitles | سأترككم وشأنكم يا رفاق لكن الآن، إفعل شيء من أجلي |
Ben uyku problemi yaşarken, benim için bir şey yapardın anne. | Open Subtitles | عندما كانت لدي مشاكل بالنوم كانت أمي تفعل شيئاً لي |
Bu sabah benim için bir şey yapmanı isteyebilir miyim? | Open Subtitles | هل يمكن أن أطلب منك عمل شيء لي هذا الصباح؟ |
Karşılığında benim için bir şey yaparsanız, bu karmaşadan kurtulmanızı sağlarım. | Open Subtitles | سأساعدكما لأزالة هذه الشوائب عن أسمكما إذا قمتما بالمقابل بشيء من أجلي |
Sanırım bir yolunu buldum. benim için bir şey yakmanı isteyeceğim. | Open Subtitles | أظنني بالواقع عرفت طريقة تسليحه لكن سأحتاجك أن تجلب لي شيئاً |
Ya ikinizi de kredi kartı dolandırıcılığından tutuklatırım ya da benim için bir şey yaparsınız. | Open Subtitles | إما أن أقوم بأعتقالكم لأحتيال البطاقات الإئتمانية أو تفعلان شيء لأجلي |
Seni serbest bırakacağım ama öncesinde benim için bir şey yapmalısın. | Open Subtitles | أنا سوف أعطيك حريتك ولكن أولا يجب تفعل شيئا بالنسبة لي. |
Beni çok dikkatli dinlemeni istiyorum, benim için bir şey yapman gerek. | Open Subtitles | أريدك أن تستمع لي بعناية أحتاج منك أن تفعل شيئاً من أجلي |
Sessiz olmamı istiyorsanız benim için bir şey yapmanız gerekecek. | Open Subtitles | كلاكما يريدني أن ألزم الصمت كلاكما سيفعل شيئاً من أجلي |
benim için bir şey yapın ve babanız arabasını ehliyetsiz kullandığınızı öğrenmesin. | Open Subtitles | أن تفعلان شيئاً من أجلي .. و أباكلن يعرف. بأنكم أخذتم سيارته وأنكم تقودين من دون رخصة. |
İkinizi rahat bırakacağım. Ama benim için bir şey yap. | Open Subtitles | سأترككم وشأنكم يا رفاق لكن الآن، إفعل شيء من أجلي |
Ama senden benim için bir şey yapmanı hiçbir zaman istemedim. | Open Subtitles | لكني لم أرد منك مطلقاً أن تفعل أي شيء من أجلي |
Birbirimizi çok iyi tanımıyoruz biliyorum ama sen benim kardeşimsin ve bu benim için bir şey ifade ediyor. | Open Subtitles | أعلم بأننا لا نعرف بعضنا جيداً ولكن أنتِ أختي .. وهذا يعني شيئاً لي |
O yüzden benim için bir şey yapmalısın. | Open Subtitles | وهذا هو السبببأن أحتاجكِ أن تفعل شيئاً لي. |
Örgütün liderini bulmanıza yardım edeceğim ama her zamanki gibi karşılığında benim için bir şey yapmalısınız. | Open Subtitles | أنا سأساعدك حدّد مكان قيادة سي آر إف، لكن، كدائما، أنت يجب أن تعمل شيء لي بالمقابل. |
Bir dahaki gelişinde benim için bir şey yapmanızı istiyorum. | Open Subtitles | في المرة القادمة التي يأتي فيها، أريد منكِ أن تقومي بشيء من أجلي. |
Önce benim için bir şey yapman lâzım. | Open Subtitles | ليس بهذه السرعة أولاً أنا بحاجة لك لتفعل لي شيئاً |
benim için bir şey yapmak istiyorsan burada kal, gitmeni istemiyorum. | Open Subtitles | إن كنت ترغب بفعل شيء لأجلي فابقى هنا, لا أريدك أن تذهب. |
Ayrıca, benim için bir şey yapmak istediğini söylemiştin, değil mi? | Open Subtitles | والى جانب ذلك ، وقال كنت أردت أن تفعل شيئا بالنسبة لي ، أليس كذلك؟ |
Onu henüz öldüremem. Önce benim için bir şey yapması gerek. | Open Subtitles | لا يمكنني قتله بعد، يجب أن يفعل شيئًا من أجلي أوّلًا. |
Bunun yerine benim için bir şey yapacaksın. | Open Subtitles | عوضاً عن هذا يمكنك أن تفعل شيئاً لأجلي سوف تغادر المدينة |
Al bakalım. Pekâlâ, şimdi benim için bir şey yapabilir misin? | Open Subtitles | ها انت ذا حسنا,الان هل يمكنك ان تفعلي شيئا لي ؟ |
- benim için bir şey yapmalısın. - Bak, beni rahat bırakman gerekiyor. | Open Subtitles | اريدك ان تفعل شئ لي - انظري , يجب ان تتركيني لوحدي - |
benim için bir şey almanı istiyorum. | Open Subtitles | اريد ان تحضر شئ من اجلي |
O zaman sen benim için bir şey yapabilir misin? | Open Subtitles | إذن اتساءل إن كنت ستفعل شيئا من أجلي |
Size kodları verebilirim; fakat ondan önce benim için bir şey yapmalısınız. | Open Subtitles | أستطيع أن أعطيكم إياها، لكن عليكم أن تقوموا بشيء لأجلي |