| Sen de benim kadar iyi biliyorsun ki bununla yaşayamayacaktır. | Open Subtitles | تعلمين جيّدًا مثلي يا حبّ أنّه سيتجاوز ذلك. |
| Mekânı benim kadar iyi bilen birine ihtiyacım var. | Open Subtitles | -أحتاج أحدًا يعرف المكان جيّدًا مثلي . |
| İptal olmayacağını sen de benim kadar iyi biliyorsun. | Open Subtitles | أنت تعرف ذلك تماماً مثلي لن يتم إلغاء أي شيء |
| Ama sen de benim kadar iyi biliyorsun ki olayları çözmenin birçok yolu var... | Open Subtitles | ولكنَّكـَ تعرفُ تماماً مثلي بأنَّ هنالكَـ طرقاً أخرى لإخمادِ نارِ الغضب |
| Bunun bir seçenek olmadığını benim kadar iyi biliyorsun. | Open Subtitles | تعلمين جيدا مثلي أن البقاء ليس خيارا بالنسبة لي. |
| Hiçbir zaman benim kadar iyi olamayacaksın! | Open Subtitles | عليك أن تكون أبدا جيدة مثل لي. |
| Ve benim kadar iyi biliyorsun ki kardeşin özgür kalmamız için en iyi şansımız. | Open Subtitles | وتعرف جيّدًا كما أعرف أخوك هو فرصتنا الأفضل لنبقى أحرار. |
| Mekânı benim kadar iyi bilen birine ihtiyacım var. | Open Subtitles | -أحتاج أحدًا يعرف المكان جيّدًا مثلي . |
| Eric, sende benim kadar iyi biliyorsun ki yeni bir şey yoktur yeni biri vardır. | Open Subtitles | إريك)، تعرف تماماً مثلي) أنّه لا جديد عدا شخص جديد |
| Hiç bir zaman benim kadar iyi değildin. | Open Subtitles | لم تكُن جيد أبداً مثلي يا رجل |
| Hiç bir zaman benim kadar iyi değildin. | Open Subtitles | لم تكُن جيد أبداً مثلي يا رجل |
| Ve birden dikkat ettim de çoğunuz benim kadar iyi yazabiliyorsunuz. | Open Subtitles | وأنــاألاحــظفجأة... أغلبيتكم يستطيع الكتــابة جيدا مثلي |
| Sen de bunun ne demek olduğunu benim kadar iyi biliyorsun. | Open Subtitles | فأنت تعلم جيدا مثلي فحوي ذلك |
| Sen de benim kadar iyi biliyorsun ki bu tip çoğul kişilikler hayatın daha erken dönemlerinde mesela çocuk istismarı gibi sebeplerden ötürü oluşur. | Open Subtitles | ما زلتي لا تُصدّقيني. أنت تعلم جيّدًا كما أنا أعلم بأن هذا النوع من الإضطراب الفُصامي |