"benimle gelirsen" - Traduction Turc en Arabe

    • أتيت معي
        
    • تأتي معي
        
    • أتيتِ معي
        
    • إن رافقتني
        
    • ذهبت معي
        
    • اتيت معي
        
    • أنك أتيت معى
        
    • كنتِ ذهبتِ معى
        
    • اتيت معى
        
    • جئت معي
        
    Eğer benimle gelirsen, en azından gözetim altında olurum, değil mi? Open Subtitles اذا أتيت معي, على الأقل سيكون لدي الإشراف الطبي, صحيح ؟
    benimle gelirsen, seni NBA'e sokmak için gücüm dahilinde her şeyi yaparım. Open Subtitles إذا أتيت معي سأفعل كل مافي طاقتي لأخذك إلى الـ أن بي آي
    eger benimle gelirsen seni biyere götürmek istiyorum tabi gelirim oğlum ama nereye? Open Subtitles إذا كنت تريدنني أن أحصل على ما أريد يجب أن تأتي معي سآتي يا بني ، لكن إلى أين ؟
    Eğer sessizce benimle gelirsen, ailenin güvende olacağını garanti ediyorum. Open Subtitles إذا أتيتِ معي بهدوء، أُقسم لكِ بأنّ عائلتكِ ستكون بأمان.
    benimle gelirsen hayatınızı nasıl kurtardığımızı açıklamaktan mutluluk duyarım. Open Subtitles إن رافقتني فسيسرّني أن أوضّح كيف أنّنا أنقدنا حياتك
    - benimle gelirsen ve Christopher Wilde'la tanışırsam, tatilimizin geri kalanında ondan bahsetmeyi bırakırım. Open Subtitles اذا ذهبت معي الى حفلة كريستوفر وايلد ساكون جيدة. بقية الرحلة.
    Bu sabah benimle gelirsen belki daha az gergin olursun. Open Subtitles حسناً، ربما ستكون اقل توتراً لو اتيت معي هذا الصباح
    Eğer benimle gelirsen, yaşamın değişir ve şükranlarımı kabul etmiş olursun. Open Subtitles لو أنك أتيت معى سيكون لك منزلا للسكنى وستنال ما يرضيك
    Şifreyi unuttum. Ama benimle gelirsen, sana veririm. Open Subtitles قد نسيت كلمة السر، لكن إن أتيت معي إلى المرأب، فسأكون مسرورًا بإعطائك إيّاها
    Hayır bu doğru değil. Bu doğru değil. benimle gelirsen, bugün bahsettiklerimi ve fazlasını kazanacaksınız. Open Subtitles لا، هذا ليس صحيحاً، هذا ليس صحيحاً، لو أتيت معي فسوف تربح كل ما تكلمت عنه اليوم بل وأكثر كثيراً جداً
    benimle gelirsen, onu bir daha asla göremeyebilirsin. Open Subtitles إن أتيت معي ربما لن تراها مجدداً على الإطلاق
    Yemin ediyorum, eğer bıçağı bırakıp benimle gelirsen sana da Adam'a da yardım ederim. Open Subtitles اقسم بالرب ان تركته و أتيت معي فسأحضر لك و لآدم
    Yani, eğer benimle gelirsen sen kendi işine, ben de kendi işime bakarım. Open Subtitles لذا، إذا كنت تأتي معي.. .. يمكنك أن تفعل الشيء بنفسك ، وسأفعل الألغام.
    Ama eğer sen de benimle gelirsen, biraz eğlenceli olabilir. Open Subtitles ولكن ، يمكن أن تصبح مثيرة للاهتمام إذا كنت تأتي معي.
    Bir dakika benimle gelirsen sevinirim. Open Subtitles أريد منك أن تأتي معي للحظة
    Eğer benimle gelirsen yine de bir şekilde tahammül edebilirim. Open Subtitles أتعلمين بأنه يخطر على بالي بأنني يمكنني تحمل الأمر إذا أتيتِ معي
    Eğer benimle gelirsen, eğer oraya gider ve onları kurtarırsam, canlı bir şekilde buraya getirirsem bana inanırlar. Open Subtitles إن أتيتِ معي إن وجدتهم وأنقذتهم وأعدتهم أحياء سيصدقونني
    benimle gelirsen Clarke'ı bırakırım. Open Subtitles إنْ أتيتِ معي الآن, سأُخلي سبيلها
    Ama benimle gelirsen hayatımın geri kalanını bunu düzeltmek için harcayacağıma söz veriyorum. Open Subtitles لكن إن رافقتني أعدك بأنني سأمضي بقية حياتي في تصويب الوضع
    benimle gelirsen, bir daha asla yalan söylemek zorunda kalmazsın. Open Subtitles إن رافقتني فلن تضطرّ للكذب ثانيةً
    benimle gelirsen sana söylerim. Open Subtitles سأخبرك إذا ذهبت معي
    benimle gelirsen evini terk edip aileni geride bırakman zorunda kalacaksın. Open Subtitles اذا اتيت معي سوف تترك بيتك وعائلتك خلفك
    Eğer benimle gelirsen, yaşamın değişir ve şükranlarımı kabul etmiş olursun. Open Subtitles لو أنك أتيت معى سيكون لك منزلا للسكنى وستنال ما يرضيك
    - benimle gelirsen yemek zorunda kalabilirsin. Open Subtitles بالطبع لا حسناً , عليكِ أن تفعلِ ذلك لو كنتِ ذهبتِ معى
    Eğer benimle gelirsen bunu sana yapan cadıdan intikam almana yardım edebilirim. Open Subtitles لو اتيت معى استطيع ان اجعلك تحصل على انتقامك من الساحره التى فعلت ذلك بك
    benimle gelirsen Güney Amerika'ya. Open Subtitles إذا جئت معي سأذهب إلى أمريكا الجنوبية

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus