Var. Çünkü Motorlu Taşıtlar Dairesi'yle konuşmanın benimle ilgisi var. | Open Subtitles | في الحقيقة له علاقة , لأن كونك على الانتظار , مع مصلحة القيادة له علاقة بي |
- benimle ilgisi olduğunu düşünüyorsun? | Open Subtitles | أتعتقدين أن هذا له علاقة بي ؟ بالطبع |
benimle ilgisi yoktu, olduğunu söyleyen yalancıdır. | Open Subtitles | ولكن لا علاقة لي بهذا وأيًا من يقول هذا كاذب |
benimle ilgisi yok. Görevde değildim. | Open Subtitles | ليلة أمس لم تكن لي علاقة بها لقد كنت خارج الخدمه |
Vedasının benimle ilgisi olmadığının hatırlanmasını istedim. | Open Subtitles | كنت فقط بحاجة لأتذكر بأن التوديع ليس منوطًا بي. |
benimle ilgisi yok. Gidip videolara bakalım. | Open Subtitles | الأمر لا يتعلق بي فلنلقِ نظرة على تلك الأشرطة |
Sormadan söyleyeyim, o ateşin benimle ilgisi yok. | Open Subtitles | و قبل أن تسألي ذلك الحريق لم يكن لي دخل به |
Bunun benimle ilgisi yok. Sadece soruyorum. | Open Subtitles | هذا ليس له علاقة بى حسنا، لكنى فقط أسأل |
Kızlar, biliyorum benimle ilgisi yok ama ben de sizi seviyorum! | Open Subtitles | أصدقاء، أعلم أن الأمر لا علاقة له بي و لكنني أحبكما أيضاً |
Şu an itibarına sürülen lekeler kesinlikle korkunç, biliyorum fakat bunun benimle ilgisi ne çözemedim. | Open Subtitles | ما يحدث لسمعته الآن شنيع، لكنّي لا أفهم علاقته بي. |
Hayır. Bilmiyorum, benimle ilgisi yok. | Open Subtitles | كلاّ، لم أكن هناك، ليس للأمر علاقة بي |
Kürkün seninle ya da benimle ilgisi yoktu. | Open Subtitles | الفرو لم يكن له اي علاقة بي أو بك |
Bunun benimle ilgisi yok, Kiara. - Oh evet Bay Wall Street'in yetenekli adamı. | Open Subtitles | الأمر ليس له علاقة بي كيارا - نعم أيها السيد وول ستريت - |
benimle ilgisi olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد أن لذلك علاقة بي. |
benimle ilgisi olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد أن لذلك علاقة بي. |
benimle ilgisi yok. | Open Subtitles | وليس له علاقة بي |
Bunun benimle ilgisi yok. benimle ilgisi yok! | Open Subtitles | لا علاقة لي بهذا، لا علاقة لي بهذا! |
Hayır. Amanın. Bunların benimle ilgisi yok. | Open Subtitles | لا، لا علاقة لي بذلك. |
Bunun benimle ilgisi yok. | Open Subtitles | -لا علاقة لي بهذا . |
Uydurmuş. benimle ilgisi yok. | Open Subtitles | الناس يقولون أنه خطيبك هو إختلق ذلك وليس لي علاقة بالأمر |
Olanlar için gerçekten üzgünüm ama benimle ilgisi yoktu. | Open Subtitles | اسمعي,أنا اسف مثل أي شخص فقير أخر بسبب ما حدث يا سيدتي لكن ليس لي علاقة بما حدث |
Bunun benimle ilgisi yok. | Open Subtitles | الأمر ليس منوطًا بي |
Beni iyi bir baba yapacak olan şey bunun benimle ilgisi olmadığı. | Open Subtitles | ما يجعلني أب أفضل هو معرفتي بأن الأمر لا يتعلق بي |
Çünkü oturma düzenlemelerini ben yapmadım, benimle ilgisi yoktu efendim. | Open Subtitles | لأن ليس لي دخل في ترتيبات المقاعد |
Bizimkilere sürekli olarak benimle ilgisi olmadığını söylerim. | Open Subtitles | دائماً اقول لهؤلاء الرجال هذا لا علاقة له بي |