O benimle konuşuyor, beni dinliyor, fikirlerini benimle paylaşıyor. Tanrım. | Open Subtitles | إنه يتحدث معي, يستمع لي, يتشارك الأفكار معي |
Seninle değil, benimle konuşuyor. | Open Subtitles | ماذا؟ إحزر ماذا؟ إنه لا يتحدث معك بل يتحدث معي |
- benimle konuşuyor. | Open Subtitles | -أنها تتحدث إليّ |
Sana söyledim, Karma benimle konuşuyor. | Open Subtitles | أخبرتك أن العاقبـة الأخلاقيـة كانت تتحدث معي |
Bilgisayar benimle konuşuyor. | Open Subtitles | الحاسوب يتحدث إلي |
Sanki içimde olduğunda, benimle konuşuyor gibi. | Open Subtitles | يبدو وكأنه يتحدث إليّ عندما تكون بداخلي وكانه يمتلك صوت صغير خاص به |
Sesler duyuyorum. Hayvanlar benimle konuşuyor. | Open Subtitles | أنا أسمع أصوات الحيوانات وكأنها تتحدث إلي |
Bedenin benimle konuşuyor, harekete susamış, bunu hissedebiliyorum. | Open Subtitles | جسدك يتكلم معى. انه يحتاج للمغامرة. استطيع ان اشعر به. |
Neden benim gibi bir pop yıldızı, gelip benimle konuşuyor diye diye merak edebilirsin. | Open Subtitles | الآن ، ربما تفكرين لمَ سيأتي نجم بوب مثلي إلى هنا و يتكلم معي ؟ |
Çaylakların bazıları hala benimle konuşuyor. | Open Subtitles | بعض الشرطه لازالوا يتحدثون معي |
Güzel. Herkes benimle konuşuyor. | Open Subtitles | شعور جيد والجميع يتحدّث إليّ. |
Burası neredeyse benimle konuşuyor hatta şarkı söylüyor. | Open Subtitles | وهذا المكان بعيدًا بمافيه الكفاية أنه يتحدث معي و يغني حتى |
Öğretmenim, şu yabancı adam benimle konuşuyor. | Open Subtitles | مُعلمي ، ذلك الرجل الغريب يتحدث معي |
"Rudy, yıldızlarda görebiliyorum. Tanrı benimle konuşuyor." | Open Subtitles | "رودي, يمكنني ان اراه في النجوم الرب يتحدث معي |
* Ve benimle konuşuyor * - ...o da askerde. | Open Subtitles | - و يتحدث معي - في الخدمة أيضاً. |
Sanki her gün benimle konuşuyor. | Open Subtitles | و كأنه مازال هنا يتحدث معي |
Allyson, işteyken benimle konuşuyor. | Open Subtitles | أليسون), تتحدث إليّ عندما) نكون بالعمل |
Bak başka kimse canımı sıkamasın diye burada oturacağım, uyar mı? benimle konuşuyor gibi yap yeter. | Open Subtitles | مرحباً أسمع ، سأجلس هنا حتي لا يزعجني أحد ، تظاهر أنك تتحدث معي ، فحسب؟ |
Sanki benimle konuşuyor gibiydi. | Open Subtitles | كان كأنه يتحدث إلي |
- Toprak yine benimle konuşuyor. | Open Subtitles | ـ صه ـ التراب يتحدث إليّ مجدداً ـ وماذا يقول؟ |
- benimle konuşuyor, Baba Looey. - Evet? | Open Subtitles | إنها تتحدث إلي أيها الحذق نعم؟ |
Bedenin benimle konuşuyor, harekete susamış, bunu hissedebiliyorum. | Open Subtitles | جسدك يتكلم معى. انه يحتاج للمغامرة. استطيع ان اشعر به. |
O yüzden Jacob benimle konuşuyor John. | Open Subtitles | -- أنا احضرتهم يعقوب يتكلم معي أنا |
Bazen de onlar benimle konuşuyor. | Open Subtitles | وهم بعض الأحيان يتحدثون معي |
O benimle konuşuyor. | Open Subtitles | إنّه يتحدّث إليّ. |
- Onunla konuşuyorum, o da benimle konuşuyor. | Open Subtitles | أنا أخاطبه، وبدوره يخاطبني. |
Daha önce benimle hiç konuşmadın... ve şimdi benimle konuşuyor olmanın tek sebebi... etrafında hiç arkadaşının olmaması. | Open Subtitles | لم يتحدث الي احد من قبل.. السبب الوحيد الذي يجعلك تتحدثين الي هو تخلي اصدقائك عنك |
Düşüncelerimde benimle konuşuyor. Onunla kendimi canlı hissediyorum. | Open Subtitles | إنه يتحدث لي في أحلامي معه أحس انني حية |