Gelecek sefere benimle ve çocuklarla evde olacak. Değil mi, Jimmy? | Open Subtitles | سيكون في المنزل المرة القادمة, معي و مع الأولاد صحيح يا جيمي؟ |
Şimdi kim benimle ve ailemle Los Angeles'ta kalıyor, tahmin edin. | Open Subtitles | خمنوا من يسكن معي و مع عائلتي في لوس انجلس؟ |
Andrea, benimle ve ailemle birlikte, arabada babamın "Rhinestone Cowboy" şarkısını söylemesiyle 200 mil gidilecek olsak bile, tatile çıkmak ister misin? | Open Subtitles | اندريا, هل تريدين الذهاب معي و مع والدي في إجازة مع انها مئتين ميل في السيارة مع ابي وهو يغني "رانستون كابوي"؟ |
benimle ve yaşama özgürlüğüne sahip olan bu kasabanın halkıyla. | Open Subtitles | معي ومع جميع الناس في هذه المدينة الذين حررتهم ليعيشوا |
Sen de benimle ve Portia ile birlikte 1/3 ortak olmuş olacaksın, ve tabi ki, bildiğin üzere, biz Caroline'dan çok daha uyumluyuz ve bazı şeyleri imzalamaya daha alışığız. | Open Subtitles | ستكون شريك في الثلث معي ومع بورشا و طبعاً كما تعلم نحن متلائمون, أكثر من كارولين |
Neden bir anda benimle ve ailemle bu kadar ilgilenmeye başladın? | Open Subtitles | لماذا أنتَ مُهتَم فجأة بي و بعائلتي يا كوشين؟ لا أدري. |
Bu hayallerini seninle, benimle ve Abel Gideon ile güçlendirmek istiyor. | Open Subtitles | ويل مهلوس ويريد أن يدعم هلوساته بك ، وبي وبآبيل جديون |
Gelip benimle ve diğer kızlarla otobüste takılabilirsin! | Open Subtitles | بإمكانك التسكع معي و مع البنات الأخريات في الحافلة |
İmkansız olduğunu biliyorum ama burada yaşayabilirsin yani benimle ve Kurt'le... | Open Subtitles | أنظري اعلم بأنها مستحيله و لكن تستطيعي بأن تعيشي هنا معي و كيرت |
Yemek yerken benimle ve kızlarla birlikte oturdu. | Open Subtitles | لقد جلست معنا , معي و البنات , بينما كنا نأكل . |
babamda bu ormanda avcıydı benimle ve benden önce. | Open Subtitles | أبي اصطاد في هذه الغابة معي و من قبلي |
Sen kimsin? Neden benimle ve çocuklarımla konuşuyorsun? | Open Subtitles | من أنت، و لم تتحدث معي و مع أطفالي؟ |
Gel benimle. Ve kıpırdanmayı kes. | Open Subtitles | تعالي معي و كفي عن التذمر |
benimle ve diğerleriyle konuşurdu. İzlediğimiz mahkemeler ve Adalet Sarayı'nın işleyişiyle ilgili falan. | Open Subtitles | يتحدّث معي ومع الرجال الآخرين عن المحاكمات التي شهدناها وكيف تعمل المحكمة. |
Gelin, benimle ve kumrularımla birlikte sizleri gezintiye dünyanın dört bir yanına götürelim. | Open Subtitles | فالتأتوا لتخوضوا رحلة معي ومع فتياتي سنأخذكم حول العالم |
-- Ekiple takılıyoruz, ...üniversiteye giden, ama her nedense zamanının çoğunu benimle ve diğer yetişkinlerle geçiren bir oğlum var. | Open Subtitles | الحصول على ابن والذي ذهب إلى الجامعة لكن، لسبب ما يقضي معظم وقته معي ومع راشدين آخرين؟ |
benimle ve bir araya getirdiğimiz ailelerle olacaksın. | Open Subtitles | ستكونين معي ومع جميع الأسر التي جمعناهم معا مرة أخرى |
benimle ve babamla birlikte yemek ye ve sana ülkem hakkındaki her şeyi anlatayım. | Open Subtitles | تناول الطعام معي ومع والدي وسأخبرك بكل شيء عن أراضِي |
Bu benimle ve sevdiği insan tarafından aldatılan herkes ile ilgili. | Open Subtitles | بل له علاقة بل له علاقة بي و بكل شخص تركه حبيبه |
- Lokelar, onun kaçırılması olayını bilmiyorlar. - Tamam, bunun benimle ve Halsey'le ilgisi nedir? | Open Subtitles | .اللوكس لا يعلمون أي شيء عن أختطافها حسنا ً وماذا علاقة ذلك بي و بهيلسي ؟ |
benimle ve annenle ilgileniyorsun. | Open Subtitles | . . الطريقة التي تعتني بها بي و بوالدتك |
Bu hayallerini seninle, benimle ve Abel Gideon ile güçlendirmek istiyor. | Open Subtitles | ويل مهلوس ويريد أن يدعم هلوساته بك ، وبي وبآبيل جديون |
Bunu izlediğiniz zaman, benimle ve yaptığımla ilgili bir sürü şey okuyacaksınız bu yüzden kendimi açıklamak istedim. | Open Subtitles | في وقت مشاهدتكم هذا، ستكونوا قد قراءتم الكثير عنّي وعمّا فعلت |
benimle ve ailemle birlikte Paris'e geleceksin. | Open Subtitles | ستأتين معي أنا و عائلتي إلى باريس |