"berbat bir" - Traduction Turc en Arabe

    • فظيع
        
    • فظيعة
        
    • مريع
        
    • مروع
        
    • رهيبة
        
    • فضيع
        
    • سئ
        
    • رهيب
        
    • عصيب
        
    • فاشلة
        
    • سيئة جداً
        
    • بائسة
        
    • مقيت
        
    • مريعاً
        
    • مزرٍ
        
    Sevdiğin kadın, neredeyse herkesin öldüğü berbat bir gelecekte kapana kısıIdı. Open Subtitles المراة التي تحبها محبوسة في مستقبل فظيع حيث مات الجميع تقريباً
    Burası hergün gelmek için çok da berbat bir yer değildi.. Open Subtitles حسن.. لم يكن هذا حقاً مكان فظيع للمجيء إليه كل يوم..
    berbat bir müzik dinlemektense iyisi, hepimizin işine gelir. TED سنكون كلنا أفضل إذا لُعبت موسيقى جيدة بدلاً عن موسيقى فظيعة.
    Çok parası olabilir ama kızlar konusunda berbat bir zevke sahip. Open Subtitles اعتقد ان لديه الكثير من المال لكن ذوقه فى الفتيات مريع
    Çok berbat bir şey, peki ama neden onlar 40 veya 50 yaşında böyle bir şey yaptılar? TED إنه شيء مروع لكن لماذا فعلوا ذلك في الأربعين والخمسين ؟
    Az önce, ona High Street'te, berbat bir durumda rastladım. Open Subtitles قابلتها منذ مدة وجيزة وكانت في حالة رهيبة
    Kolerayı görmek dahi berbat bir şeydir. Open Subtitles هذا مستحيل. الكوليرا شيء فضيع حتى يشاهد.
    Benim gibi berbat bir adama dönüşmesen iyi olur. Open Subtitles لاتريدين أن ينتهي بك المطاف وتكوني شخصياً سئ مثلي
    Ve berbat bir pizza restoranında gitar çalan kemirgenlerle yemek yiyordun. Open Subtitles وعندما كنتِ متواجدة في مطعم بيتزا فظيع مليء بفئران يعزفون الغيتار؟
    Böyle sürdü, berbat bir şeydi. Dosya numarası alıp duruyordum. TED وفكرت، هذا أمر فظيع. كل ما أفعله هو جمع أرقام القضايا
    Bana öyle geliyordu ki buradaki varlığım çarpıtılmış ve alacakaranlık anılara ve hiç şüphesiz,berbat bir yazgıya doğru adım adım ilerliyordu. Open Subtitles شعرت بأن وجودي هنا أصبح محرّف، ذاكرة غبشة وبدون شك، مصير فظيع
    Böyle düşündüğüne göre, berbat bir evlilik geçirmiş olmalısın. Open Subtitles لابد أنك حظيت بزواج فظيع إذا كنت لا تريدين أن يسألك أحد لمواعيد غرامية
    Bu berbat bir nişanlanma hikayesi. Open Subtitles هذه هي قصة الانخراط فظيعة. ما أنا من المفترض أن أقول أطفالي؟
    Demek ki ben akanyıldız diyerek berbat bir istekte bulunmuşum. Open Subtitles إذاً لقد تمنّيت أمنية فظيعة عندما رأيت شهاباً
    berbat bir karardı. Hakkını aradığın için seninle gurur duyuyorum, evlat. Open Subtitles كان ذلك حكم مريع, وانا فخور بك بني لوقوفك بجانب العداله
    Büyükannen Noel'de sana berbat bir dantel örtü verseydi, beğendiğini söyler miydin? Open Subtitles لو أعطتكِ جدتكِ غطاء مريع لإبريق الشاي بالكريسماس، فهل ستخبرينها أنّه أعجبكِ؟
    Seni berbat bir şeyin içine soktum. - Hayır. Kapa çeneni! Open Subtitles ـ لا لقد ورطتك في أمر مروع ـ كلا ، أخرس
    Madem bu kadar berbat bir deneyim, nasil ureyebiliyorsunuz? Open Subtitles آه، بما انها تجربة رهيبة إلى هذه الدرجة كيف تتناسلون إذن؟
    Biliyor musun, bu eleman bir C.E.O'ya göre berbat bir yalancı. Open Subtitles اتعلمين, بالنسبة لكبير المسؤولين التنفيذيين هذا الرجل كاذبٌ فضيع
    berbat bir palyaçoydun! Balon hayvanların berbattı. Open Subtitles لقد كنت مُهرّج سئ حيواناتك البالونية كانت مثيرة للشفقة
    Bence kesinlikle metro mazgalından düşüp köstebek adamla berbat bir seks yapıyordur. Open Subtitles انها بلواضح نامت في مركن قطار ومارست جنس رهيب مع رجل فاشل
    Bazı gençler, berbat bir günde İngiltere'den yola çıkıp Fransa'ya ilerlediler. Open Subtitles إلى بعض الصبية الإنجليز الذين يمشون سوياً في فرنسا في يوم عصيب
    berbat bir sürücüsün, makyaj yapıyorsun... Open Subtitles أنت سائقة فاشلة, تضعين الماكياج في السيارة, و..
    Sadece tanıştırma amaçlı buradayım, ve bu muhtemelen berbat bir fikir. Open Subtitles أردت أن أعرفكما ببعضكما ومن المحتمل أن تكون فكرة سيئة جداً
    Fazla değer biçilmiş stok, kullanışsız bir ürün ve hatta berbat bir ilişkiyi görmezden gelmenize yardımcı olabilir. TED بل قد يساعد على تجنب، المغالاة في الأسهم المنتج الغير فعال، أو حتى لعلاقة بائسة.
    berbat bir his olduğunu biliyorum ama sandalyeye kadar gitmen gerekiyor. Open Subtitles حسناً أعرف أن هذا مقيت لكننا سنجلسك هلى هذا الكرسي، اتفقنا؟
    Olay şu ki, evlilik bazen berbat bir şey olabilir. Open Subtitles وجهة نظري أن الزواج قد يكون مريعاً في بعض الأحيان
    Herkesi yargılıyorsun. - berbat bir evliliği olan sensin. Open Subtitles أنتَ تنتقد الجميع، بينما زواجك مزرٍ

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus