"berlin'deki" - Traduction Turc en Arabe

    • في برلين
        
    • فى برلين
        
    • ببرلين
        
    • للجنة المركزية لحزب
        
    Yine görebiliyorsunuz ki bu Berlin'deki Free Üniversitesi'nin bir binası ve Foster ve Ortakları tarafından tasarlanmıştı. TED مرة اخرى, كما ترى هذا مبنى الجامعة الحرة في برلين و قد صممها فوستر وشركاءه.
    Eğer fırsat bulursanız, Berlin'deki Stasi hapisanesini ziyaret edin ve sistemin nasıl çalıştığını size açıklayacak olan eski bir siyasi mahkumun rehberlik ettiği tura katılın. TED إن سنحت لك الفرصة، قم بزيارة السجن السابق للستاسي في برلين واحضر جولة إرشادية مع سجين سياسي سابق سيشرح لك كيف عمل هذا.
    Politik Güzellik Merkezi, Berlin'deki aktivist bir oluşum, yakın zamanda aşırı uçta bir artistik müdahale sergiledi. TED مركز الجمال السياسي تجمع نشطاء في برلين مؤخرا قاموا بوقفه صارمه بخصوص الفن
    Unutmayın Berlin'deki arkadaşları bu gece 7'den önce bulmalısınız. Open Subtitles تذكرا, يجب ان تصلا الى صديقنا فى برلين قبل السابعة الليلة
    Bir yıl önce sanat projelerimizi sunmak için Berlin'deki İsviçre Büyükelçiliği'ne davet edildik. TED منذ عام، تمت دعوتنا من قبل السفارة السويسرية ببرلين لتقديم مشاريعنا الفنية.
    Bugün ABSP MK Ekonomi Sekreteri Günther Mittag Batı Berlin'deki, Open Subtitles اليوم، كوثنر ميتاج السكرتير الاقتصادي للجنة المركزية لحزب الاجتماعي
    Ve Berlin'deki Güzel Sanatlar Üniversitesinde hocalık yapıyorum. TED ولدي أكاديمية، جزء من جامعة الفنون الجملية في برلين.
    Berlin'deki yeni hükümet bir duyuru yapacak. Open Subtitles و ستدلى الحكومة الجديدة في برلين بتصريح في وقت قريب
    Fritz Wendel ile tanışmanı istiyorum, Berlin'deki en eski dostum. Open Subtitles اسمع, أريدك أن تتعرف علي فريتز ويندل صديقي القديم في برلين بكل تأكيد
    Bu sabah Berlin'deki İngiliz büyükelçisi Alman hükümetine son bir nota verdi. Open Subtitles هذا الصباح السفير البريطاني في برلين عقدت الحكومة الألمانية آخر اتفاقية
    Berlin'deki iki buçuk milyon insanın çektiği sıkıntılar, Müttefikleri, etkileme amacında, ve Batılı Güçleri, Almanlar hususunda devre dışı bırakma çabasındadır ki bu bizim kabullenemeyeceğimiz bir girişimdir. Open Subtitles المعاناة الجسدية التي يتلقاها اثنين ونصف المليون نسمة في برلين
    Berlin'deki Soğuk Savaş dönemi gerçekten de, savaş sonrası Alman Demokrasisinin çekirdeğinde, kökünde yer almaktadır. Open Subtitles حقبة الحرب الباردة في برلين كانت حقًا جوهر الدولة الديموقراطية الألمانية لفترة ما بعد الحرب
    Berlin'deki bir araştırma merkezinde bir prototip geliştirilmişti Open Subtitles نموذج أوّليّ كان مطوّرًا في مرفق في برلين
    Ve sonra... Birden Batı Berlin'deki kongre gerçekleşti. Open Subtitles ثم، فجأة كان هناك مؤتمر في برلين الغربية
    Berlin'deki bu fabrikayı savaş sonunda ele geçirdik. Open Subtitles ان هذا المصنع فى برلين لقد اوقفناه عن العمل بنهاية الحرب
    Berlin'deki değiş tokuşu, bunun için yaptık. Open Subtitles هذا هو السبب الرئيسى .الذى جعلنا نقوم بالتبادل فى برلين
    Berlin'deki son işiniz sayesinde Interpol'un en çok aranan 10 kişi listesine girdiniz hepiniz. Open Subtitles حسنا, بفضل سرقتكم الفاشلة فى برلين لقد اصبحتم اكثر عشرة رجال مطلوبين لدى الانتربول
    Bu bizi, Berlin'deki İsviçre Büyükelçiliği'nin çatısındaki iletişim ağı ve antenlere ve "Beni Duyabiliyor Musun?" projesine götürüyor. TED يعيدنا هذا لشبكتنا والهوائيات الموجودة على سطح السفارة السويسرية ببرلين ومشروع "هل يمكنك سماعي؟".
    Berlin'deki İngiliz büyükelçisinin amcası olduğunu söyledi... hatta Potzdorf'a bir tavsiye mektubu vermeyi önerdi. Open Subtitles وأفتخر بأن السفير البريطاني "ببرلين" يكون عمة "وحتى هو عرض على "بوتزدورف خطاب تقديم
    Berlin'deki İngiliz büyükelçisinin... gülünç O'Grady adıyla amcan olduğunu söylüyorsun. Open Subtitles "أنت تقول أن السفير البريطاني "ببرلين يكون عمك بالإسم المضحك لأو جرادي
    Bugün ABSP MK Ekonomi Sekreteri Günther Mittag Batı Berlin'deki, Open Subtitles اليوم، كوثنر ميتاج السكرتير الاقتصادي للجنة المركزية لحزب الاجتماعي

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus