Temiz, hatta kuru bez yok, ten tene ısı sağlanamıyor, göbek bağı üzerinde steril olmayan bir klemp var. | TED | لا يوجد قماش نظيف، لم يجفف بعد، لا تدفئة للجلد من صدر أمه، ومشبك غير معقم على حبله السري. |
Muhtemelen restoranlarda daha fazla bez değiştirme masası olmasını savunurduk. | TED | لربما سوف ندعو لزيادة عدد طاولات تغيير الحفاضات في المطاعم. |
Koca bir gün beni, tıpkı bez bebek gibi oradan oraya savurdun. | Open Subtitles | لقد كنت ِ ترمينني في المكان مثل دمية من القماش طوال الوقت |
Gerçekten çalmadım. Çalmadığınızı biliyorum. Ama küçük bir bez bebek yüzünden neden bu kadar sinirlendiniz? | Open Subtitles | إننى أعلم أنك لم تسرقينها ، و لكن ما الذى يزعجك على دمية خرقة صغيرة ؟ |
Bir süreliğine onu battaniye olarak kullandı ve sonra alışverişteyken bez olarak kullandı. | Open Subtitles | لذا فهي أستخدمت البطانية لفترة وبعد ذلك أستخدمت الحفاظات في جولة التسوق |
O parayla oğluma bez, giysi veya zekasını geliştirecek müzik kasetleri filan alabilir. | Open Subtitles | يمكنها استخدام المال لتشتري لابني حفاضات أو ملابس أو أشرطة موسيقية لجعله ذكياً. |
Hayır, buraya seni tahtaya bantlayıp ağzına bez sokup içine su dökmeye geldim. | Open Subtitles | لا,أنا هنا لأحزِّمك في لوح وأضع قطعة قماش في فمك وأسكب الماء عليه |
Biraz su, temiz bir bez, masa örtüleri, ne varsa işte... | Open Subtitles | كثير من الماء, قطعة قماش نظيفة, سفرة طاولة, أيا كان .. |
Bir bez parçasının insanla canavarı birbirinden ayırabileceğini düşünüyorsan tam bir aptalsın. | Open Subtitles | إنك أبله إذا خلت أن قطعة قماش بوسعها فصل الرجل عن الوحش. |
Size söz, sadece bez perilerinden bahseden bir anne olmayacağım. | Open Subtitles | أعدكن ألا أكون إحدى الأمهات التي تحدث عن جني الحفاضات |
İstersen büromda büyükler için bez dağıtan bir mümessil var. | Open Subtitles | عندي بعض الحفاضات للكبار بمكتبي مندوب شركة الأدوية يوزعها كالحلوى |
Yukarıdan, şuradan... beyaz bez arenaya atılacak. | Open Subtitles | و من أعلى هناك سيلقى القماش الابيض الى الحلبة |
Sürekli bez parçalarının yırtıldığını, tekrar tekrar yırtıldığını görüyorum. | Open Subtitles | كنت أحلم بقطع القماش وهي تتمزق مراراً وتكراراً |
Bazı insanlar bayrak dedikleri bez parçası için ölür. | Open Subtitles | بعض الأشخاص يموتون لأجل خرقة من القماش تسمّى راية. |
-Gerçekten mi? Söylesene, şu ana kadar kaç bez değiştirdin? | Open Subtitles | أخبرني كم عدد الحفاظات التي غيرت لحد الأن؟ |
Senin deden daha bez kullanırken, ben galaksiyi kurtarıyordum. | Open Subtitles | كنتُ خارجًا لإنقاذ المجرّة عندما كان جدّك في حفاضات. |
Belki ona bez bağlayabilirsin veya iç çamaşırı giydirebilirsin. | Open Subtitles | ربما يجب عليك أن تضع له حفاضة أو تجعله يرتدى ملابس داخلية |
Söylediğini duydum. Ben hiç bez kullanmadım. Sen neden bahsediyorsun? | Open Subtitles | سمعت ذلك , انا لا البس حفاظات عمن تتكلم ؟ |
Bir keresinde bez değiştirdi. Az kalsın sinir krizi geçiriyordum. | Open Subtitles | لقد غير الحفاضة في مرة ثم كاد ان يغمى عليه تقريباً |
bez çantasını topluyorum, her şeyi koyduğumdan emin olmak istiyorum - ...biberon çıngırak... | Open Subtitles | احزم حقيبة الحفائض اتأكد من ان لديه كل ما يحتاجه الزجاجه, المصاصه |
İyi bir bez çantası hazırlamanın sırrı biterse diye içine fazladan bez koymaktır. | Open Subtitles | حسنا، الدليل على الحفاظة المصنوعة جيدا هو الدعم، في حال تورطتِ. |
Altına bez bağlayıp onu şaplaklamamı istiyor. | Open Subtitles | يرتدى حفاظة و يسألنى أن أضربه على مؤخرته |
Hey bez bebek, nasıl gidiyor? | Open Subtitles | "عزيزتي المحبوبة" ما الذي يجري؟ |
Sana sicak bir bez ya da bir sey alalim. | Open Subtitles | اسمحوا لي أن تحصل منشفة دافئة أو شيء من هذا. |
Marketin yakınlarında iki şişe yanıcı madde bulduk ve bazı yanmış bez parçaları. | Open Subtitles | فلقد وجدوا قرب المخزن زجاجتين تحتويان على مواد قابلة للاشتعال وبعض الخرق المحترقة |