| Şunu bil ki... kendime söylediklerimden daha kötüsünü bana söyleyebilecek kimse yok. | Open Subtitles | فقط لكي تعرف... ليس هناك ما أي شخص يمكن أن يقول لي ما هو أسوأ مما كنت أقول لنفسي. |
| Teselli olmayacak ama bil ki kaybının tüm yükünü taşıyorum. | Open Subtitles | لا أواسيك ولكني أريدك أن تعرفي اني اعرف حجم خسارتك |
| Şunu bil ki, keşfettiğin evlilik teklifi planım zor bir plandı. | Open Subtitles | عليك أن تعلم أن خطة عرض الزواج التي وجدتيها مجرد مسودة |
| Tamam ama şunu bil ki, evde daha çok çaba göstereceğim. | Open Subtitles | لالا, أنا أسفة حسنا لكن أريدك أن تعلمي سوف أحاول أكثر هنا |
| bil ki cebimde antreman y apamama izni... vardı onca zamandır. | Open Subtitles | فقط لعلمك سوف احصل على امر حماية من المحكمة في جيبي طوال الوقت |
| Şunu bil ki, Muhteşem Maleeni bir saniye önce yaşıyordu şimdi değil. | Open Subtitles | إعرف بأنّ ماليني المدهش كان حيّ لحظة واحدة وإنتهت القادمون. |
| Şunu bil ki... Her şeyi uydurmadım. | Open Subtitles | الاستماع، فقط لكي تعرف ... |
| Yani, eğer sana kahve içmeye gelmezsem, ikiniz yürürken, gülümsemezsem, lütfen bil ki seni hala seviyorum. | Open Subtitles | لذا، إن لم آتي إلى منزلكِ .. لإحتساء القهوة .. إن لم أبتسم عندما تمرّان بجواري أرجوكِ، يجب أن تعرفي أن لازلت أحبكِ |
| Ama şunu bil ki, ona asla söylediklerini, benim gördüklerimi ya da olabilecek şeyleri söylemem. | Open Subtitles | يجب عليكِ أن تعرفي هذا بأنني لن أخبره أبداً عن أي شيء تقولينه أو قد أراه أو قد يحدث. |
| Şunu bil ki hiçbir şey göründüğü kadar basit değil. | Open Subtitles | يجب أن تعلم أن الوضع ليس بسيطًا كما قد يبدو. |
| Emin değilim, Ernie. Ama şunu bil ki, bu saçma soruların için para alacağım. | Open Subtitles | لكن يجب أن تعلم انك ستدفع فواتير كل هذه الأسئلة البلاغية |
| Sanırım babalar bazen... kızlarının üstüne fazla titriyorlar,ama... bil ki ben sadece senin mutluluğunu düşünüyordum. | Open Subtitles | أعتقد أحياناً الأب يكون مفرط في الحماية مع ابنته لكن عليكِ أن تعلمي كنت أفكر فقط حول سعادتك |
| Şunu bil ki kalbimiz sizinle. | Open Subtitles | و فقط أريدكِ أن تعلمي ذلك ، بأنكِ دائماً معنا في قلوبنا شكراً جزيلاً لكِ |
| Şunu bil ki, bunu yürütebilirdik ama şu an imkansız. | Open Subtitles | فقط لعلمك لأصبحنا مناسبين لبعضنا. لكن ليس الآن. |
| Şunu da bil ki, onu kimse ne kaçarken görmüş ne de ölen bir adamın çığlıklarını duymuş. | Open Subtitles | إعرف أيضا ذلك لا أحد إنشر مهاجم الهروب، ولا سمع نداءات الرجل المحتضر. |
| Ama bil ki üstün güçlerimden şüphe duyanlar, sonsuz ateşin gölünde yanacaklardır. | Open Subtitles | لكن ليكن في علمك أنه كل من يشكك في قوايا الخـارقة مصيره الحرق في بحيرة من النـار للأزل. |
| Şunu bil ki o kararı verdim. | Open Subtitles | فقط لذا تَعْرفُ. |
| Fakat eğer ayağın kayıyormuş gibi hissedersen, sadece bil ki düşebileceğin bir yerin var... | Open Subtitles | ولكن إن وجدت نفسك تسقط فاعلم أنّه يمكنك السقوط في هذا المكان دون ندم |
| Uzun ve derin bir nefes al ve şunu bil ki eğer emri verirsen, savaşa gireriz ve savaşırız. | Open Subtitles | أقصد ، خذ نفسا عميقًا جدا إعلم أنك إذا أصدرت القرار فسنكون في حرب |
| Ey burada yürüyüp bu kadar terbiyeli konuşan Tuscan bil ki ben Farinata'yım. | Open Subtitles | آه يا توسكان,يا من يمشي خلال المكان و هو يتحدّث بلباقة إعلم أني فاريناتا |
| Önümüzdeki günlerde hakkımda ne duyarsan duy, şunu bil ki, tezgâha getirildim. | Open Subtitles | مهما سمعت عنى فى الأيام القادمة أريدك أن تعرفى انه تم الأيقاع بى |
| bil ki yanılmışım ve seni hep kardeşim olarak göreceğim. | Open Subtitles | أعلم أني كنت مخطئًا ودائماً ما كنت أنت كذلك |
| Nasıl onarılabileceğimi düşünüyorsun bilmiyorum ama bil ki sen hiç yapamadın. | Open Subtitles | لذا أيًّا يكُن ما خلتِ أنّك قد عنيتِه لي، فرجاءً اعلمي أنّه لم يكُن بوسعك ذلك. |
| Beni kaybedersen, bil ki seni sevmiştim ve sevmeye devam etmek istemiştim. | Open Subtitles | وإذا فقدتنى , ستعلم أننى كنت أحبك وأردت الإستمرار فى حبك |