O aşağı düştüğünde, olayı bildirmek için lobiye inmiştim. | Open Subtitles | كنت في الردهة للإبلاغ عن الأمر عندما وقع |
Atlas Arena'da bir bomba olduğunu bildirmek için arıyorum. | Open Subtitles | أنا اتصل للإبلاغ عن تهديد قنبله فى ساحه أطلس |
Neden bildirmek için bu kadar beklediniz ? | Open Subtitles | لمـاذا انتظـرت طويلاً للإبلاغ عنـه؟ |
Kaybolduğunu bildirmek için sabaha kadar beklemeniz lazımdı. | Open Subtitles | يجب عليكي أن تنتظري حتى الصباح للتبليغ عن فقدانه |
Haince düşünenleri bildirmek için. | Open Subtitles | للتبليغ عن أفكار الخيانة |
Özür dilerim bayan, bir suç bildirmek için mi aradınız? | Open Subtitles | آسف يا سيدتي ولكن هل أنت تبلغين عن جريمة؟ |
Çok ciddi olduğunu düşündüğüm bu suçu bildirmek için buraya gelmek beni üzüyor. | Open Subtitles | أنا أعتذر عن قدومي إلى هنا للإبلاغ عما أعتقده... جريمة سيئة للغاية. |
- Gary bir suçu bildirmek için buraya geldim. - Neymiş? | Open Subtitles | انا هنا للإبلاغ عن جريمة |
Kardeşinizin kaybolduğunu bildirmek için daha sonra benimle gelin. | Open Subtitles | للإبلاغ عن اختفاء أخيك |
Komşunuz Bay Springborn gürültüyü bildirmek için aradı. | Open Subtitles | جارك، السيد (سبرينغ بون) إتصل للإبلاغ عن ضجيج |
Chloé bebeğin kayıp olduğunu bildirmek için bizi aradı. | Open Subtitles | إنّ (كلوي) هي الّتي إتّصلت بنا للإبلاغ عن إختفاء الرّضيع |
Yani, kızınızın kayıp olduğunu anlamak için 2 gün, bildirmek için de 1 gün. | Open Subtitles | إذاً مضى يومين على ملاحظتك لإختفاء إبنتك ويومين آخرين للتبليغ عن فقدانها{\pos(192,220)} |
Ben şey için aramıştım kayıp birini bildirmek için. | Open Subtitles | إنني أتصل فقط... للتبليغ عن شخص مفقود |
Özür dilerim bayan, bir suç bildirmek için mi aradınız? | Open Subtitles | آسف يا سيدتي ولكن هل أنت تبلغين عن جريمة؟ |