"bilemez" - Traduction Turc en Arabe

    • يعرف
        
    • يعلم
        
    • يدرى
        
    • يعرفُ
        
    • يمكنه معرفة
        
    Annenin hastalığı sırasında neler çektiğini benden iyi kimse bilemez. Open Subtitles محدش يعرف اكتر مني بالي انت عملتة أثناء مرض أمك
    Kimse bunun ne kadar zor bir deneyim olduğunu benden iyi bilemez. Open Subtitles إستمع. لا أحد يعرف بشكل أفضل من أنّي الذي تجربة عاطفية هذه.
    Bir savaşın içindeyiz asker. Kimse geri dönüp dönemeyeceğini bilemez. Open Subtitles نحن في حرب, أيها الجندي لا أحد يعرف كيف يرجع
    İyi savunma yapan birinin düşmanı da neye saldıracağını bilemez. Open Subtitles مع شخص جيد في الدفاع، عدوه لن يعلم من يهاجم.
    Gelecek bize ne gösterir kimse bilemez, ama heyecan gittikçe artıyor. Open Subtitles لا أحد يعلم ما قد يأتي في المستقبل لكن الحماسة تتزايد
    Senin gibi, o heykel asla... neden ve niçin yapıldığını bilemez. Open Subtitles لا، أنه مثلك، أن فن النحت التشكيلي لا يعرف لماذا ؟
    Onun adaleti ne şekilde yerine getireceğini hiç kimse bilemez. Open Subtitles لا أحد يعرف متى سوف يعاقب وبأي شكل وبأي طريقة
    Bu bir milyonun karekökünü almak gibi bir şey. Kimse bilemez. Open Subtitles هذا كسؤال ما الجذر التربيعي للمليون لن يعرف أحد الإجابة عنه
    Kimse bilemez. Kalp sorunu olan bir çocuğun annesi olmayı bilemez. Open Subtitles لا أحد يعرف كيف يكون أماً لولدٍ مصاب بقصور في القلب
    Eğer hepimiz aynı hikayeyi anlatırsak, hiçkimse bilemez, değil mi? Open Subtitles إذا ما التزمنا جميعا بنفس القصة فلن يعرف أحد أبدا
    İyileşmem günler sürebilir ve sonuçlarının ne olacağını kimse bilemez. Open Subtitles قد أستغرق أيام للتعافي و من يعرف ماذا ستكون النتائج
    Kimse ne ben ne de başkası şu an neler yaşadığını bilemez. Open Subtitles لا أحد، لا أنا ولا أي شخص، يعرف ما تمري به حالاً.
    Her şeye hazırlıklı ol. Ne tepki vereceğini kimse bilemez. Open Subtitles كنت مستعدا فحسب من يعرف كيف ستكون ردة فعله ؟
    Batıdan hiç kimse bir Bedevi'nin kalbini sizden daha iyi bilemez. Open Subtitles لا أحد في الغرب لا يعرف قلب البدو أفضل مما كنت.
    Alois Auguste'ye nasıl yardımcı olacağını bilemez fakat malesef 1906 yılında vefat edene kadar onu takip eder. TED لم يعرف ألويس كيف يساعد أوجستا، لكنه اعتنى بها إلى أن توفيت للأسف في عام 1906
    Sonsuza kadar yaşayabileceğini ... ... ya da yaşlanmaya devam edeceğini kimse bilemez. TED ولا احد يعلم اذا ما كان بامكانها العيش للابد او مالذي يمنعهم من اشيخوخة
    Kimse bunu biz iklim bilimcilerden daha iyi bilemez. TED ولا أحد يعلم ذلك اكثر منا نحن علماء المناخ.
    Kimse opera hakkında bu kadar çok şey bilemez. Open Subtitles من المستحيل أن يعلم أحد عن الأوبرا كل هذه المعلومات
    Ne düşündüğümü söyleme bana. Kimse kafamın içindekilerin ne olduğunu bilemez. Open Subtitles لا تخبريني عن ما يجب ان افكر به لا حد يعلم ما الذي يدور في عقلي
    Kimse, hangi 5 pound gerçek, hangisi sahte bilemez. Open Subtitles ولن يعلم أحد وقتها, اى العملتين هى الأصلية وايها هى المزيفة
    "Kelimelerin özünü bilmeyen biri insanların özünü de bilemez." Open Subtitles من لا يدرى باطن الكلمات " " لا يدرى ما يخطر بقلوب الرجال
    Kimse senin neler yapabileceğini bilemez. Sen bile. Open Subtitles لا أحد يعرفُ لقدراتك حدًّا، ولا حتى أنت نفسك.
    Kimse kendini nelerin beklediğini bilemez. Open Subtitles لا أحد يمكنه معرفة ما الذي يتوقعه

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus