"biletlerinin" - Traduction Turc en Arabe

    • تذاكر
        
    Bana verdiğin bağış balosu biletlerinin parasını ödemeyerek 50,000$ tasarruf ettin. Open Subtitles انت وفرت 50 الف في تذاكر الحفل الخيري الذي اعطيتهم لي
    Yan çizmeye falan kalkarlarsa Hamilton biletlerinin hâlâ elimde olduğunu hatırlat. Open Subtitles وإذا حاولو التهرب منك قومي بتفكيرهم باني لازلت امسك تذاكر الهاميلتون
    Gerçek: Sinema biletlerinin %51 ini kadınlar satın alır, TED حقيقة: النساء تشتري 51 بالمئة من كل تذاكر الأفلام.
    Bu arada o Knicks biletlerinin parasını ödeyeceğim, tamam mı? Open Subtitles أنا ستعمل يدفع لك لأولئك تذاكر نيك، كل الحق؟ هل يصمت.
    Balayı biletlerinin parasını alıp, Bali'ye dalmaya gideceğim. Open Subtitles سأستبدل تذاكر شهر العسل واسافر إلى بالى ، واغطس
    Opera biletlerinin son derece uygunsuz olduğunu fark ettim. Open Subtitles أدركت أن تذاكر الأوبرا ليست مناسبة البتة
    Eğer bir haritaya bakmışşa yada otel rezervasyonu yaptırmışsa yada uçak biletlerinin çıktısını almışsa. Open Subtitles نرى لو تصفحت خرائط أو حجزت بفندق أو ربما طبعت تذاكر طيران
    Köpeğe bırakılan para veya bahçıvana bırakılan opera biletlerinin, şoku atlatıldıktan sonra, nihayet her şeyin ortaya çıktığı duygusu hakim olur. Open Subtitles فبعد الصدمة الأولى لمعرفة الحساب المالي لكلب العائلة و تذاكر الأوبرا , المتروكة للبستاني هناك شعور عام أن كل شيء قد وضع على الطاولة
    Bir süredir kimseyi dışarı çıkarmadığımı biliyorum, ama sinema biletlerinin fiyatları o kadar artmamıştır, değil mi ? Open Subtitles مرت فترة منذ خرجت في موعد ...لكن لم تزد أسعار تذاكر السينما كثيراً، صحيح؟
    Loto biletlerinin fiyatını bölüşürmüşsünüz. Open Subtitles وكنتما تتقاسمان تكلفة تذاكر اليانصيب
    Uçak biletlerinin sahte olduğunu biliyordum. Open Subtitles كنت أعلم أن تذاكر طائرته مزيفة
    - Emeklilik konseri biletlerinin çok hızlı tükendiğini duydum. Open Subtitles -نعم، أيتها المديرة -سمعتُ أن تذاكر حفل اعتزالك نفذت بسرعة
    Chamillionaire biletlerinin kalmış olduğuna inanamıyorum. Open Subtitles (مازلت لا أصدق أن تذاكر (كيميولنير مازالت متوفرة
    Futbol biletlerinin paketle bir alakası yok Thomas, ama senin var. Open Subtitles ولكن تذاكر مبارة كرة القدم لا توضع في رزمة (توماس), ولكن أنتَ كذلك.
    Leslie, eşimi arayıp maalesef opera biletlerinin tükendiğini söyler misin? Open Subtitles (ليزلي)، هلا أتصلتِ بزوجتي وقلتِ لها أنّ تذاكر الأوبرا قد نفذت لسوء الحظ؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus