Bir de okumayı bilmeyen ama Baba'nın bilgeliğini anlayan vahşiler var. | Open Subtitles | والمتوحشين الذين لا يستطيعون القراءة على الإطلاق الذين يفهمون حكمة الآب. |
Pek çoğu, StoryCorps'a bir veya iki sene hizmet etti, ülkeyi dolaştı ve insanlık bilgeliğini bir araya topladı. | TED | معظمهم خدموا لسنة أو سنتين مع ستوريكوربس يقطعون البلاد لجمع حكمة البشرية. |
Saf hoşgörünün üstünden yükselmek ve biz onları tanıyana kadar yalnızca bir yaftadan ibaret olan herkesi kabullenmek için çağımızın bilgeliğini ne zaman kucaklayacağız? | TED | متى سنبرز حكمة عصرنا وأن نسمو الى التسامح وأن نقبلَ كل من وضعناه تحت تسمية الى أن نعرفه جيداً |
Şimdi aslı mesele kişinin kendi bilgeliğini ortaya çıkarması. | TED | أصبح التحدي اليوم هو تمكين الفاعلينفي التربية من تقديم تلك الحكمة. |
Ama Ölümsüzlerin bilgeliğini fethetmek için bizler de bilge olmalıyız. | Open Subtitles | ولكن للاستيلاء على الحكمة من الخالدين نحنُ أيضاً يجب أن نُصبح رجال حُكماء |
Metaforlar yoluyla... senin soğuk kanlılığını ve bilgeliğini almaya çalışıyorum. | Open Subtitles | ولكن انا احاول ان اسحب بعض من حكمتك الخفية بواسطة الاقتباسات |
bilgeliğini ve sevgisini kendini düşünmeden verdi. | Open Subtitles | أعطى بدون أنانية من حكمته وحبه |
Bilgeliğimizi yitirmiş gibiyiz, yerli insanların bilgeliğini. | TED | يبدو أننا فقدنا الحكمة، حكمة السكان الأصليين. |
Ben de onun öyküsünün bilgeliğini insanlarımıza aktardım. | Open Subtitles | ولقد نقلت حكمة قصته ـ ـ ـ إلى شعبنا ـ ـ ـ |
Tanrım, gece gündüz sana dua ediyorum bana Hazreti Yakup'un sabrını, ve Hazreti Süleyman'ın bilgeliğini vermen için. | Open Subtitles | إلهي إني اصلي لك ليل نهار لتمنحنى صبر أيوب تمنحنى حكمة سليمان |
Ve onlara halkımızı kurtaracak olan atalarımızın bilgeliğini sorabiliyordu. | Open Subtitles | والتي تملك حكمة أجدادنا من أجل إنقاذ شعبنا |
Çiçek açmış bir çiçeğiniz yoksa çiçek açma bilgeliğini nasıl elde edebilirsiniz? | Open Subtitles | ولكنك الآن يمكنك الحصول على حكمة لتفتيح زهرة إذا ما كنت لم تفعل بعد؟ |
Bazıları sokaklardan gelen bu çocuğun bilgeliğini sorguladı. | Open Subtitles | بعض الشكوك حالت في حكمة جلب ولد من الشوارع إلى عائلتي. |
Sonsuzluğun bilgeliğini simgeleyen eski sembol. | Open Subtitles | إنها علامة القدماء التي ترمز نحو حكمة الخلود. |
Sonsuzluğun bilgeliğini simgeleyen eski sembol. | Open Subtitles | إنها علامة القدماء التي ترمز نحو حكمة الخلود. |
Yüzyılların bilgeliğini içerdiklerinden bahsetmiyorum bile. | Open Subtitles | ليست لتشير الى الحكمة التى كانت موجودة فى هذة القرون |
Yüzyılların bilgeliğini içerdiklerinden bahsetmiyorum bile. | Open Subtitles | ليست لتشير الى الحكمة التى كانت موجودة فى هذة القرون |
Ak düşmüş sakalları yılların tecrübesi ve bilgeliğini işaret ediyor. | Open Subtitles | لحيته البيضاء تُظهر سنواتٍ من الحكمة والخبرة |
bilgeliğini ne için kullanacaksın şimdi? | Open Subtitles | ما فائدة حكمتك الآن ؟ ليست هناك إجابة ؟ |
Dilerim ki diğer insanlar da senin bilgeliğini anlar. | Open Subtitles | أتمنى من الاخرون ان يكونوا فهموا حكمتك |
Bana neden Dutch dediğini hiç anlamadım ama o zamanki bilgeliğini hâlâ koruduğuna inanıyorum. | Open Subtitles | لم أفهم قط لما أطلق علي "مخادع"؟ أعتقد أن حكمته عتيقة للغاية |
Birleşirken, Garshaw'ın tüm bildiğini ve bilgeliğini alıyorum. | Open Subtitles | عند الإندماج ، أحصل على كل معرفة جارشاو و حكمتها |