Ve bilirsiniz ki, burada oturduğunuz zaman sizin zemininizde bir şeyler olursa, sadece ona doğru gözlerinizi hareket ettirirsiniz. | TED | ولهذا السبب ، وكما تعلمون ، اذا كنت جالسا هنا ويحدث شيء ما خلفك ، فستوجه نظرك مباشرة نحوه. |
Fotoğrafçılar olarak, bilirsiniz ki Eğer kısa pozlama bir fotoğraf çekerseniz az ışık almış olursunuz | TED | كمصورين ، كما تعلمون أنه إذا أخذتم صورة بتعرض قصير للضوء ، ستحصل على القليل جداً من الضوء |
bilirsiniz ki bir aileyi kast dışı etmek düşünebileceğiniz en büyük sosyal cezadır. | TED | وكما تعلمون فإن نبذ العائلة هو أكبر عقاب من المجتمع يمكن للمرء أن يفكر به. |
Fakat bilirsiniz ki, birisi mutlaka her zaman masrafları üstlenir. | Open Subtitles | ولكن, كما تعلمون,لابد ان يدفع الثمن شخص ما |
bilirsiniz ki, ulusları yönetmeye yetkili sayılanlar, onların üzerinde egemenlik sürerler ve büyükleri, onlar üzerinde yetki kullanırlar. | Open Subtitles | أنتم تعلمون أين هم وفقاً للقوانين فهم من خيرت الناس و الرب من فوقهم يختار أفضلهم ويمنحه السلطة |
Ve herkesten iyi bilirsiniz ki bizim için kolay olmadı. | Open Subtitles | وكما تعلمون أفضل من أيّ احد، لم يكن الأمر سهل علينا دوماً. |
Ama bilirsiniz ki, eğer ikiniz de çalışıyorsanız, köpeği gündüz yürüyüşüne çıkarmak için birinizin eve gelmesi gerekecek. | Open Subtitles | ولكـن، تعلمون إن كنتـما تعملان أحـدكما سيكون عليه العودة للمنزل لتـمشية منتصف-اليـوم |
- Kızlar bilirsiniz ki, bir vasiyeti var. | Open Subtitles | بناتي، تعلمون أن هناك وصية |
bilirsiniz ki sabırlı biriyimdir. | Open Subtitles | تعلمون بأني رجل صبور |
(Gülüşmeler) O doğruyu söylüyordu çünkü başka bir kültürde köpeğin senin vekilindir birde bilirsiniz ki "bugün","bu ay". "yağmurlu sezondan beri" yanlış anlaşılabilecek bir çok imkan var | TED | (ضحك) كان يقول الحقيقة. لأنه في ثقافة مختلفة الكلب هو بديل عنك, تعلمون ، "اليوم" ، "هذا الشهر" ، "منذ موسم الأمطار ،" هناك الكثير من الفرص لسوء الفهم. |