"biliyorum o" - Traduction Turc en Arabe

    • أعلم أنه
        
    • أعلم أنها
        
    • أعلم بأنه
        
    • اعرف انه
        
    • أعلم أنَّه كان
        
    Carl'a gidebileceğimi biliyorum, o ne istediğimi anlayacaktır. TED أعلم أنه يمكنني أن أذهب إلى كارل، سوف يفهم ما أطلبه.
    Şu kadarını biliyorum, o çirkin şapkayı takmazdım. Open Subtitles أعلم أنه لا يجب ارتداء هذه القبعة السخيفة.
    biliyorum o 100% değil, ama... ne derler bilirsin, gösteri devam etmeli. Open Subtitles أعلم أنها ليست بحال جيدة ولكن... كما يقولون, لابد أن يستمر العرض
    Dinle, benim kararım olduğunu biliyorum, o yüzden hayatıma devam etmem kolay oldu, bir de üzerine espriler yapmak tabii ki. Open Subtitles أعلم بأنه كان قراري، لذا كان من السهل عليّ أن أتخطى الأمر، وكما تعلم، إلقاء النكات وأشياء أخرى
    Burası olduğunu biliyorum. O kadar apaçık gördüm ki. Open Subtitles انا اعرف انه هنا لقد كان واضح جداً ما رأيته
    Onu öldürdün. biliyorum o sendin Tischbier. Open Subtitles لقد قتلتها أنا أعلم أنَّه كان أنت (تشبير)
    Bunu değiştirdiğini biliyorum. Bu konuşmayı ilk defa yapmadığımızı biliyorum... o yüzden ne kaybettiğimizi bilmiyorsun. Open Subtitles أعلم أنه غير هذه، أعلم بأننا لم نجر محادثة كهذه في المرة الأولى
    Biliyorum, o beni 15 yıllık bir başlangıç ​​var olduğunu biliyorum, ama bilirsin, ben sadece rakam, ben bu yapmaya devam eğer, sonra er ya da geç... Open Subtitles أعلم ، أعلم أنه سبقني بخمسة عشر سنة لكن تعلمين ، لقد فكرت إذا إستمررت بفعل هذا .. عندها لاحقاً أم آجلاً
    Yarı yükseldiğini biliyorum, o da ne demekse. Open Subtitles أعلم أنه نصف راقى , أىً كان ما يعنيه هذا
    Tatlım biliyorum o senin baban değil ama hatırlıyorsan baban artık bizimle yaşamak istemiyor. Open Subtitles أعلم أنه ليس والدك لكن والدك لايريد العيش معنا بعد الآن, أتتذكر؟
    Orada mevsimin yaz olduğunu biliyorum, o yüzden bikini götürebilirsin. Open Subtitles أقصد, أعلم أنه صيف هناك لذا وضّبي ملابس السباحة
    Bak, biliyorum o senin dostun ama aynı zamanda bir işçimiz. Open Subtitles ،اسمعي، أعلم أنها صديقتكِ ولكنها موظّفة لدينا أيضاً
    Evet, bak biliyorum o geçen sene bir hata yaptı Open Subtitles أجل، اسمع، أعلم أنها اقترفت اخطائاً بالعام الماضي
    Senin için zor biliyorum o büyüleyici hayatından çıkıp diğer insanların mücadelelerini görmek. Open Subtitles أعلم أنها خظوة صعبة لتمر خارج حياتك الساحرة
    biliyorum o senin adamın, onu sen çıkardın ama adamının başı dertte. Open Subtitles أعلم بأنه رجلك , أعلم أنك من إختاره و لكنه فى مأزق كبير
    biliyorum o senin adamın, onu sen çıkardın ama adamının başı dertte. Open Subtitles أعلم بأنه رجلك , أعلم أنك من إختاره و لكنه فى مأزق كبير
    Dinle, benim kararım olduğunu biliyorum, o yüzden hayatıma devam etmem kolay oldu, bir de üzerine espriler yapmak tabii ki. Open Subtitles أعلم بأنه كان قراري، لذا كان من السهل عليّ أن أتخطى الأمر، وكما تعلم، إلقاء النكات وأشياء أخرى
    Ben, elimizde bir sürü ceset olduğunu biliyorum; o da kocasının ve oğlunun nerede olduğunu bilir. Open Subtitles اعرف انه لدينا سلسلة من الجثث و هي تعرف اين ابنها و زوجها انت الضحية هنا
    Biliyorum, o saygınlığını yitirmiş deli bir kaltak. Open Subtitles اعرف , انه مثل لباس العاهرات لكن لكن بدون احترام
    biliyorum o sırada yola çıkmak aptallıktı Open Subtitles كنت اعرف انه من الغباء كونى على الطريق
    Onu öldürdün. biliyorum o sendin Tischbier. Open Subtitles لقد قتلتها أنا أعلم أنَّه كان أنت (تشبير)

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus