Tamam. Biraz. Sadece nasıl biri olduğunu bilmediğim için. | Open Subtitles | حسناً ، بعض الشيئ ، لأنني لا أعرف ما هو شكله |
Hiçbir şey bilmediğim için mahremiyeti bozuyor sayılmam. | Open Subtitles | انظري , أنا لا أخترق خصوصيته لأنني لا أعرف شيئا |
Babam tuhaflaştı. Hangi velilerin geleceğini bilmediğim için okul gezisine katılamayacağımı söyledi. | Open Subtitles | أبي يتصرف بغرابة، قال بأنني لن أذهب للرحلة الميدانية لأنني لا أعرف أسماء أولياء الأمور الآتيين |
Ama asıl sorun şu ki;.. ...ne yapacağımı bilmediğim için bunların hiçbir önemi yok. | Open Subtitles | المشكلة أنّ هذا غير مهمّ الآن لأنّي لا أعرف ماذا أفعل |
Silahın ne olduğunu bilmediğim için de değil. Göstermemizi ister misin? | Open Subtitles | -و ليس فقط لأنّي لا أعرف ما يكون |
- bilmediğim için utanmıştım. - Manderley güzeldir. | Open Subtitles | شعرت بالخجل لعدم معرِفتى بها ماندرلاى" رائعة" |
Tamam Beth, ergen dilini çok iyi bilmediğim için üzgünüm. | Open Subtitles | حسناً ، أعتذر لأنني لا أعرف المصطلحات الحالية |
Uyanmam, annemin öldüğünün söylenmesi ve onun kim olduğunu bilmediğim için etkilenmemem. | Open Subtitles | أستيقظت و تم أخباري بان والدتي قد ماتت ولم أشعر بشيء لأنني لا أعرف من هي |
Ne yapmam gerektiğini bilmediğim için! | Open Subtitles | انه لأنني لا أعرف ما يجب أن أقوم به. هذا صحيح، أنا لا أعرف! |
Ve uçmayı bilmediğim için korkuyorum. | Open Subtitles | و أنا خائفة لأنني لا أعرف كيف أطير |
Cassie'nin yerini bilmediğim için mi bana bağırıyorsunuz? | Open Subtitles | ما هذا، أتصرخ في وجهي.. لأنني لا أعرف مكان (كاسي)؟ |
Bir şeyleri bilmediğim için özür dilerim. | Open Subtitles | -آسفة لأنني لا أعرف أشياء |