"bilmediğimiz" - Traduction Turc en Arabe

• لا نعرفه
• لا نعلم
• نجهله
• لا نعرفها
• لا نعلمه
• لانعرفه
• نجهل
• لم نكن
• نعلم عنه
• نجهلها
• لم نعرفه
• مجهولة
• لا نعرف
• نكن نعرف
• نعلم عنها

Etkili fedakârlık araştırma programı hâlâ ilk evresinde ve hâlâ bilmediğimiz çok büyük bir miktar var.
إنّ برنامجنا البحثي الذي يدعى الإيثار الفعّال لا يزال في بدايته، ولايزال هناك الكثير مما لا نعرفه.

icat edilen buydu. Herneyse, yani, göremediğimiz en büyük şeyler, hep bilmediğimiz şeyler.
على أي حال ، أهم شيء غير مرئي بالنسبة لنا هو ما لا نعرفه.

Belki bizim bilmediğimiz bir tanıdığından veya arkadaşından falan bahsetmiştir.
تحسباً لو تحدث بشأنِ عائلةٍ أو أصدقاء لا نعلم بشأنهم؟

Ama bizim Donnie Jones'un kardeşi hakkında bilmediğimiz şeyleri de vardı--
ما كنا نجهله وقتئذ أن شقيقة دوني جونز كانت تعبث وأمرين

İnsanların şu anda bilmediğimiz feromonlarla yaptığı her türlü şey olabilir.
يمكن أن تكون هناك أمور مختلفة يقوم به البشر باسنخدام الفيرمونات لا نعرفها ببساطة في الوقت الراهن.

Evet, bunu çoktan biliyoruz. bilmediğimiz şey ise; onunla karşılaştıktan sonra ne yaptığın.
أجل، ذلك صحيح، ما لا نعلمه ما الذي حدث بعد ما كنت تتعقّبه

İşin doğrusu birbirimiz hakkında bilmediğimiz birçok şey olabilir.
فى الواقع ربما هناك الكثير الذى لا نعرفه عن بعضنا البعض

Bunu kanıtlayabiliriz. bilmediğimiz bunu neden yaptıkları.
نستطيع أن نثبت ذلك ولكن ما لا نعرفه هو لماذا؟

Hâlâ değişim sürecindesin, bilmediğimiz çok şey var.
‫سوف تمر بتغيرات. ‫هناك الكثير لا نعرفه.

Henüz bilmediğimiz şey ise, güvenlik kontrollerinden nasıl paçayı kurtardığı.
وما لا نعرفه حتى الان هو كيف تمكن من التملص من الفحص الأمني لديهم

Zaten bilmediğimiz bir şey yok, gazetelerden uzak tuttukları bir şey dışında.
لاشيء لا نعرفه عدا شيء واحد أنهم يحتفظون بالتقارير

Ya yanılıyorsa? Ya ondan bilgi gizleniyorsa veya bilmediğimiz bir sebepten yalan söylüyorsa?
ماذا إن كان مخطئا أو أُبعد أو حتى يكذب لأسباب لا نعلم بها؟

Belki de dedem onlara bizim bilmediğimiz bir şey yapmıştır.
ربما جدي فعل شيئاً ما لهم نحن لا نعلم به

Hâlâ hakkında bilmediğimiz pek çok şey var.
هناك العديد من الأشياء التي لا نعلم عنها بعد.

Artık dünyamızı ölçmenin zamanı, çünkü ölçemediğimiz şeyleri düzeltemeyiz ve bilmediğimiz şeylere hazırlık yapamayız.
الآن، حان الوقت لسبر أغوار كوكبنا، حيث لا يمكننا إصلاح ما لا يمكننا قياسه، كما لا يمكننا الاستعداد لما نجهله.

Bunun gibi insanlar bizim bilmediğimiz şeyleri biliyor ve bize öğretecek çok şeyleri var.
ولكن أشخاص مثل هؤلاء هم من يعرف أشياء لا نعرفها نحن ولديهم الكثير من الدروس لنتعلمها.

Zor seçimleri bu şekilde algılamak kendimiz hakkında bilmediğimiz bir şeyi açığa çıkarıyor.
إن فهم الخيارات الصعبة بهذه الطريقة يكشف شيئًا لا نعلمه عن أنفسنا.

bilmediğimiz tek şey de onun ne zaman ve nasıl bize ihanet edeceği.
الشيء الوحيد الذي لانعرفه هو كيف وأين ينوي القيام بحيلته المضاعفه

Rutin kontroller sırasında, sebebini henüz bilmediğimiz bir arıza meydana geldi.
لقد حصل خطأ، خلال المراقبة اليومية ولازلنا نجهل سببه

Yani, tıptaki istisna ve aykırılıklar bize bilmediğimiz bir şey öğretir ve ayrıca bizi yeni bir düşünceye götürür.
ولذلك تقوم الاستثناءات والقيم المتطرفة في الطب بتعليمنا ما لم نكن نعلم، وإرشادنا أيضًا إلى أنماط جديدة من التفكير.

Bu da onun virüsle kıyıya varmadan önce temas kurduğunu gösterir ya da belki bilmediğimiz bir adadan hızla yayılan bir böcek olabilir.
ذلك يعني انه ربما اصيب به قبل نزوله علي الشاطئ او ربما هو ميكروب نشيط من الجزيرة لا نعلم عنه

Birbirimiz hakkında bilmediğimiz o kadar çok şey var ki...
انه فقط .. انه فقط هناك الكثير من الامور نجهلها

Hakkında bilmediğimiz bir şeyle alakalı. Öyle birşey ki hepimize zarar verebilir.
انه شىء لم نعرفه عنها شىء قد يضر بنا جميعاً

bilmediğimiz çok şey var.
هناك الكثير من الأشياء مجهولة بالنسبة لنا

Bizi, işlediğimiz günahlar için affet Tanrım ne yaptığımızı bilmediğimiz için affet.
سامحنا يا رب على ذنوبنا اليومية لأننا لا نعرف أن ما نفعل

İhtiyacımız olduğunu bile bilmediğimiz şeyler satın alıyoruz.
نحن نشترى أشياء لم نكن نعرف اننا بحاجة لها.