Etkili fedakârlık araştırma programı hâlâ ilk evresinde ve hâlâ bilmediğimiz çok büyük bir miktar var. | TED | إنّ برنامجنا البحثي الذي يدعى الإيثار الفعّال لا يزال في بدايته، ولايزال هناك الكثير مما لا نعرفه. |
icat edilen buydu. Herneyse, yani, göremediğimiz en büyük şeyler, hep bilmediğimiz şeyler. | TED | على أي حال ، أهم شيء غير مرئي بالنسبة لنا هو ما لا نعرفه. |
Belki bizim bilmediğimiz bir tanıdığından veya arkadaşından falan bahsetmiştir. | Open Subtitles | تحسباً لو تحدث بشأنِ عائلةٍ أو أصدقاء لا نعلم بشأنهم؟ |
Ama bizim Donnie Jones'un kardeşi hakkında bilmediğimiz şeyleri de vardı-- | Open Subtitles | ما كنا نجهله وقتئذ أن شقيقة دوني جونز كانت تعبث وأمرين |
İnsanların şu anda bilmediğimiz feromonlarla yaptığı her türlü şey olabilir. | TED | يمكن أن تكون هناك أمور مختلفة يقوم به البشر باسنخدام الفيرمونات لا نعرفها ببساطة في الوقت الراهن. |
Evet, bunu çoktan biliyoruz. bilmediğimiz şey ise; onunla karşılaştıktan sonra ne yaptığın. | Open Subtitles | أجل، ذلك صحيح، ما لا نعلمه ما الذي حدث بعد ما كنت تتعقّبه |
İşin doğrusu birbirimiz hakkında bilmediğimiz birçok şey olabilir. | Open Subtitles | فى الواقع ربما هناك الكثير الذى لا نعرفه عن بعضنا البعض |
Bunu kanıtlayabiliriz. bilmediğimiz bunu neden yaptıkları. | Open Subtitles | نستطيع أن نثبت ذلك ولكن ما لا نعرفه هو لماذا؟ |
Hâlâ değişim sürecindesin, bilmediğimiz çok şey var. | Open Subtitles | سوف تمر بتغيرات. هناك الكثير لا نعرفه. |
Henüz bilmediğimiz şey ise, güvenlik kontrollerinden nasıl paçayı kurtardığı. | Open Subtitles | وما لا نعرفه حتى الان هو كيف تمكن من التملص من الفحص الأمني لديهم |
Zaten bilmediğimiz bir şey yok, gazetelerden uzak tuttukları bir şey dışında. | Open Subtitles | لاشيء لا نعرفه عدا شيء واحد أنهم يحتفظون بالتقارير |
Ya yanılıyorsa? Ya ondan bilgi gizleniyorsa veya bilmediğimiz bir sebepten yalan söylüyorsa? | Open Subtitles | ماذا إن كان مخطئا أو أُبعد أو حتى يكذب لأسباب لا نعلم بها؟ |
Belki de dedem onlara bizim bilmediğimiz bir şey yapmıştır. | Open Subtitles | ربما جدي فعل شيئاً ما لهم نحن لا نعلم به |
Hâlâ hakkında bilmediğimiz pek çok şey var. | TED | هناك العديد من الأشياء التي لا نعلم عنها بعد. |
Artık dünyamızı ölçmenin zamanı, çünkü ölçemediğimiz şeyleri düzeltemeyiz ve bilmediğimiz şeylere hazırlık yapamayız. | TED | الآن، حان الوقت لسبر أغوار كوكبنا، حيث لا يمكننا إصلاح ما لا يمكننا قياسه، كما لا يمكننا الاستعداد لما نجهله. |
Bunun gibi insanlar bizim bilmediğimiz şeyleri biliyor ve bize öğretecek çok şeyleri var. | TED | ولكن أشخاص مثل هؤلاء هم من يعرف أشياء لا نعرفها نحن ولديهم الكثير من الدروس لنتعلمها. |
Zor seçimleri bu şekilde algılamak kendimiz hakkında bilmediğimiz bir şeyi açığa çıkarıyor. | TED | إن فهم الخيارات الصعبة بهذه الطريقة يكشف شيئًا لا نعلمه عن أنفسنا. |
bilmediğimiz tek şey de onun ne zaman ve nasıl bize ihanet edeceği. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي لانعرفه هو كيف وأين ينوي القيام بحيلته المضاعفه |
Rutin kontroller sırasında, sebebini henüz bilmediğimiz bir arıza meydana geldi. | Open Subtitles | لقد حصل خطأ، خلال المراقبة اليومية ولازلنا نجهل سببه |
Yani, tıptaki istisna ve aykırılıklar bize bilmediğimiz bir şey öğretir ve ayrıca bizi yeni bir düşünceye götürür. | TED | ولذلك تقوم الاستثناءات والقيم المتطرفة في الطب بتعليمنا ما لم نكن نعلم، وإرشادنا أيضًا إلى أنماط جديدة من التفكير. |
Bu da onun virüsle kıyıya varmadan önce temas kurduğunu gösterir ya da belki bilmediğimiz bir adadan hızla yayılan bir böcek olabilir. | Open Subtitles | ذلك يعني انه ربما اصيب به قبل نزوله علي الشاطئ او ربما هو ميكروب نشيط من الجزيرة لا نعلم عنه |
Birbirimiz hakkında bilmediğimiz o kadar çok şey var ki... | Open Subtitles | انه فقط .. انه فقط هناك الكثير من الامور نجهلها |
Hakkında bilmediğimiz bir şeyle alakalı. Öyle birşey ki hepimize zarar verebilir. | Open Subtitles | انه شىء لم نعرفه عنها شىء قد يضر بنا جميعاً |
bilmediğimiz çok şey var. | Open Subtitles | هناك الكثير من الأشياء مجهولة بالنسبة لنا |
Bizi, işlediğimiz günahlar için affet Tanrım ne yaptığımızı bilmediğimiz için affet. | Open Subtitles | سامحنا يا رب على ذنوبنا اليومية لأننا لا نعرف أن ما نفعل |
İhtiyacımız olduğunu bile bilmediğimiz şeyler satın alıyoruz. | TED | نحن نشترى أشياء لم نكن نعرف اننا بحاجة لها. |