"bilmediğini" - Traduction Turc en Arabe

    • لا تعرف
        
    • لا يعرف
        
    • لا تعرفين
        
    • لا تعلم
        
    • لا يعلم
        
    • لا تعلمين
        
    • لاتعلم
        
    • لايعرف
        
    • لاتعرف
        
    • لم يعرف
        
    • تجهل
        
    • لم تعلم
        
    • لا فكرة
        
    • تدرى
        
    • تكن تعرف
        
    Birinin bilmediğini zannedip, bunun farkında olmamak ise bir hatadır. Open Subtitles أن لا تعرف وتظن أن الآخر لا يعرف هذا خطأ
    İniş platformları ya da ana gemiler hakkında birşey bilmediğini varsayıyorum, doğru mu? Open Subtitles اعتقد أنك وقته لا تعرف شيء عن إنزال الأرصفة والسفن ، أليس كذلك؟
    Oraya vardığımdaysa beni nasıl adama dönüştürmeyi bile bilmediğini keşfettim. Open Subtitles وعندما وصلت إكتشفت أنه لا يعرف كيف يحولني إلى إنسان
    Sen beni ne yapılması gerektiğini bilmediğini söylemek için arıyorsun. Open Subtitles اتصلتِ بي كي تقولي أنكِ لا تعرفين ما عليك فعله
    33 yıldır devlet okullarında öğretmenlik yapıyorum, bu sebeple biliyorum ki bildiklerini paylaşmadan önce bilmediğini itiraf etmelisin. TED أنا أدرّس في المدارس الحكومية منذ 33 عام. لذا أعلم أنّ عليك أن تُقرّ بما لا تعلم قبل أن تشارك ما تعلم.
    bilmediğini söyledi. Etrafa soracaktı. TED فأجابني أنه لا يعلم . وسوف يسأل عن الأمر
    Bir dakika önce bir şeyler bildiğini düşünüyorsun sonra hiçbir şey bilmediğini anlıyorsun. Open Subtitles في لحظة تعرف فيها ما تعرفه، ثم تدرك بعدها أنّك لا تعرف شيئاً
    Bir dakika önce bir şeyler bildiğini düşünüyorsun sonra hiçbir şey bilmediğini anlıyorsun. Open Subtitles في لحظة تعرف فيها ما تعرفه، ثم تدرك بعدها أنك لا تعرف شيئاً
    Nerede olduklarını bilmediğini söylüyorsun ama onlara yataklık yapan aileyi tanıyorsun. Open Subtitles تقول أنك لا تعرف أين هم، لكنك تعرف العائلة التي حمتَهم
    Eğer yine ortaya çıkarsa, nerede oturduğumuzu bilmediğini söyle. Uzaklara falan gittiğimizi söyle, bir şeyler uydur işte. Open Subtitles قل له انك لا تعرف محل اقامتنا واننا سافرنا للخارج, او اى شئ كهذا
    Çocukcağız ısrarla asker hareketleri ya da casuslarla ilgili bir şey bilmediğini söylüyordu. Open Subtitles أصر الفتى المسكين أنّ كان لا يعرف شيئاً عن تحركات الجنود أو الجواسيس.
    Onlara oğlumun bu konuda bir şey bilmediğini söyler misiniz? Open Subtitles أخبرّهم أنه لا يعرف أي شيء عن هذا، من فضلك
    Bir şey bilmediğini söylüyor. Kendini akıllı zannediyor. Open Subtitles قال انه لا يعرف شيئا انه يحاول ان يكون ذكيا
    Sana bir şey söylemek istiyorum- doğum tarihini bilmediğini söyledin, Open Subtitles أريدُ أن أخبركِ شيئاً قلتي بأنك لا تعرفين عيد ميلادك
    Lütfen çek. Kendi yaşını bilmediğini söyleme bana. Gerçekten çok basit bir soru. Open Subtitles لا تخبرينى أنك لا تعرفين عمرك إنه حقاً سؤال بسيط
    İşi bilmediğini insanların fark etmesi konusuna gelirsek, sen bir aktörsün. Open Subtitles ثم ان الناس لن تدرى بانك لا تعلم ما تعمله انت ممثل
    O bilmeden poliçe yapacaksın firma ise onun bilmediğini bilmeyecek. Open Subtitles أنتِ تريدين أن تحصلى على البوليصة بدون إزعاجه و هذا يعنى أنه يجب على الشركة ألا تعلم أنه لا يعلم
    "İIk"le nasıI dövüşeceğini ve nerede olduğunu bilmediğini sen söyledin. Open Subtitles أنتِ لا تعلمين كيف تحاربين الأول , أو أين يكون
    Bir daha neden bahsettiğimi bilmediğini söyle, orospu çocuğu. Open Subtitles قل أنك لاتعلم ما الذي أتكلم عنه مرة أخرى
    Senin gibi bir adam için bilmediğini kabul etmek, kontrolü elinden bırakmak, kendine olan bakışını, bir soytarıyı vuracak kadar olumsuz etkileyebilir. Open Subtitles أنا أصدقك لأن رجلا مثلك يعترف بأنه لايعرف ويتنازل عن السيطرة
    Yani odamda kendini öldüren çocuk hakkında hiçbir şey bilmediğini mi söylüyorsun? Open Subtitles تعني انك لاتعرف عن هذا الطفل الذي قتل نفسه في غرفتي؟
    Sonra korkun yavaş yavaş geçecek ve birkaç gün sonra kimsenin bir bok bilmediğini fark edeceksin. Open Subtitles وذلك الخوف سيبدأ في الزوال ، وبعد أيام قليلة ستدرك أن أحداً لم يعرف شيئاً
    bilmediğini fark edince sana kibarca anlatmaya çalıştım. Open Subtitles عندما أدركت أنك تجهل حاولت أن أريه لك برقّة
    - Ama oraya nasıl geldiğini bilmediğini söyledi. Open Subtitles ولكنها قالت انها لم تعلم كيف أنتهى بها الأمر هناك
    Hiçbir fikrim yok. Onun da bilip bilmediğini bilmiyorum. Open Subtitles لا فكرة لدي , لا أعرف مايعرفه ومالايعرفه
    Kendi de bilmediğini söylemiş. Aniden bir hırsa kapılmış. Open Subtitles قالت أنها لا تدرى مجرد قامت بعمل ذلك دون إعداد مسبق
    Ve sonra, altı ay sonra geriye baktığında ne yaptığını bilmediğini farkedeceksin. Open Subtitles وبعد ستة أشهر ستنظر خلفك وستكتشف أنك لم تكن تعرف ما تفعل

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus