| Pekala, sana ne yapacağını söyleyemem ama, yani... insanların senin Anonim olduğunu bilmesi lazım. | Open Subtitles | لا أستطيع إخباركِ حقاً بما تفعلين يجب أن يعرف الناس أنك المجهول |
| - İnsanların onu aradığını bilmesi lazım. | Open Subtitles | يجب أن يعرف بأن الناس يبحثون عنه |
| Bak, başkanın burada neler döndüğünü bilmesi lazım, Mel. | Open Subtitles | أنظرى, المحافظ عليه أن يعلم ما يجرى هنا يا (ميل) |
| Bir adamın yenilmeyi bilmesi lâzım, evlât. | Open Subtitles | على الرجل أنْ يعرف متى يغلب يا بنيّ. |
| Kimsenin her şeyi bilmesi lazım değil. | Open Subtitles | لا أحد يحتاج إلى معرفة كل شيء |
| Her sabah kalkıp da bu boka batmak için hazırlanmanın ne demek olduğunu bilmesi lazım. | Open Subtitles | إذن يجب عليه أن يعرف كم هو مثبّط... أن تستيقط في الصباح وتتأهب للعمل بهذه العملية السيّئة |
| Seni ilaçla uyuttuğumu böylece bir cinayeti itiraf etmediğini bilmesi lazım. | Open Subtitles | أجل , يجب السماح لها بمعرفة أنني خدّرتك لكي لا تعترف بجريمة قتل |
| Çünkü iyi oynadığını bilmesi lazım. | Open Subtitles | لانه يجب ان يعلم أنه جيد |
| Kaçaklar hasta mı bilmesi lazım. | Open Subtitles | يحتاج للمعرفة إذا الرجال الهاربين مصابون. |
| Ama bu sefer farklı olduğunu bilmesi lazım. | Open Subtitles | لكن عليها أن تعرف أن هذه المرة كانت مختلفة |
| Babanın da bunu bilmesi lazım. Ona söylemelisin. | Open Subtitles | أبوكِ يجب أن يعرف ويجب ان تقولي له أنتِ |
| Birilerinin muhakkak bilmesi lazım. | Open Subtitles | يجب أن يعرف احدكم بماذا يحدث |
| Eğer onu aldatacak bir kızsa, evlenmeden önce bilmesi lazım. | Open Subtitles | كنت أحاول حماية (ماكس). إذا كانت قادرة على خيانته، يجب أن يعرف ذلك قبل أن يتزوجها. |
| İkimizin de bilmesi lazım. | Open Subtitles | كلانا يجب أن يعرف. |
| Birilerinin gerçeği bilmesi lazım. | Open Subtitles | يجب أن يعرف شخصًا ما الحقيقة |
| Jeremy'nin bunu bilmesi lazım. | Open Subtitles | جيرمي) عليه أن يعلم بهذا الأمر) كُل الأمر |
| Bir adamın yenilmeyi bilmesi lâzım, evlât. | Open Subtitles | على الرجل أنْ يعرف متى يغلب يا بني. |
| Jon'un bilmesi lazım. | Open Subtitles | جون يحتاج إلى معرفة. |
| - Hem işin doğrusunu bilmesi lazım. | Open Subtitles | -وأيضاً يجب عليه أن يعرف الصواب |
| Seni ilaçla uyuttuğumu böylece bir cinayeti itiraf etmediğini bilmesi lazım. | Open Subtitles | أجل , يجب السماح لها بمعرفة أنني خدّرتك لكي لا تعترف بجريمة قتل |
| Olanları bilmesi lazım. | Open Subtitles | يحتاج للمعرفة. |