"bilmeyen" - Traduction Turc en Arabe

    • لا يعرف
        
    • لا تعرف
        
    • لا يعلم
        
    • لايعرف
        
    • لم يعلم
        
    • لا يعلمون
        
    • لا يدرك
        
    • لاتعرف
        
    • لايعرفون
        
    • لايعلم
        
    • لم يعرف
        
    • التي لا
        
    • لا يعرفون
        
    • يعرف كيف
        
    • لا يجيد
        
    Hangi sporu yaptığını bile bilmeyen ya da umursamayan bir baban varsa. Open Subtitles . هو حتى لا يعرف ما هى الرياضة التى تلعبها او تفضلها
    Veya o sadece ışığa doğru gitmesi gerektiğini bilmeyen bir köpek. Open Subtitles أم أنه مجرد كلب لا يعرف كيف يدخل في فتحة الضوء
    Kendisinin hayatta olduğunu bilmeyen bir kız için benden ayrıldı. Open Subtitles أنفصل عني لأجل فتاة لا تعرف إن كان حيّ حتى
    Aynı zamanda ne zaman kullanıldığını bilmeyen çok saf bir adam. Open Subtitles وهو رجل ساذج يتم إستغلاله.. لا يعلم متى سيتم إعطاءه عملا
    Biliyordum! Büyüyünce hiçbir şey bilmeyen birisi olacağım! Open Subtitles علمت ذلك, لقد نضجت لاكون الفتي الذي لايعرف اي شئ
    Kime ya da neye ateş ettiğini bilmeyen bir sarhoş da olabilir. Open Subtitles قد يكون بالطبع أحد الحمقى لا يعرف من أو ماذا يصوب له
    Ne yaptığını bilmeyen biri. Sakin, sakin ol, kardeş ! Open Subtitles على أنك تتعامل مع هاو شخص لا يعرف ماذا يفعل
    Kamplarda daima gitarı olan ve çalmayı hiç bilmeyen biri de olur. Open Subtitles هناك دائما الرجل الذي يعزف الغيتار و الذي لا يعرف كيف يعزف
    İyi de Songak'daki kızların Baek Ah için kendilerini paraladıklarını bilmeyen mi var? Open Subtitles من الذي لا يعرف أن جميع فتيات سونغاك واقعتٌ في حب بايك آه؟
    Güvenli yolu bilmeyen herkes için ölümcül tuzaklar ile dolu. Kimse de bilmiyor. Open Subtitles إنها فخ مميت لمن لا يعرف طريقا أمنا من خلالها، ولا يعرف أحد.
    Özellikle de izotop yakıt tepkimesiyle ilgili ilk şeyi bilmeyen birinin. Open Subtitles وخصوصاً إن كان لا يعرف الشيء الرئيسي عن التفاعلات الكيميائية للوقود
    Sanki bir oyun oynanıyor ve ne olduğunu bilmeyen tek kişi de benim Open Subtitles أشعر بأن هنالك هذه اللعبة الدائرة وانا الوحيدة التى لا تعرف ما هى
    Sürekli ses çıkaran, ne yaptığını bilmeyen bir bebek gibisin. Open Subtitles كنت مثل طفل ، تصنع الضوضاء لا تعرف ماذا تفعل
    ...sonra hiçbir şey bilmeyen bir amatörle yer değiştireyim. Open Subtitles تستبدلون شخصاً محترفاً بشخص لا يعلم شيئاً
    Herkesin bir planı var. Şehirde ne yaptığını bilmeyen bir tek ben varım herhalde. Open Subtitles كل شخص لديه خطته، أنا الوحيد الذي لا يعلم ماذا يفعل.
    Gerçeği bilmeyen kişilik Oh Dae-su olurken gerçeği gizleyecek kişilik Canavar olacak. Open Subtitles الذي لايعرف السر هو اوه دايسو والذي يحتفظ بالسر هو الوحش
    Ve o hiç bir şey bilmeyen bir çocuktu, Mississipi'deki çiftliğinden hiç ayrılmamıştı, nerede olduğunu bilmiyordu, ne yaptığını, neden burada olduğunu... o da bu en büyük neslin bir parçası mıydı ? Open Subtitles و كان مجرد فتى لا يعلم آي شيء لم يبتعد أبدا عن مزرعته في المسيسبي و لم يعلم أين كان و كيف جاء لهناك و لم جاء
    Bu sadece etrafta savaşın bittiğini bilmeyen bir iki asker var demek. Open Subtitles ذلك يعني أن هناك بعض المتمردين لا يعلمون أن الحرب إنتهت
    Kendisinin çift taraflı bir ajan olduğunu bilmeyen birinden daha iyi ne olabilir ki? Open Subtitles ما هو الأفضل من عميل مزدوج لا يدرك أنه كذلك
    Hiçbir şey bilmeyen kız olmak da bir o kadar berbat. Open Subtitles أجل، إنه سيء بقدر اعتباري الصديقة الحميمة التي لاتعرف بشكل كافِ
    Üniversite ne yapmak istediğini bilmeyen insanlar içindir. Open Subtitles الجامعة هي للاشخاص الذين لايعرفون ماذا يفعلون
    "Dayanak",Bilgisayar veya "Kum Duvarı" hakkında birşey bilmeyen birine. Open Subtitles انه لايعلم اي شيء عن نقطة الارتكاز أو التداخل ، او الجدار الرملي
    bilmeyen tek kişi vardı, o da şu an size bakıyor. Open Subtitles الشخص الوحيد الذي لم يعرف هو الذي يحدّق إليكَ بغضب الآن
    İkinci el dükkânlarında bitmek bilmeyen kıyafetler arasında aranırken aklıma bir soru takıldı, almadığım diğer kıyafetlere ne oluyordu? TED وبينما كنت أفتش بين الرفوف اللامتناهية في متاجر الملابس المستعملة بدأت أتسآل: ماذا يحدث لكل الملابس التي لا أشتريها؟
    Götüne bile soksanız polisliğin neye benzediğini bilmeyen patronlarımız var. Open Subtitles لدينا قادة لا يعرفون العمل الشرَطيّ حتى لو عظ مؤخرتهم
    Dinlemeyen eski bir FBI'cı, araba kullanmayan bir dahi, ve ateş etmeyi bilmeyen bir avukat. Open Subtitles رجل مكتب التحقيقات الفدرالي السابق الذي لا يسمع شاب عبقري لا يجيد السياقة أو المحامي الذي لا يجيد اطلاق النار

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus