Eğer bunu bilmiyorsan, O zaman bu konuşmanın bir anlamı yok. | Open Subtitles | إن كنت لا تعرف هذا فال فائدة من خوض هذا الحديث |
- bilmiyorsan, söylesem de ne değişecek. - Bunu yapmayacağını mı söylüyorsun? | Open Subtitles | إن كنت لا تعرف , فلا فائدة من أخبارك أتعنى أنك لن تفعل ذلك ؟ |
Ne yaptığını bilmiyorsan elini sokma. | Open Subtitles | لا تحاول فى شئ إذا كنت لا تعرف ماذا تفعل |
bilmiyorsan, barda ne arıyordun ? | Open Subtitles | ماذا كنت تفعل في الحانة, أذا كنت لا تعلم |
Eğer bir şeyi korumayı bilmiyorsan, ona sahip olmayı hakketmiyorsundur. | Open Subtitles | إن كنت لاتعرف كيف تعتنى بشئ فا أنت لاتستحقه |
Ben sadece senin hayalinde varım. Sen bilmiyorsan ben nereden bileyim. | Open Subtitles | انا هلوسه من مخيلتك انت لم تكن تعرف, كيف ساعرف انا؟ |
bilmiyorsan, senin yerinde olsam, öğrenmeye çalışırdım. | Open Subtitles | اذا لم تعرف سبب رحيله فسأبدأ فى البحث عنه اذا كنت مكانك |
Maggie tam olarak nerede olduğunu bilmiyor eğer tam yerini bilmiyorsan asla bulamazsın. | Open Subtitles | ماجي لا تعرف اين هو بالتحديد ألا اذا كنت تعرف انت مكانه بالتحديد لذلك انت لن تعثر عليه ابدا |
bilmiyorsan, gelseydin daha iyi olurdu. | Open Subtitles | كما لو كنت لا تعرف سيكون من الأفضل إذا جئت |
Bunu bilmiyorsan korsanın "k"si olamazsın. | Open Subtitles | إن كنت لا تعرف ذلك، فأنت بعيد كل البعد عن القرصنة. |
Gittiğin yeri bilmiyorsan gittiğin yere bakamazsın. | Open Subtitles | لا يمكن أن ننظر أين أنت ذاهب إذا كنت لا تعرف أين أنت ذاهب. |
Hatırlamıyorsan ya da bilmiyorsan söyle anladın mı? | Open Subtitles | لو انك لا تعرف الاجابه او لا تذكرها فلتخبرني , حسنا ؟ |
Eğer bunu bilmiyorsan bu işi seninle yapmak istemiyorum. | Open Subtitles | إذا كنت لا تعرف فأنا لا أريد القيام بذلك معك. |
Bunu bilmiyorsan, çürür gidersin. Kar üstünü örter. | Open Subtitles | لو أنك لا تعرف الطريق ، فستوه و الثلج سيأكلك |
Yolu bilmiyorsan biraz tehlikeli... | Open Subtitles | . هناك أحتمال للخطر أذا ما كنت لا تعرف الطريق |
Eğer bir bok bilmiyorsan, neden sana verdi bu işi? | Open Subtitles | إذا كنت لا تعلم شيئا فلماذا يظن أنك يمكنك القيام بالصفقة؟ |
Eğer bilmiyorsan, sen basbayağı koca şişko bir salaksın. | Open Subtitles | إذا كنت لا تعلم, إذا من الواضح أنك أحمق كبير وبدين |
Hiç şüphen olmadan benim katil olup olmadığımı bilmiyorsan o zaman bizim için inşa etmemiz gereken bir temel yok demektir. | Open Subtitles | فإذا كنت لاتعرف وتعتقد أنني قاتل فلايوجد أساس لأي علاقة تنشأ بيننا |
Bir şey bilmiyorsan çözene kadar anlamış gibi davran. | Open Subtitles | انت لاتعرف شيئاً تصرف كما لو أنك تحاول ان تعرف |
bilmiyorsan, okuyup öğrenebilirsin: Bayan Blaney'nin boşanma dilekçesi. | Open Subtitles | إذا لم تكن تعرف إقرأ كل شئ يخص ذلك هنا عريضة الطلاق الخاصه بــ مسز بلانى |
bilmiyorsan neden yazıyorsun ki? | Open Subtitles | إذ لم تعرف عن ماذا كان يتحدث فلم كتبته ؟ |
Çünkü sen busun işte, eğer hala bilmiyorsan öğren, orospu. | Open Subtitles | لان هذه حقيقتك إذا لم تعلمي حتى الآن ، أنت عاهره |
Bugün sana geldim ama ne istediğini bilmiyorsan, anladığında çok geç olabilir. | Open Subtitles | أتيتُ اليوم، ولكن إن لم تعرفي ما الذي تريدينه فربما يكون الأوان قد فات عندما تعرفين |
Eğer neye baktığını bilmiyorsan, bunlar o kadar kötü şeyler değil. | Open Subtitles | إن أمر هذه هين إن كنت لا تدري عما فيها شيئا |
"5 dolarına bahse girerim ki onun adını bilmiyorsan yaşamıyorsundur | Open Subtitles | أراهنكم بأنكم لستم أحياء إذا لم تعرفوا اسمه |
Ben de diyorum ki eğer köle olduğunu bilmiyorsan izole edildiğini veya ezilen olduğunu bilmiyorsan özgür olmak için nasıl savaşacaksın? | TED | فأجيبهم بالتالي: ما لم تدرك بأنك عبدٌ، وما لم تدرك بأنك معزول عن العالم أو مظلوم، فكيف لك أن تقاتل لتصبح حراً؟ |
Bozo'nun kim olduğunu bilmiyorsan, kendine nasıl palyaço diyorsun? | Open Subtitles | كيف تعتبر نفسك مهرّجاً وأنت لا تعرف كنة (بوزو)؟ |