Bu arada sanırım etrafımda bin kişi falan var. | TED | بالمناسبة، ربما يوجد ألف شخص يقفون حولي هناك. |
Yüz bin kişi Manhattan Projesi için bir araya geldi ve gerçekten dünyayı kurtardı. | TED | لقد اجتمع مائة ألف شخص في مشروع مانهاتن وأنقذوا العالم حرفياً. لقد أنقذت التكنولوجيا العالم. |
Bu arada, konuşmaya başladığımdan beri dünyanın bir yerlerinde 13 bin kişi daha ishal çilesini çekmeye başladı. | TED | بالمناسبة، منذ بدأت الحديث، ثلاثة عشر ألف شخص حول العالم يعانون الآن من الإسهال. |
Son gidişimde kamp büyümüştü, belki 4-5 bin kişi vardı. | TED | وخلال المرة الماضية، شهد المخيّم توسّعا، قرابة أربعة أو خمسة آلاف شخص. |
Kapadokya, Suriye ve Mısır'da isyan eden her şehirden, beş bin kişi alınacak ve çarmıha gerilecek. | Open Subtitles | لكل مدينة متمردة كابادوسيا و سوريا و مصر يجب القبض على خمسة آلاف شخص لكى يصلبوا |
20 bin kişi bir kampa doluşursa ne olur? | TED | ماذا يحدث عندما يحتشد عشرين الف شخص في مخيم؟ |
Evet, yaklaşık bin kişi kadar. Maraton'da koşuyordum. | Open Subtitles | أجل، ألف شخص تقريباً لأنني كنت مشاركاً في سباق الماراثون |
Burdan başka gidecek yeri olmayan günlük 30 veya 40 bin kişi bu probleme çözüm bulmak için uğraşıyorlardı. | TED | وكانوا يبحثون عن حل للتعامل مع 30 أو 40 ألف شخص يوميا يذهبون إلى هناك ، ولا يتسع لهم المكان |
Çalışmalarımızı yürüttüğümüz 25, toplamda ise 62 ülkede bugün bu düşük fiyatlarla ilaçlar alınabiliyor. Yaklaşık 550 bin kişi ilaçlardan yararlanıyor. | TED | اليوم هذه الأسعار المنخفضة متاحة في 25 دولة حيث نعمل، وفي المجموع ل 62 دولة. ويحصل حوالي 550 ألف شخص على فائدتها. |
-Eğer bunlarla bir şehre girerse, 150 bin kişi öldürebilir. | Open Subtitles | إن كانت هذه الأهداف في مدينة فسيقتل 150 ألف شخص بهبه الحمولة |
Her hafta programını yüz bin kişi dinliyor. | Open Subtitles | مائة ألف شخص يستمعون لبرنامجه كلّ إسبوع. |
Sentoks'u burada serbest bırakırsak... 200 bin kişi ölür. | Open Subtitles | أطلقوا غاز الأعصاب هنا وسيموت 200 ألف شخص |
Toplamda 12 bin kişi var. 300'ü gönüllü. | Open Subtitles | كان هناك 12 ألف شخص بالمجمل العام منهم 300 متطوع |
1865'te yirmi beş bin kişi başkan Abraham Lincoln'ün açık tabutunu görmek için cenazesine gitti. | Open Subtitles | في عام 1865، جاء حوالي 125 ألف شخص لمشاهدة نعش الرئيس الراحل أبراهام لينكولن |
Yine her bir şehirden beş bin kişi alınacak ve canlı canlı yakılacak. | Open Subtitles | و خمسة آلاف شخص من كل مدينة لكى يحرقوا أحياء |
Beş bin kişi, yani kendini yalnız hissedebilirsin. | Open Subtitles | خمسة آلاف شخص في غرفة ولا أزال أشعر بالوحدة. |
Şu an yaklaşık 10 bin kişi ile birlikte Bay Geveze Show'u izliyorsunuz. | Open Subtitles | أنتم تشاهدون عرضًا مع السيد الثرثار .إلى جانب 10 آلاف شخص |
Bu yüzden üç bin kişi burada. | Open Subtitles | ولهذا السبب هناك 3 آلاف شخص موجود هنا الآن. |
Bu yüzden üç bin kişi burada. | Open Subtitles | ولهذا السبب هناك 3 آلاف شخص موجود هنا الآن. |
Her ay on bin kişi Google'da "Ben çirkin miyim" diye aratıyor. | TED | في كل شهر يبحث عشرة آلاف شخص على قوقل "هل أنا قبيح ؟" |
Sentoks'u burada serbest bırakırsak... 200 bin kişi ölür. | Open Subtitles | لو أطلقنا غاز الأعصاب هنا سيموت 200 الف شخص |
Her yıl Tayland'da yaklaşık 13 bin kişi trafik kazasında ölür. | Open Subtitles | كل عام يُقتل 13ألف شخص تقريباً بحوادث السيارات في "تايلاند" |