Bu tarz bir konuşmada, olayı ele almanın birçok yolu var. | Open Subtitles | هناك الكثير من الطرق لإيجاد مدخل لهذه النوعية من الاحاديث |
Birbirini eğlendirmenin birçok yolu var ve ben hepsine açığım, çocukla sonuçlananlar dışında. | Open Subtitles | هناك الكثير من الطرق الاخرى للتسليه ولست عليمه بكلها ماعدا تلك التي يحصل عن طريقها طفل |
Bir kılıcın tarlaya düşmesinin birçok yolu var. | Open Subtitles | هناك الكثير من الطرق لوجود سيف فى الحقل |
Bak, hayatım, fark edilmenin birçok yolu var. | Open Subtitles | انظري، عزيزتي، هناك الكثير من الطرق |
üzerine çalışıyorum ve bunu yapmanın birçok yolu var ben bilgisayarlara gördükleri ve anladıkları hakkında konuşmaları için yardım etme üzerine odaklanmayı tercih ettim. | TED | هناك طرق كثيرة لعمل ذلك، وأحب أن أركز على مساعدة الحواسب للتحدث عما ترى وتفهم. |
Biliyorsun Kyla uğraşmanın birçok yolu var. | Open Subtitles | هل تعلمين, يا "كايلا".. هناك الكثير من الطرق للتعامل. |
Şansını arttırmanın birçok yolu var. | Open Subtitles | هناك الكثير من الطرق لزيادة فرصها. |
Bana yardım etmenin birçok yolu var tatlım. | Open Subtitles | هناك الكثير من الطرق لمساعدتى عزيزتى |
herkes bu şekilde kilo vermiş insanlar tanır, ama amfetaminle de kilo verebilirsiniz, bilirsiniz, ve fen-phen'le de. Kilo vermenin sizin için iyi olmayan birçok yolu var demek istiyorum. Sağlığınızı iyileştirecek, zarar vermeyecek bir şekilde | TED | الكل يعرف أناس فقدو وزناً بإستخدامها, ولكنك أيضاً تستطيع فقدان وزن بإستخدام الأمفتامين -الكابتجون-, والوالفين فين. أنا أعني أن هناك الكثير من الطرق لفقدان الوزن ولكنها ليست جيدة لك. أنت تريد أن تفقد وزنك بالطريقة التي تحسن صحتك |
İnsanların bunu yapmasının birçok yolu var ve görsellerden de görebileceğiniz gibi karmaşık bir sorgu türü. | TED | و هناك طرق كثيرة و مختلفة يقوم الناس بفعلها، و يمكنك أن تراها على الشاشة وهي عملية معقدة من التساؤل. |