Kiracı bir çiftçi olan babanın çocuğu için devlet üniversitesine gitmenin çok zor olmadığı bir zamanda büyüyecek kadar şanslıydım. | TED | كنت محظوظا أن أترعرع في زمن لم يكن من الصعب فيه على ابن مزارع مستأجر أن يشق طريقه نحو جامعة الولاية. |
Kenya'daki çiftlik hayvancılığı 463 milyon dolarlık bir hacme sahip ve asgari ücretle geçinen bir çiftçiyle bolluk içinde geçinen bir çiftçi arasındaki fark sadece günde fazladan birkaç litre süt kadar. | TED | إنتاج الألبان في كينيا يقدر بـ 463 مليون دولار، والفرق بين مزارع بسيط ومزارع غني فقط بضع لترات من الحليب يوميا. |
Bu da bir yenilik kaynağıydı, çünkü bir çiftçi manuel el pompası alabilir, ona yapay güç ve elektrik ekleyerek elektirikli pompa elde edebilir. | TED | وقد كان هذا مصدرا للابتكار أيضا، حيث يقدر مزارع أن يستخدم مضخة يدوية، ويمكنهم إضافة هذه الطاقة الاصطناعية، هذه الكهرباء، وستتاح له مضخة كهربائية. |
"Okula gitmemişti. bir çiftçi kızıydı." | Open Subtitles | ، هي لم تذهب إلى مدرسة فقد كانت بنت مُزارع |
Üçüncü sınıfa kadar okumuş sıradan Fransız-Kanadalı bir çiftçi. | Open Subtitles | إنه مُزارع من أصل فرنسي كندي لا يملك سوى شهادة الصف الثالث. |
16 hektar. O bir çiftçi, ama uzun zamandır orada yaşıyoruz. | Open Subtitles | أربعون فداناً ، هو يعمل مزارعاً بالإيجار و لكن نحن نعيش هناك منذ فترة طويلة |
Yarın Bangladeş'te pis bir çiftçi olarak uyanabilirim. | Open Subtitles | يوم غد من الممكن ان استيقظ واجد نفسي مزارعا في بانجلاديش |
Bir gün, bir çiftçi tarlasında problemsiz bir şekilde çalışabilir. | TED | يوماً ما، سيتسنى لمزارع أن يعمل في أرضه دون أية مشاكل. |
Ya bir çiftçi değişmek istemez ise ne olurdu? | Open Subtitles | ماذا لو كان أحد المزارعين لم يرغب في التحويل؟ |
Çiftlik hanımı olmak istiyorsun ama bir çiftçi ile evlenmek istemiyorsun. | Open Subtitles | أنتِ تريدين أن تكوني زوجة في مزرعة لكنّك لا تريدين الزواج بمزارع |
Fakat bir çiftçi, fazladan bir koyun daha getirirse, o çiftçinin işleri için daha iyi olacak ve bu kimseye zarar vermeyecek. | TED | الآن، إذا قام مزارع بجلب خروف إضافي، سيكون ذلك المزارع ناجحا بقدر يسير، ولن يتضرر أحد من هذا. |
Bir gün ofiste otururken bir çiftçi geldi. | TED | ويومًا ما، بينما نجلس في المكتب، دخل مزارع. |
Hastanın durumu şu. 67 yaşında yaşlı bir çiftçi. | TED | ها هو المريض. وهو مزارع يبلغ من العمر 67 عاما. |
Başkaları da bunu fark etti. Baykuşlarda da böyle olurmuş, bir çiftçi söyledi. | Open Subtitles | أناس آخرين لاحظوا ذلك.أعرف مزارع,أخبرني أنه نفس الإحساس أيضاً عندما تطير البومة. |
bir çiftçi ve reçber mutfakta oturuyorlarmış kahvaltı için hazırlanıyorlarmış, yulaf lapası ve süt. | Open Subtitles | هل سمعتم هذه القصة ؟ كان هناك مزارع ومساعده يجلسان في المطبخ يجهزان لتناول الإفطار وهو عصيدة و بعض الحليب، |
bir çiftçi onu onarıyor, bu nedenle bunu onun çocuğundan ödünç aldım ve arka yoldan geldim. | Open Subtitles | يصلحها لي مزارع واستلفت هذه من ابنه ورجعت |
Katliamdan kaçan bir çiftçi babana ve bana ne olduğunu anlatmıştı. | Open Subtitles | مُزارع هرب من المجزرة أخبرني أنا ووالدك بما حدث. |
Halkları içinde pirinç tarlalarında çalışan bir çiftçi varmış. | TED | كان هناك مُزارع يعمل في حقول الأرز، |
Harold Clark adında çılgın bir çiftçi Washington, D.C.'ye doğru yola çıktı. Federallerinizi havaya uçurmak için. | Open Subtitles | " مُزارع مجنون أسمه (هارولد كلارك) قام بالقيادة، إلىالعاصمةواشنطن،ليطيحبحشدكمالفدراليّ." |
16 hektar. O bir çiftçi, ama uzun zamandır orada yaşıyoruz. | Open Subtitles | أربعون فداناً ، هو يعمل مزارعاً بالإيجار و لكن نحن نعيش هناك منذ فترة طويلة |
Bak, gidip bizi bu beladan kurtarabilecek traktörü olan bir çiftçi var mı bakayım. | Open Subtitles | أنظري، سأذهب لأرى إذا ما كان بوسعي أن أجد مزارعاً لديه جرار ،ليخرجنا هذه الفوضى سأوافيك قريباً، إتفقنا؟ |
Babam bana her zaman "İyi bir çiftçi olmak istiyorsan, çiftlikteki hayvanları temiz tut" derdi. | Open Subtitles | ...اعتاد أبي أن يقول لي دائما إذا أردت أن تكون مزارعا جيدا يجب أن تبقي المزروعات نظيفة |
Dört beş günün bir çiftçi için hiç önemi yoktur, ama benim için önemli. | Open Subtitles | أربعة أو خمسة أيام قد لا تصنع أى فرق بالنسبة لمزارع ولكنها تصنعه بالنسبة لى |
Geçen yıl Ekim'de bir çiftçi iki domuzunun işkence edilip iç organlarının alındığını bildirmiş. | Open Subtitles | في أكتوبر الماضي عثر أحد المزارعين على إثنين من خنازيره معذبين و مقطعين |
Cehalet ve gayri meşruluğun zeki ve saygıdeğer bir çiftçi ile evlenmesi öyle mi? | Open Subtitles | لابنة غير شرعية، جاهلة أن تتزوج بمزارع ذكي ومرموق؟ |