| bir çocuğum otizme yenik düştü. Diğerini de bu şekilde kaybedemem. | Open Subtitles | فقدت طفل واحد بمرض التوحد لايمكنني خسارة الآخر |
| Biri benimle ilgilenmek zorunda. Ben sadece bir çocuğum. | Open Subtitles | حسنا، يجب أن يرعانى أحدا ما أنا مجرد طفل |
| - Yoo herşey harika gidiyor. Ağlayıp, çişini yapan, zırıldayan ve kendime hiç vakit ayıramamamı sağlayan bir çocuğum var. | Open Subtitles | لدي طفل يبكي و يتبول و يشكو لا يعطيني وقت لنفسي |
| Yaramaz bir çocuğum. - Kirli olduğunuz belli. | Open Subtitles | أوه,أنا فتىً شقي |
| Beyaz bir ailede siyah bir çocuğum, ve burada diğer kültürleri gördüm. Daha önce hiç tecrübe etmemiştim. | Open Subtitles | أنا فتى أسود بعائلة بيضاء, إذاً هناك تقاليد أخرى لم يسبق لي تجربتها. |
| Harry Grey'den bir çocuğum var. Kan beni düşündürüyor. | Open Subtitles | أنا عندي طفل من هاري جراي. الدم جعلني أفكر |
| Bilemiyorum. Bir gün bir çocuğum olsun isterdim. | Open Subtitles | أنا لا أعرف اود ان يكون لي طفل في يوم من الأيام |
| İletişime geçti bana hiç bilmediğim 16 yaşında bir çocuğum olduğunu söyledi. | Open Subtitles | اتصلت بي و أخبرتني بأنه لديّ طفلة بالسادس عشر من عمرها لم أكن أعلم بشأنها |
| Yani, hayatımın sonuna kadar tek bir çocuğum olacaksa, ...senin hakkındaki her şeyi bilmeliyim bilmediğim şeyleri bile. | Open Subtitles | أعني , إذا كان لي أن أحصل على طفل واحد لبقية حياتي معرفة كل شيء أعرفه عنكِ |
| bir çocuğum var, çocuğumuz ve şu anda üst katta, her zaman olduğu gibi. | Open Subtitles | لدىّ طفل واحد ، طفلنا وهو بالأعلى هُناك ، حيثُ يتواجد دوماً |
| bir çocuğum var, çocuğumuz ve şu anda üst katta, her zaman olduğu gibi. | Open Subtitles | لدىّ طفل واحد ، طفلنا وهو بالأعلى هُناك ، حيثُ يتواجد دوماً |
| Biri benimle ilgilenmek zorunda. Ben sadece bir çocuğum. | Open Subtitles | حسنا، يجب أن يرعانى أحدا ما أنا مجرد طفل |
| Biliyorum sadece bir çocuğum ama bu durumla başa çıkabilirim, gerçekten! | Open Subtitles | انظر، أنا أعرف أنني مجرد طفل ولكنني يمكنني التعامل مع هذا الأمر، حقاً |
| Şimdi, halen büyütmek zorunda olduğum bir çocuğum var çünkü çekici olmayan bir bakıcı bulabilmiş değilim. | Open Subtitles | والآن لازال لدي طفل يحتاج لرعايتي لأنني لم أجد حتى الآن مربية غير جذابة |
| Altı tane kendini temizleyen lazımlığım var ve bir çocuğum bile yok. | Open Subtitles | لدي ستة صناديق للتنظيف الذاتي وأنا ليس لدي طفل حتى |
| Anlamıyorum Simpson. Ben de "yaramaz" bir çocuğum. | Open Subtitles | ،(أنا لا أفهم الأمر يا (سيمبسون "أنا "فتىً شقي |
| Bakın, ben 24 yaşında bir çocuğum. | Open Subtitles | ، إسمع أنا فتى بالـ 24 من عمري |
| Benimde beş yaşında bir çocuğum var, ama bu kadar güzel çizemiyor. - İsmi ne? | Open Subtitles | عندي طفل بعمر خمسة أعوام لكنّه لا يستطيع الرسـم جـيدًا |
| 10 yaşında bir çocuğum var ve benimle dört gündür konuşmuyor. | Open Subtitles | لدي طفل في العاشرة لم يتحدث معي منذ أربعة أيام |
| Benim bir çocuğum var, Carl. | Open Subtitles | لدي طفلة كارل تعرف أنها تحضره معها من المدرسة |
| Evet, bir çocuğum var. Bu benim özel hayatım ve öyle de kalmasını istiyorum. | Open Subtitles | نعم لدي طفله, هذه حياتي الخاصه و اريد ان ابقيها بهذا الشكل |
| Anne, zaten çocuklar hep annelerini sınamazlar mı? Sınarlar. Ben hariç, ben iyi bir çocuğum. | Open Subtitles | ولكن يا أمي الأطفال سيختبرونك فهذه هي عادتهم، إلاّ أنا فأنا طفل مطيع |
| Hıçkırık McGee? Aman Tanrım, Hıçkırık McGee'den tanımadığım bir çocuğum mu var? | Open Subtitles | ماكجي صاحبة الحازوقة هل لدي ابن منك لم أعلم عنه ؟ |
| Ben büyük bir çocuğum. Sürekli gözlemeniz gerekmez. | Open Subtitles | أنا ولد كبير الآن، لا تستطيعين مراقبتي طيلة الوقت. |
| Beni ayıran babamdı. Ben bir çocuğum, onun sözüne uymalıyım. | Open Subtitles | كان أبي هو من جعلني أفعل ذلك أنا صبي و يجب أن أطيعه |