İntikam dolu fantastik bir çocuk, ve şimdi onları bu yapıyor. | Open Subtitles | كان يتمني الإنتقام و هو طفل و الآن هو يحقق اُمنيته |
İşte buradayım, pratik olarak bir çocuk ve ben bile senin okuduklarını okumazdım. | Open Subtitles | انا عمليا مجرد طفل و لا أقرأ الاشياء التى تقرأيها |
O gerçekten özel bir çocuk ve özel bir dikkat gerektiriyor. | Open Subtitles | إنه طفل خاص حقيقي, ويحتاج إلى بعض الإهتمام الخاص. |
Ah, sarışın bir çocuk ve beyaz saçlı bir adam. | Open Subtitles | طفل اشقر وعجوز شعره ابيض طفل اشقر وعجوز شعره ابيض هل هم هنا؟ |
Veer daha beş yaşında. O sadece bir çocuk ve siz... | Open Subtitles | ..فيير مجرد طفل ذو خمسة اعوام وانتما الاثنان |
Onun kadar fakir doğmuş bir çocuk ve tam da onun öldüğü gün doğmuş bir çocuk, | Open Subtitles | طفل ولد بنفس فقرها و في نفساليومالذيتوفيتفيه، |
bir çocuk ve bir aile istediğini söylüyordun .ve sonunda başardın. | Open Subtitles | "أتيتِ وقلتِ أنّكِ تريدين عائلة، طفل" "! وها قد حصلتِ عليهم. |
Okul sornası için beni dedesinin evine davet etti ben de bir akşamüstünü sevimli bir çocuk ve ufak bir ihtiyarla geçirmeye hayır diyemedim. | Open Subtitles | لقد دعانى إلى بيت جده بعد المدرسه وأنا لا يمكننى رفض امسيه مع طفل جميل ورجلاً مسن |
Tabi, görevler arasında gördüğün bir çocuk ve aldatılmak kaderine yazılmış bir koca. | Open Subtitles | بالطبع، طفل ترينه بين المهمات و زوج قُدِّر لكِ أن تخونيه |
Tamam, elimizde şarap muhafaza seti, yanıcı pinpon topları kayıp bir çocuk ve hiçbir şey çalınmayan bir soygun var. | Open Subtitles | حسناً، مُعدّات حفظ نبيذٍ، كُرات كُرة طاولة مُشتعلة، طفل مفقود، وسرقة حيث لمْ يُسرق شيءٍ. |
Tamam, bir yetişkin, bir çocuk ve bir yaşlı, lütfen. | Open Subtitles | حسنا، حسنا، شخص بالغ واحد، طفل واحد واحد من كبار السن، من فضلك. |
Şişman bir çocuk ve hoş görünümlü bir marketiniz olduğunu gördüm. | Open Subtitles | أنا رأيت a طفل سمين وa لطيف المظهر جدا مخزن بقالة. |
O benim eski mahallemden bir çocuk ve daha yeni uyuşturucu satıcısı babasıyla yaşamaya geldi. | Open Subtitles | وهو طفل من غطاء محرك السيارة القديم الذي فقط نقلهم للعيش مع نظيره المخدرات تاجر أبي. |
Perinsan falan değil bu yalnızca hasta bir çocuk ve geceyi açık havada geçirmek hayatta kalması için iyi olmayabilir. | Open Subtitles | ان هذا ليس بطفل بديل انه مجرد طفل مريض وقد لا يعيش ان امضى الليلة بالعراء |
O gerçekten harika bir çocuk ve bence doğru seçimi yapacaktır. | Open Subtitles | إنها طفل رائع. يعني أنا واثق من أنها في طريقها لجعل الحق في الاختيار. |
Küçük bir çocuk ve benim küçükken tren setiyle oynadığımızı hatırladım. | Open Subtitles | عندما كنت صغيرة ، أتذكر اللعب مع طفل ما بـ قطار لُعبة يمر على القضبان |
Babasız bir çocuk ve çocuksuz bir adama birbirlerini bulmaları için bu şans verildi. | Open Subtitles | طفل بلا أب ورجل بلا طفل حصلوا على هذه الفرصة ليجدوا بعضهم |
T.J. sağlıklı ve mutlu bir çocuk ve bu böyle devam edecek. | Open Subtitles | " ت.ج" ، طفل سعيد وبصحة جيدة، وسيبقى كذلك |
Yapabildikleri en iyi şey peşimden bir çocuk... ve test aşamasındaki bir şişmanı göndermek mi? | Open Subtitles | افضل ما ارسلوه لي طفل ... وعميل سمين تحت الاختبار ؟ |
Birkaç kadın, bir çocuk ve yaşlı bir adam var. | Open Subtitles | لدينا زوج من النساء.طفل ورجل كبير. |