"bir öğrenci" - Traduction Turc en Arabe

    • الطالب
        
    • طالب في
        
    • أنت طالب
        
    • أحد الطلاب
        
    • هناك طالب
        
    • لطالب
        
    • طالب مجتهد
        
    • طالب واحد
        
    • طالبه
        
    • طالبٌ
        
    • من الطلاب
        
    • أحد التلاميذ
        
    • إنها طالبة
        
    • هو تلميذ
        
    • هناك طالبة
        
    Yani, eğer bir öğrenci bu dersten kalırsa, sınıfıyla birlikte mezun olamaz. Open Subtitles لذا اذا رسب احدهم فيه ذلك الطالب لن يتخرج مع زملاء فصله
    Ve şimdi, bir karar vermesi gerektiğini düşündüğüm bir öğrenci. Open Subtitles والآن مع الطالب المتخرج الذى أعتقد أنه يود إلقاء خطاباً
    Cannon'ın bir otel odasında bir öğrenci ile görülmesi kovulması için yeterli olmalı Open Subtitles مجرد القدوم لمقابلة طالب في غرفة فندق لابد أن يكون كافيا لطرد كانون
    Şimdi bir öğrenci. Her gün okula gelen olacaktır. Open Subtitles أنت طالب الآن ، ستحضر للمدرسة كل يوم
    Beşinci sınıftayken bir öğrenci bana, ailemin mülteci olup olmadığını sordu. TED عندما كنت في الصف الخامس، سألني أحد الطلاب ما إذا كان أفراد عائلتي من اللاجئين.
    Bugün aramızda, bir metanet ve güç örneği sergilemiş, imkansız olan hiçbir şey olmadığını ispatlayan bir öğrenci var. Open Subtitles وسطنا اليوم هناك طالب الذي ضَربَ مثلاً لقوة الارادة وأثبتَ أنة لا شيء مستحيل
    Eğer bir öğrenci yasal bir vasiyle kalıyorsa kişisel geçmişe burnumuzu sokmayız. Open Subtitles إذا كان الطالب يعيش مع وصي قانوني فلا نتمعن في التاريخ الشخصي
    Ve Wade Burke de göründüğü kadar mükemmel bir öğrenci değildi. Open Subtitles و وايد بورك كان الطالب المثالي و تبين أنه ليس مثاليا
    Hayal edin ki bir öğrenci Kalküta'dan birden sizin oğlunuza bir şeyler öğretiyor olsun, ya da sizin oğlunuz Kalküta'daki o çocuğa bir şeyler anlatabilir mi? TED تخيلوا ما سيحدث لو ان ذلك الطالب في كلاكتا استطاع تعليم ولدك فجأة أو ان ابنك استطاع تعليم ذلك الطفل في كلاكتا؟
    Hatta bir gün bir öğrenci bana şunu sordu: "Hayali adet öncesi gerginlikleri de olur mu?" TED في الحقيقة، سألني طالب في اليوم الآخر، هل يصابوا بالدورة الشهرية الوهمية؟
    Hem de çok iyi bir öğrenci. Open Subtitles أنت طالب جيد جداً
    Psikoloji dersi alan bir öğrenci de seninle beraber olacak hem denetlemek hem de tepkilerini kaydetmek için. Open Subtitles أحد الطلاب الجامعيون من قسمَنا سَيَكُون مَعك طوال مدّة الإختبارِ للإشْراف عليك وتسجّيلُ ردودَكَ.
    Ama içinizden bir öğrenci, hepinizden çok utanmalı. Ayağa kalk MacGill. Open Subtitles ولكن يبدو أن هناك طالب يحب أن يتعرض للاحراج دائما قف سـيد ماكجيل
    Tüm bunlar bir öğrenci olarak benim için çözmesi zor, tam bir bilmece gibiydi. TED بالنسبه لطالب جامعي، كل ذلك كان بمثابة لغز من الصعب حله.
    Ama Umar şahane bir öğrenci. İnanılmaz bir çocuk. TED و لكن عمر ، طالب مجتهد
    Kahvaltıyı bir öğrenci için geciktirmeye alışık değiliz. Open Subtitles نحن لا نسمح بتأخير فطور من أجل طالب واحد.
    Bu kızın ne kadar iyi bir öğrenci olduğu umurumda değil! Oğlumuzun Princeton'a gitmesi gerekiyordu. Open Subtitles أنا لا أهتم بكم أصبحت تلك الفتاة طالبه ماهرة
    Evet, bir öğrenci müdireyi görmek için randevu almaya çalışıyor. Open Subtitles أجل، فلقد كان طالبٌ يحاول أن يحدد موعداً لرؤية المدير
    Ve bunun sebebi de, yarışmalarda yer alan bir öğrenci ordumuzun olmasıdır. TED والسبب يرجع لامتلاكنا جيشًا من الطلاب الذين يشاركون بالمسابقات
    bir öğrenci saldırıya uğradığını iddia ediyor. Open Subtitles أحد التلاميذ يدعي أنه تعرض لاعتداء
    Değişim programından bir öğrenci. Galiba Güney Amerikalı. Open Subtitles إنها طالبة تبادل، أعتقد أنها من أمريكا الجنوبية
    Tek isteğim piyano yarışmasını kazanacak iyilikte bir öğrenci. Open Subtitles كل ما أريده هو تلميذ واحد جيد بما فيه الكفاية لربح مسابقة البيانو
    Birkaç önce ofisime bir öğrenci geldi. TED كان هناك طالبة فى مكتبي قبل بضعة أسابيع.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus