"bir şansım var" - Traduction Turc en Arabe

    • لدي فرصة
        
    • لديّ فرصة
        
    • حصلتُ على فرصة
        
    • لدي فرصه
        
    Bir fobi terapisti olarak söylüyorum, sanırım onunla hâlâ bir şansım var. Open Subtitles أنا فقط أقول بصفتي معالج فوبيا أعتقد أني لازال لدي فرصة معها
    Ama şimdi yeni bir şansım var. Bileti geri alabilir miyim? Open Subtitles لكن الآن لدي فرصة جديدة أيمكنني الحصول على التذكرة، رجاءاً؟
    Ama şimdi yeni bir şansım var. Bileti geri alabilir miyim? Open Subtitles لكن الآن لدي فرصة جديدة أيمكنني الحصول على التذكرة، رجاءاً؟
    Evet. Hiç sınavım olmamasına rağmen okuyabilmek için bir şansım var. Open Subtitles نعم، رغم أنني لم أجتز أي امتحانات، لا زالت لديّ فرصة للدراسة.
    İkinci bir şansım var. Open Subtitles أنا فعلا حصلتُ على فرصة ثانية.
    Doktor, hemen çıkmalıyım. Hala bir şansım var. Open Subtitles أنت لا تفهم أيها الطبيب، يجب أن أخرج حالاً ربما مازالت لدي فرصة
    Hey ahbap, bırak da onunla ben dans edeyim. Ondan hoşlanıyorum ve sanırım bir şansım var. Open Subtitles لا, لا, يا صاح, دعني أرقص مع هذه الفتاة إنها تروقني و أظن أن لدي فرصة
    Gelecek için bir şansım var ama Jimmy, sadece güzel olan şeylerde takılmış bekliyor. Open Subtitles لدي فرصة لمستقبل حقيقي ..وجيمي يبدو. عالق.
    ikinci bir şansım var. Ve bunu mahvetmeyeceğim. Open Subtitles أنا عدت, وأصبح لدي فرصة ثانية, ولن أضيعها
    Eğer dürüst olursam mutlu olmak için daha iyi bir şansım var. Open Subtitles لدي فرصة جيدة لتكون سعيدا اذا كنت صريحاً
    Peki, ama hâlâ bir şansım var, değil mi? Open Subtitles حسناً، لكن مازال لدي فرصة هنا، أليس كذلك؟
    Şimdi hala ailem olması için bir şansım var ve senin gibi birini kaybetmek anlamına bile gelse bunu kaçırmak istemiyorum. Open Subtitles والآن لدي فرصة واحدة لكي تظل لدي عائلة، ولن أدعها تفلت مني. حتى لو كان هذا يعني خسارة أشخاصٍ مثلك.
    Bu en adi şey gibi gelecek ama, mükemmel bir hayatta ikinci bir şansım var gibi hissediyorum. Open Subtitles وربما يبدو الأمر معظم جبني أن أقول, ولكن لدي فرصة ثانية نجاح حياة رائعة.
    Büyük olmam için bir şansım var ve o şans da şu an elimde. Open Subtitles لدي فرصة لأن أكون عظيماً، وفرصتي هي الآن
    Resim öğretmenim ben yokmuşum gibi davranıyor ama onu etkilemek için yıl sonu resim sergimizde son bir şansım var. Open Subtitles أستاذ الفن لدي يتصرف وكأنني لست موجودة ولكن مازال لدي فرصة أخيره لإبهاره في عمل نهاية السنة للفن
    İsim yapmak için tek bir şansım var, kendim için, gerçekten iyi bir iş yapmak için. Open Subtitles لدي فرصة واحدة لأصنع إسماً . لنفسي و يجب أن أنجح بهذا
    Hatalarımı düzeltmek için ikinci bir şansım var. Yapmak istediğim şey bu. Open Subtitles لدي فرصة ثانية لتصحيح أخطائي وهذا ما أنوي فعله
    Söylediğin şeyin doğru olduğunu anladım. Çok geç olmadan önce bu işi bırakmak için bir şansım var ve bunu değerlendirmem gerek. Open Subtitles لديّ فرصة للهروب قبل فوات الآوان وعليّ أن أغتنمها
    Yani hala uluslararası haberlerde bir şansım var. Open Subtitles أقصد، لا تزال لديّ فرصة في مكتب الأخبار القوميّة.
    Bence telsizi çalıştırmakta daha iyi bir şansım var. Open Subtitles أعتقد أن لديّ فرصة أكبر في تصليح اللاسلكي
    - Evet, bir şansım var galiba. - Gerçekten mi? Open Subtitles ـ أجل، أظن حصلتُ على فرصة ـ حقاً؟
    Hayır. Sabah Avrupa'ya gidecek. Yani çok küçük bir şansım var. Open Subtitles لا أستطيع ,هي ستغادر إلى أوروبا في الصباح لذا لدي فرصه صغيره من نافذة ضيقه

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus