Ayrıca bir şey buldum. Rol almak istediğim bir gösteri. | Open Subtitles | علاوة على أني وجدت شيئاً, عرض أريد أنك أكون فيه |
Onun işinde bizim çalışmamıza değer katacak bir şey buldum. | Open Subtitles | لقد وجدت شيئاً في عمله يُمكن أنْ يضيف قيمة لعملنا، |
Şüphelinin odasında bir şey bulamadım, ama kesinlikle koridorun sonundaki odada bir şey buldum. | Open Subtitles | ل مأجد أى شىءٍ فى غرفته لكنّى متأكداً من أنّنى وجدتُ شيئاً فى الغرفة التى بأسفل القاعة |
Kurbanın üstünde çok garip bir şey buldum civa fülminat. | Open Subtitles | لذا، لقد وجدتُ شيئاً غريباً جداً على الضحيّة... فلمينات الزئبق |
Kafasında hiçbir şey yoktu. Seninkinde işe yarar bir şey buldum. | Open Subtitles | لم يكن هنالك شئ فى رأسه وجدت شيئا نافعا فى رأسك |
Patron, afedersiniz. ilginizi çekebilecek bir şey buldum. | Open Subtitles | عذراً سيّدي، حصلت على شيء ما قد تودّ رؤيته |
Bununla birlikte, laptopuna girmeyi başardım ve çok ilginç bir şey buldum. | Open Subtitles | مع ذلك، لقد دخلت إلى حاسوبه و وجدت شيء مثير جداً للإهتمام. |
Biliyorum. Ama dinle. - bir şey buldum. | Open Subtitles | ولكن اسمعني لقد وجدت شيئًا ما, ربما نستطيع العثور على اوليفر |
Fakat bankaya gittiğimde çok ilginç bir şey buldum. | Open Subtitles | لكنني وجدت شيئاً مثيراً جداً حين ذهبت للمصرف |
- Hayır, ama kurbanın vücudundaki depimentasyonu açıklayacak bir şey buldum. | Open Subtitles | لقد وجدت شيئاً يمكن ان يفسر اختفاء الصبفة. |
Anne, bak. Şikayet etmekten daha eğlenceli bir şey buldum. | Open Subtitles | أمي أنظري ، وجدت شيئاً أكثر مرح من التشكي |
Şey, neyse, sanırım bir şey buldum, ve hatırlıyor musunuz diye merak ettim. | Open Subtitles | حسناً، لقد وجدت شيئاً نوعاً ما وكنت اتساءل إن كنتِ ستتعرفين عليه |
Sadece bakarak oldukça ilginç bir şey buldum. | Open Subtitles | لقد وجدتُ شيئاً مثيراً من مجرد النظر إليها |
Canavarın istediği bir şey buldum. Çocukluktan kalma, benden bir şey. | Open Subtitles | وجدتُ شيئاً يريده الوحش، شيئاً ملكي مذ كنتُ صغيراً |
Suç mahallinde başka bir şey buldum. | Open Subtitles | في الحقيقة .. وجدتُ شيئاً آخر بموقع الجريمة |
- Sanırım burada bir şey buldum. - Ne buldun? | Open Subtitles | ّ أعتقد أنني وجدت شيئا هنا ّ ماذا وجدت ؟ |
Emirlerinden ve kıymetli süründen daha önemli bir şey buldum | Open Subtitles | لقد وجدت شيئا أكثر أهمية من طلباتكم أو قطيعك الثمين |
Ama burada sizlerin arasında özgürlükten daha çok istediğim bir şey buldum. | Open Subtitles | و لكن هنا ، بينكم وجدت شيئا أريده اكثر من الحرية |
Hey, Pete, bir şey buldum. | Open Subtitles | مهلا , بيت , وأعتقد أنني حصلت على شيء ما. |
Hepiniz buradasınız çünkü görüntülerde hepimizin görmesi gereken bir şey buldum. | Open Subtitles | جميعكم هنا لاني وجدت شيء في الشريط يجب جميعنا ان نراه |
Sonunda sevdiğim,gerçekten sevdiğim bir şey buldum öğrenmem gereken çok şey var ve öğrenmek istiyorum. | Open Subtitles | وجدت شيئًا أحبه بالفعل وهناك الكثير لأتعلمه وأريد تعلمه |
Dün akşam şöminede bir şey buldum. | Open Subtitles | وجدتُ شيئًا ما الليلة الماضية في المدفئة |
HBİ'ne sızarken bir şey buldum. | Open Subtitles | لقد عثرت على شيء ما عندما كنت أهكر ذاكرتك الخلوية |
Çünkü eğer bitmediyse, sanırım bir şey buldum. | Open Subtitles | لأن، إذا لازلنا نعمل عليها أعتقد أن لدي شيء |
Hiçbir ipucunun sonu bir yere varmıyor. Biraz ara versem iyi olacak gibi. Sanırım bir şey buldum. | Open Subtitles | كل دليل لاينفع أعتقد أنني قد حصلتُ على شيء |
Hayır hayır hayır bak ilgini çekebilecek bir şey buldum ilk sana gösteriyorum bak. | Open Subtitles | لا ، لا ، أنظر مهلاً ، لدي شئ أكثر تشويقاً لأريك إياه أولاً ، أنظر |
bir şey buldum! | Open Subtitles | "المدير سكابر " " المدير سكيبير " وَجدتُ شيءاً! *يتلعثم في الكلام* |
Konuşmaya nasıl başlayacağımı epey düşündüm ve sanırım kalabalığı memnun edecek bir şey buldum. | Open Subtitles | قضيت وقتً طويلا أفكر في كيف أبدأ وأظنني توصلت لشيء محبب للجماهير جدا |
Isabelle, seninle konuşmam lazım. Oldukça tuhaf bir şey buldum. | Open Subtitles | أريد أن أكلمك لقد اكتشفت شيئاً غريباً للغاية |
Ben bir şey buldum. | Open Subtitles | آه، أنا عِنْدي شيءُ. تسعة ملليمترِ زائداً. |