Gitmem gereken bir yer ve yapmam gereken bir şey var. Beni vurmadıkça veya tutuklamadıkça, ben gideceğim, Jack. | Open Subtitles | اسمع يا رجل لدي مكان علي أن أذهب إليه لدي شيء علي القيام به إلا إذا أطلقت علي النار |
Fikrinizi değiştirmenizi sağlamak için yapabileceğim bir şey var mı? | Open Subtitles | هل هناك أي شيء يمكنني عمله ليجعلك تغير رأيك ؟ |
Sesin çok seksiymiş.Senin için yapabileceğim başka bir şey var mı? | Open Subtitles | هذا صوت مثير، هل من شيء آخر استطيع عمله لك ؟ |
Yapabileceğin bir şey var mı sor. Belki o zavallı ruha yardım edebilirsin. | Open Subtitles | و سله اذا كان هناك ما تقوم به ربما يمكنك مساعدة هذا المسكين |
Ayrıca o zamanki haberlerde yer almayan başka bir şey var. | TED | وإليكم شيئاً آخر لم يكن ضمن روايتنا للقصة في ذلك الوقت. |
Benim için yapabileceğin bir şey var çok uzun zamandır unuttuğum bir şey. | Open Subtitles | ثمة شيء يمكنك أن تفعله لي شيء لم أعرفه منذ أمدٍ طويل جداً |
Kasabanızda lanetli bir şey var. Gidip onu bulmaya ne dersiniz? | Open Subtitles | ثمّة شيء خبيث في بلدتكم ما رأيكم أنْ نذهب للعثور عليه؟ |
Bak cidden erimiş peynir kadar güzel bir şey var mı? | Open Subtitles | اعني .. حقاً هل هناك شيئ لذيذ مثل الجبنة الذائبة ؟ |
Üzgünüm, bayan Corcoran, ama gazetede görmem gereken bir şey var. | Open Subtitles | أنا اسفة و لكن هناك شىء فى الجريدة يجب أن اراه |
Yollarımız ayrılmadan önce istediğin son bir şey var mı? | Open Subtitles | هل لديك شيء تقوله يا آرثر الصغير قبل أن نفترق |
George, oturun lütfen. Sana söylemem gereken bir şey var. | Open Subtitles | جورج , اجلس من فضلك لدي شيء اقوله من فضلك |
Herkes gösteriyle ilgilenirken yukarıda yapmam gereken bir şey var. | Open Subtitles | في حين ان الجميع مشغولين بالعرض لدي شيء لافعله بالاعلى |
- Çevir sesi var. - Bakalım yiyecek bir şey var mı? | Open Subtitles | ـ توجد حرارة ـ لنرى ما إذا كان هناك أي شيء للأكل |
Taşıdığın hastalıkla ilgili bana söylemek istediğin bir şey var mı? | Open Subtitles | هل هناك أي شيء تستطيعين إخباري أياة عن المرض الذي تحملينه |
Hazır buradayken, ekibimde değiştirmek istediğin başka bir şey var mı? | Open Subtitles | هل من شيء آخر تريدين تغييره في فريقي بينما أنا هنا؟ |
Ve harika olmuş. Aslında sana sormak istediğim bir şey var. | Open Subtitles | تعلمون ، في الواقع ، هناك ما أريد أن أطلب منكم. |
Ama daha önce size söylemek istediğim bir şey var. | Open Subtitles | ولكن قبل أن نصل لذلك، أريد أن أقول لكِ شيئاً |
Şu an yapmak istediğim bir şey var, ama nasıl yaparım bilmiyorum. | Open Subtitles | تعلمين، هناك ثمة شيء ساستمتع به الأن ولكن لا اعرف كيف |
Davayı usûl gerekçelerine dayatarak düşürdüler. Fakat bilmeniz gereken bir şey var. | Open Subtitles | تمكنوا من إسقاط القضية لأسباب إجرائية لكن ثمّة شيء ينبغي أن تعلميه |
Aslına bakarsan evvelden beri haklı olduğun bir şey var. | Open Subtitles | حسنا، ربما هناك شيئ قد كنتَ محقا عنه منذ البداية |
- Ama şu anda bir şey var ki... - Dinlenmelisin, baba. | Open Subtitles | ولكن حتى لن , هناك شىء أبى , يجب عليك أن ترتاح |
Ama aklında başka bir şey var, yoksa Clara'ya yetkiyi ona verdiğini söylerdin. | Open Subtitles | لكن لديك شيء آخر في عقلك وإلا كنت ستخبر كلارا بأنها هي المسؤولة |
Bu istasyonda ruhlarımızı isteyen bir şey var. | Open Subtitles | هناك شيء في هذه المحطه في الحقيقه يريد ارواحنا |
Sana söylüyorum, tuzlu ya da değil şaftın altında bir şey var. | Open Subtitles | أقول لك, التمليح أم لا يوجد شيء ما عند أسفل ذلك العمود |
Ağzının kenarında bir şey var Al. Hayır, öteki tarafta. | Open Subtitles | يوجد شئ على جانب فمك يا آل لا الجانب الآخر |
Kesin bir şey var: Onları hiçbir şey durduramaz. Karıncalar yakında burada olacak. | Open Subtitles | شيء واحد مؤكد ، لا شيء يوقف النمل ، وسرعان ما سيأتون هنا |
Yani sonunda kendimle ilgilenmem için beni zorlayan bir şey var içimde. | Open Subtitles | أعني، أخيراً لديّ شيء بداخلي يجبرني أن أعتني بنفسي، أترين، أنا مثلك |