Ama böyle bir şey yüzünden başkalarının bana gülmesini istemiyorum. | Open Subtitles | ولكنني لا أريد أن يضحك علي الآخرون بسبب شيء كهذا |
Kiliseye bu kadar çok gelen kişi kendini, yaptığı bir şey yüzünden affetmeyen kişidir. | Open Subtitles | الشخص الذى يأتى إلى الكنيسة هكذا هو شخص لا يستطيع مسامحة نفسه بسبب شيء ما |
bir şey yüzünden çok üzgündüm. bir şey yüzünden çok mutsuzdum. | Open Subtitles | و لكني كنت حقا غاضب بشأن شيء ما و أشعر بالكئابة بسبب شيء ما |
Jüri senden neden nefret ettiğini bulacaktır. Efendisine yaptığın bir şey yüzünden. | Open Subtitles | المحكمة ستجد مبررا لكرهه لك, ستقول, بسبب شئ ربما فعلتيه لسيده |
Alanı burada, yer altında olan bir şey yüzünden boşalttılar. | Open Subtitles | لقد أخلوا المنطقة بسبب ما يوجد هنا تحت الأرض |
Hayır. Demek istediğim de bu zaten. Yapmadığım bir şey yüzünden kovuluyorum. | Open Subtitles | لا ، ما أعنيه هو أنني كنت سأطُرد لشيء لم أفعلة |
Neden ne zaman bir kızdan hoşlansam... bir şey yüzünden iyi olmadığını söylüyorsun? | Open Subtitles | لماذا في كل مرة أعجب بفتاة تقول أنها ليست جيدة بسبب شيئاً ما؟ |
Söylediğim bir şey yüzünden Daniel'ın suçlu olduğunu sanıyor! | Open Subtitles | والدي، انه يعتقد فقط ان دانيال مذنب بسبب شيء قد قلته |
Ama işinin sırf benim sorumlusu olduğum bir şey yüzünden riske girmesi berbat. | Open Subtitles | لكن من المقرف أن تخاطر بعملك بسبب شيء أنا مسؤولة عنه لا استطيع العيش بذلك |
Kocanızın, yaptığı cinsel bir şey yüzünden öldürüldüğünü sanıyoruz. | Open Subtitles | نظن ان زوجك قد استهدف بسبب شيء جنسي فعله مع تلك المومس |
Yaptığım başka bir şey yüzünden buraya geliyorlar. | Open Subtitles | أنا أتوقع وصول أحدهم بسبب شيء آخر اقترفته. |
Ordudan yapmadığım bir şey yüzünden atılan adam, benim... | Open Subtitles | أنا مَن طُردتَ من الجيش بسبب شيء لم أفعله. |
Doğru olmayan bir şey yüzünden bir adamın itibarının iki paralık olmasına göz yummayacağım. | Open Subtitles | لا أريد أن أرى سمعة رجل تتدمر بسبب شيء لم يحدث |
Benim yaptığım bir şey yüzünden kendini cezalandırıyor. | Open Subtitles | هذا بالضبط ماكنت أخشاه. إنه يعاقب نفسه بسبب شيء فعلته أنا. |
Demek istediğim, onun geçmişindeki bir şey yüzünden böyle oldu, değil mi? | Open Subtitles | أعني ، هذا حدث بسبب شيء ما في ماضيه ، أليس كذلك ؟ |
Ateşin yok. Yediğin bir şey yüzünden mi? | Open Subtitles | لا توجد حمى هل يكون بسبب شيء ما تناولتيه؟ |
Bir adamı ilgisi olmadığı bir şey yüzünden Amerikalılar hapse tıkacak gibi gözükmüyor. | Open Subtitles | لا يبدو أن أسلوب أمريكا هو حبس شخص ما بسبب شئ لا علاقة له به |
Ama şu anda sizin yaptığınız bir şey yüzünden yanlış adam içeride. | Open Subtitles | ما مررت به, ولكن الآن الرجل الخاطيء هو من يجلس في طابور الاعدام بسبب ما فعلته |
Ama yapmadığımız bir şey yüzünden bizi sorumlu tutma, olur mu? | Open Subtitles | لكن لاتعاقبينا لشيء لم نقم بفعله ، حسناً ؟ |
Çünkü daha önce hiç görmediğim bir şey yüzünden ölüyor ve benim işim onun hayatını kurtarmak. | Open Subtitles | لأنها تحتضر بسبب شيئاً لم أعهده من قبل وهذا هو عملى لحماية حياتها |
Yapmadığım bir şey yüzünden suçlanacak değilim. | Open Subtitles | لن يلومني أحد على شيء لم أفعله |
Kardeşim, şu an kafası yerinde değil. Benim yaptığım bir şey yüzünden. Benim yaptığım bir seçim yüzünden. | Open Subtitles | أختي فاقدة الصواب الآن .بسبب أمر فعلته، قرار اتّخذتُه |
Benim yaptığım bir şey yüzünden mi? | Open Subtitles | أهو بسبب شئ فعلته ؟ |