Senin için, insanların orta yerinde çok şahsi bir şey yaptım. | Open Subtitles | لقد فعلت شيئاً خاصاً جداً في مكان عام, فقط من أجلك |
Seni kızdıracak bir şey yaptım diye düşünmeden edemiyorum. | Open Subtitles | يجب أن أحذر أنا لا أستطيع التفكير الا أنني فعلت شيئاً لإغضابك |
Ama beni tutuklamaları için haklı nedenleri vardı. Ben kötü bir şey yaptım. | Open Subtitles | لكن كان لديهم الحق في سجني فعلت شيئا سيئا |
Saldırıdan önce, hiç yapacağımı düşünmediğim bir şey yaptım. | Open Subtitles | ليلة الهجوم فعلت شيئا لم اظن انني قادر علي فعله |
Yoksa ben mi onu buraya getirecek bir şey yaptım? | Open Subtitles | هل أنا من غيرِ قصدٍ فعلتُ شيئاً لكي تستدعيها؟ |
Birkaç yıl önce bilimde alışılmadık bir şey yaptım. | TED | ولكن بعد عدّة سنوات، قمت بشيء غير عادي في العلم. |
İyi bir şey yaptım ve farkında değilsin. | Open Subtitles | لقد فعلت شيئاً جيداً. أنت حتي لم تدركي ذلك. |
Davamdan önce yasadışı ama çok akıllıca bir şey yaptım. | Open Subtitles | قبل محاكمتى فعلت شيئاً غير قانونيا لكنه حقا ذكى. |
- Tüm yardım için teşekkür ederiz. - Burada gelme asil bir şey yaptım. | Open Subtitles | شكراً لكم جميعاً لمساعدتي أنت فعلت شيئاً نبيلاً بالقدوم إلى هنا |
Belki de ben bir şey yaptım. Bir an içim geçti. | Open Subtitles | أظن أنني فعلت شيئاً للقلب بينما كنت أحمله |
Sen bir şey yapma dedin ama ben zararsız bir şey yaptım. | Open Subtitles | أنت قلت لي أن لا افعل شيئاً لكنني فعلت شيئاً صغيراً |
Seni alamasın diye bugün bir şey yaptım. | Open Subtitles | لقد فعلت شيئا لك اليوم لكي لا يتمكن من الحصول عليك |
Ben aptalca, aptalca bencilce bir şey yaptım. Beni hor görürsen, anlarım. | Open Subtitles | فعلت شيئا سخيفا سأتفهم الأمر إذا إحتقرتنى |
Yakuza olarak asla yapılmaması gereken bir şey yaptım. | Open Subtitles | بقد فعلت شيئا ً لا يمكن غفرانه عندما كنت في ال ياكوزا |
Çok aptalca bir şey yaptım. | Open Subtitles | لقد فعلتُ شيئاً شديد الغباء أحتاج مساعدتك |
Çok ama çok pişman olduğum bir şey yaptım. | Open Subtitles | فعلتُ شيئاً حقّاً ، حقّاً ندمتُ عليه |
Yaklaşık 20 sene önce pişman olduğum bir şey yaptım, pek de gurur duymadığım bir şey, | TED | قبل أكثر من عشرين سنة بقليل قمت بشيء ندمت عليه، شيء لست فخوراً به، |
Dün gece sizden ayrıldıktan sonra gerçekten aptalca bir şey yaptım. | Open Subtitles | الليلة الفائته عندما تركتكم فعلت شيء غبي جداً |
Sanırım burada önemli bir şey yaptım. | Open Subtitles | أعتقد أنه ربما أفعل شيء مهم هنا. |
Ben bu akşam senin için bir şey yaptım. | Open Subtitles | لقد فعلت شئ من أجلك الليلة الأن أريدك أن تفعلِ شئ من أجلي |
Ben çok aptalca bir şey yaptım, evlerine senin arabanla giderek. | Open Subtitles | هذا يعني انك فعلت شىء أحمق للغاية خروجك من السيارة لمنزلهم |
bir şey yaptım ve tavsiyene ihtiyacım var. | Open Subtitles | نوعا ما فعلت شيئًا وأحتاج نصيحتك، |
Gary için bir şey yaptım daha rahat takip etsin diye. | Open Subtitles | اوه لقد صنعت شيئا لغاري لتعويضه عن الاذى الذي لحق به |
Yaptığıma asla inanamayacağım bir şey yaptım... | Open Subtitles | . قمت بأمر لا أستطيع أن أصدق حتى أننيقمتبه ... |
Bunu hatırladım, çünkü ben de geçenlerde benzer bir şey yaptım. | Open Subtitles | أنا كُنْتُ فقط أُفكّرُ بذلك، ' يَجْعلُ أنا عَمِلتُ شيءاً المماثل مؤخراً. |
Korkunç bir şey yaptım. | Open Subtitles | لقد إرتكبت جرماً لا يوصف. |
Sonra Andy'yle birlikte olmak için Yeni Zelanda yolunda olduğunu duydum, ve uzun zamandır yapmadığım bir şey yaptım. | Open Subtitles | ثم سمعت أنك كنت فى طريقك يومها ل"نيوزيلاندا" لتكونى (مع (آندى لذا فقد قمت بشئ لم أفعله منذ وقت طويل |
Bayanlar, çok kötü bir şey yaptım ben. | Open Subtitles | -يارفاق ، لقد قمت بفعل شئ شنيع؟ |