"bir şeyin yok" - Traduction Turc en Arabe

    • أنت بخير
        
    • لديك شيء
        
    • ليس لديك ما
        
    • أنت على ما يرام
        
    • أنتِ بخير
        
    • ليس لديكِ شيء
        
    • يوجد ما
        
    • ليس هناك ما
        
    • أنتِ على ما يرام
        
    • إنّك على ما يرام
        
    • لديك شئ
        
    • لديكِ شئ
        
    • على ما يُرام
        
    • ليس لديكِ ما
        
    • لديك شيئاً
        
    Sakın endişelenme. Bir şeyin yok. Sadece ufak birkaç sıyrık. Open Subtitles لكن لا تقلقي، أنت بخير لديك بعض السحجات المتوسطة فحسب
    Tamam dostum, Bir şeyin yok. Kendini yukarı doğru kaldırabilir misin? Open Subtitles حسناً يا صاح، أنت بخير الآن هل تستطيع رفع نفسك ؟
    Sadece bir cilt yanığı. Bir şeyin yok. Open Subtitles نعم أنت بخير مجرد جلد محروق سوف تكون بخير
    Erkek dergilerinin eski sayılarından daha şehvetli Bir şeyin yok mu? Open Subtitles يا صاح، أليس لديك شيء أكثر قذارة عدا مجلّة "جينت" القديمة؟
    Eğer dediğin doğruysa ve masumsan, öyleyse korkacak Bir şeyin yok demektir. Open Subtitles اذا كان ما تقوله حقيقيا اذا انت بريء و ليس لديك ما تخاف منه
    Bir şeyin yok. Bir şeyin yok. Ellerini kaldır. Open Subtitles أنت بخير، أنت على ما يرام ارفع يديك
    Birincisi Bir şeyin yok, ikincisi de mahkemeden "fizyatrik bakımını" Wagerstein'a geçirttirdim. Open Subtitles أولاً أنتِ بخير وثانياً تم من المحكمة تغيير راعيتك النفسية إلى ويجريستن
    Harika. Hayatın boyunca ilaç içmek zorunda kalman haricinde Bir şeyin yok. Open Subtitles ستحتاج لدواء لبقية حياتك عدا ذلك، أنت بخير
    Bir şeyin yok. Bir şeyin yok. Bir şeyin yok. Open Subtitles لا بأس , لا بأس بهذا , أنت بخير , أنت بخير لا بأس , أنت بخير
    Test sonuçların bir saat kadar önce geldi. Bir şeyin yok. Open Subtitles لقد ظهرت نتائج فحوصاتك منذ ساعةٍ تقريباً أنت بخير
    Tut bunu, tut. Tamam iyisin. İyisin, Bir şeyin yok. Open Subtitles هنا ، هُنا خذي ، أنت بخير .أنتبخيرأنت بخير.
    Bir şeyin yok. Sadece biraz yardıma ihtiyacın var. Dokunma bana. Open Subtitles أنت بخير, فقط تحتاجين للمساعدة لا تلمسني.
    Bir şeyin yok. Sadece biraz yardıma ihtiyacın var. Dokunma bana. Open Subtitles أنت بخير, فقط تحتاجين للمساعدة لا تلمسني.
    O zaman endişelenecek Bir şeyin yok değil mi? Open Subtitles إذاً ليس لديك شيء لتقلق من أجله أليس كذلك؟
    Peki söyleyecek Bir şeyin yok mu? Open Subtitles إذاً ، ليس لديك شيء لتقوله ؟ مهلاً مهلاً ، لا تقم بذلك
    Eğer dediğin doğruysa ve masumsan, öyleyse korkacak Bir şeyin yok demektir. Open Subtitles اذا كان ما تقوله حقيقيا اذا انت بريء و ليس لديك ما تخاف منه
    Bir şeyin yok. İyisin. Open Subtitles أنت على ما يرام
    Bir şeyin yok. Buraya gel. Geçti. Open Subtitles أنتِ على ما يرام تعالي إلى هنا، أنتِ بخير
    Onun kaybedeceği bir şey yok, seninse kazanmak için Bir şeyin yok. Open Subtitles ليس لديها شيء لتخسره وأنتِ ليس لديكِ شيء لتربحيه
    Geçti artık, utanacak Bir şeyin yok. Open Subtitles الآن، الآن لا يوجد ما تخجلين بشأنه
    Gıda zehirlenmesiyse dediğin gibi endişelenecek Bir şeyin yok demektir. Open Subtitles إنّه تسمّم غدائيّ ليس هناك ما يدعو للقلق
    Merak etme, Bir şeyin yok. Open Subtitles إنّك على ما يرام
    Öyleyse endişelenecek Bir şeyin yok, değil mi? Open Subtitles إذن ليس لديك شئ تقلق من أجله أليس كذلك ؟
    Özür dileyecek Bir şeyin yok. Open Subtitles لا , ليس لديكِ شئ لتعتذري منه
    Bir şeyin yok. Benimle kal, tamam mı? Open Subtitles ستكونين على ما يُرام ، ابق معي ، حسناً ؟
    Giyecek Bir şeyin yok. Open Subtitles ليس لديكِ ما ترتدينه.
    O zaman saklayacak Bir şeyin yok. Gösterinin videosunu görmemiz gerek. Open Subtitles إذاً ليس لديك شيئاً كي تخفيه نريد أن نرى تسجيلات العرض

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus