Gerçek dünyayı görmek için gerçek bir arabayla dolaşalım mı? | Open Subtitles | لماذا لا نأخذ جولة في سيارة حقيقية لرؤية العالم الحقيقي |
Benzin için duran üstü açılabilir bir arabayla. | Open Subtitles | في سيارة كبيرة زرقاء مكشوفة توقفت للتزود بالوقود |
Biz de daha önce hiç görmediğin bir arabayla buradan uzaklaşacağız. | Open Subtitles | و سنغادر في الحال في سيارة لن تراها مجدداً |
O garajınızın önünde duran bir arabayla birlikte sizin ön sırada oturmanızı ister. | Open Subtitles | سوف يجعلك تجلس بالصف الأول مع سيارة جديدة في موقفك |
Kutlama bittikten sonra askeri bir arabayla beni eve götürecekler - yalnız. Güvenliğim için. | Open Subtitles | بعد انتهائها سيصطحبوننى وحدى الى المنزل فى سيارة عسكرية |
Tek bir arabayla geleceksin. Yardım getirirsen, bunu anlarız. | Open Subtitles | ستآتي بسيارة واحدة إذا جلبت معك تعزيزات سنعرف |
Bu bıyıklı adamın onu hızlı bir arabayla Windermere'e bırakan bir suç ortağı vardı. | Open Subtitles | ذاك الشخص ذو الشارب الغريب، كان لديه شريك في سيارة سريعة |
Kiralık bir arabayla Elm Sokağı'nda altgeçide doğru gidiyordum. | Open Subtitles | وعندما كنت أقود سيارتى فى شارع إلم نحو النفق في سيارة مستأجرة |
bir arabayla? Önde birileri olmalıydı. | Open Subtitles | في سيارة واحدة كان يجدر به أن يستقلّ حافلة |
Tası tarağı toplayıp, kiralık bir arabayla oradan ayrılmışlar. | Open Subtitles | لقد حزموا أمتعتهم وغادروا في سيارة مستأجرة |
Baksana, ne güzel bir parti. Güzel bir arabayla geldin. | Open Subtitles | أنظري إنها حفلة مولعة أنت جئت في سيارة مولعة |
Bozuk bir arabayla beni buraya getirdin. Ben de önemli bir toplantıya geç kaldım. | Open Subtitles | جلبتني هنا في سيارة معطلة وأنا متأخر على إجتماع مهم. |
Güç bataryası olmayan bir arabayla. Nasıl bir budalayım sence? | Open Subtitles | في سيارة دون خلية طاقة كم أبله انا برأيك؟ |
Ve sonra, görünüşe göre ikinci bir arabayla çabucak gitmişler. | Open Subtitles | و بعد ذلك، يبدو أنهم غادروا المكان بسرعة في سيارة أخرى |
Eve paparazzilerin bilmediği bir arabayla gitmem gerek. | Open Subtitles | لابد ان اعود الى منزلي في سيارة بدون ان يكشف امري احد المصورون |
Güzel bir arabayla, otoyolda saatte 240 km hızla gitmeyi seviyorum. | Open Subtitles | أحب الوصول إلى سرعة 150 ميل في الساعة على طريق سريع في سيارة جيدة. الرجل الثاني: |
Sadece en iyi dostumla ışıltı bir arabayla bir gezinti istiyorum. | Open Subtitles | فقط أريد أن أطوف مع زميلي المقرب في سيارة سريعة. |
Trafik kameraları gece 1:34'te Carrie'yle birlikte başkentten Dodge marka bir arabayla ayrılan üç adamı çekmiş. | Open Subtitles | كاميرات المرور التقطت ثلاثة رجال يغادرون العاصمة ومعهم كاري في سيارة دودج سيدان حوالي 1: |
Şef, başka bir arabayla burun buruna gelmiş bir kaza olmuş şoför de silah çıkarmıştır. | Open Subtitles | القائدة تتشابك مع سيارة أخرى، ويقع حادث، والسائق بحوزته مسدّساً. |
Ödünç aldığı bir arabayla gelir, elinde evrak çantası taşır inandırıcı gözükür. | Open Subtitles | يأتي فى سيارة مستأجرة حاملاًحقيبة.. لكي يبدو مقنعاً |
Her şey bir arabayla başladı. | Open Subtitles | بدأ بسيارة واحدة. |