Ama Thorne'un sakladığı şeyle ilgili bir bağlantısı olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | و لكنني أعرف أنه مرتبط مع ما تحاول هي اخفائه |
Polis, bu olayın Anton'un kayboluşuyla bir bağlantısı olup olmadığını açıklamadı. | Open Subtitles | الشرطة لم تفصح ما إذا كانت الجريمة مرتبطة بحادثة اختطاف انتون |
Peki, inen gemiyle veya Kim ve Henry'le bir bağlantısı var mıydı? | Open Subtitles | هل كان على صلة من تلك السفينه التي هبطت, أو كيم أو هنري؟ |
FBl, Bay Ferrie'nin Lee Harvey Oswald'ı tanıdığına... veya suikastla bir bağlantısı olduğuna dair kanıt bulamadı. | Open Subtitles | وجد المكتب أنه لا يوجد دليل على أن السيد فيري عرف لي هارفي اوزوالد أو لديه أي صلة باغتيال الرئيس كينيدى |
Clark'ın dairedeki kurbanlarla bir bağlantısı var mıymış? | Open Subtitles | هل كلارك لديه اي صلة مع الضحايا في الشقة ؟ |
Bu Geirmundur Jonsson'un feribotla bir bağlantısı yok. | Open Subtitles | (كيريمندر جونسون) ليس له علاقة مع العبارة |
Ama Gözcü ne zaman ortaya çıksa, bunun seninle bir bağlantısı çıkıyor. Her seferinde kötü bir şey oluyor. | Open Subtitles | ،يكون للأمر علاقة بك وكلّ مرّة يكون أمراً خطيراً |
Bu olay ve terör saldırısının bir bağlantısı mı var? | Open Subtitles | هل هنالك أي ارتباط بين تلك القضية و الهجوم الإرهابي؟ |
Ayrıca Ruby'nin kaybolduğu geceyle... - ...bir bağlantısı da yok. | Open Subtitles | بالإضافة إلى أنّه ما من شيء (يربطها بليلة اختفاء (روبي |
Efendim, sizce Brixham Lake ile bir bağlantısı olabilir mi? | Open Subtitles | سيدي ، هل تعتقد أنّ هناك صلة ببحيرة "بريكسهام" هنا؟ |
Sesinizin aynı zamanda hormon seviyenizle ciddi bir bağlantısı vardır. | TED | كما أن صوتك مرتبط بدرجة كبيرة بمستوياتك للهرمونات. |
Afedersin? Cody'e olanların cinayetlerle bir bağlantısı olduğunu düşünüyorsun. | Open Subtitles | اتعتقد ان ما يحدث لكودي مرتبط بجرائم القتل .. |
Pekala, bu uçuşla herhangi bir bağlantısı var mı? | Open Subtitles | حسناً، هل هناك شيء مرتبط بأيّ شيء على متن هذه الرحلة؟ |
Bir aralar benim moruğun çalıştığı bu kapanmamış davanın, şu an benim çalıştığım davayla bir bağlantısı olabilir. | Open Subtitles | إنها قضية غير محلولة كان والدي يعمل عليها أيامها قد تكون مرتبطة بشيء أعمل عليه حاليا. |
Kedi tüyü. Bu kadının ilk olay yeriyle bir bağlantısı var. | Open Subtitles | انها مرتبطة بموقع الجريمة الاول |
Ters gitme ihtimaline karşın bizle bir bağlantısı olmamasını istedim. | Open Subtitles | إذا أخذ هذا الشئ منعطف آخر فأنا لا أريده أن يكون على صلة بنا |
Yani şüphelimizin o olması mümkün ama Clayvin ailesiyle bir bağlantısı var gibi gözükmüyor. | Open Subtitles | لذا فمن المحتمل أنه الجاني لكن لم يبدو أنه على صلة بعائلة كلايفين |
- Bu olayda birlikte çalışacağımızı duydum efendim. Olayın donanmayla bir bağlantısı olup olmadığını bulana kadar. | Open Subtitles | سمعت أننا سنعمل على القضية معا، سيدي، حتى نستثني رسميا أي صلة بين الحريق و البحرية. |
- Cesetleri bıraktığı yerlerin tutarlılık ve yöntemi bize onun tanınmayan veya kurbanları arasında teşhis edilebilir bir bağlantısı olmadığını anlatıyor ve adeta dua mesajı pozisyonuyla onların bulunmasını istiyor. | Open Subtitles | الثبات في أمكنة رمي الجثث و المنهجية المتبعة تشير إلى انه لا يملك أي صلة معروفة مع الضحايا |
Üsteki çiftle bir bağlantısı? | Open Subtitles | هل من صلة مع الثنائي في القاعدة؟ |
John Kim'in diğer kurbanlarla bir bağlantısı yok. | Open Subtitles | (جون كيم) ليس له علاقة مع بقية الضحايا. |
Yeraltındaki dostlarımızla bir bağlantısı var mı diye merak ediyorum. | Open Subtitles | ممّا يجعلني أتساءل لو كان للأمر علاقة بأصدقائنا المُتوارين عن الأنظار. |
Charles Hoyt ile bir bağlantısı var mı bilmemiz gerek. | Open Subtitles | " ما نريد معرفته أي ارتباط بينه وبين " تشارلز هويت |
Belediyeyle bir bağlantısı var mı? | Open Subtitles | أيّ شيء يربطها بمجلس البلديّة؟ |
Tamam. bir bağlantısı yoksa masana geri dönmeni istiyorum. | Open Subtitles | حسناً ، لو لم يكن هناك صلة أريدك أن تعودي على مكتبك |
Hepsinin de ön dişleri sökülmüştü. Bu sabahki kurbanla bir bağlantısı olduğunu mu düşünüyorsun cidden? | Open Subtitles | أتعتقد حقًّا أنّ هنالك صلة بضحيّة صباح اليوم؟ |
Akademi ile ne gibi bir bağlantısı vardı? | Open Subtitles | ما كان لها اتصال إلى الأكاديمية؟ |
- Barnett'in içeriden biriyle, bir bağlantısı olduğu. | Open Subtitles | أن " بارنيت " كان لديه شريكا على إتصال به |
Güvenlik subayı yürütüyor. Merak etme, olayın seninle bir bağlantısı yok. | Open Subtitles | قائدة القوات تجريه , لاتقلقي لايوجد اي صلة بكي |