"bir bakıma" - Traduction Turc en Arabe

    • نوعاً ما
        
    • نوعا ما
        
    • بطريقة ما
        
    • في الطريق
        
    • نوعًا ما
        
    • بطريقةٍ ما
        
    • بمعنى ما
        
    • إلى حد ما
        
    • نوع من
        
    • من ناحية
        
    • جاز التعبير
        
    • رعاية طبية
        
    • بمعنى آخر
        
    • بشكل ما
        
    • بمعنى من
        
    Onun anlattığı da bunun anlattığı da Bir bakıma ikna edici. TED إنه مقنعٌ نوعاً ما عندما يتحدث وهي مقنعةٌ أيضاً عندما تتحدث.
    Bu yüzden Bir bakıma mutluyum hâlâ beni şaşırttığı için. TED لذلك أشعر بالسعادة نوعاً ما لأنها ما زالت تثير دهشتي.
    Galiba kafamdaki bir hayal için ben de seni Bir bakıma kullandım. Open Subtitles اعتقد ربما.. انني استغليتك ايضاً نوعاً ما لأجل الخيال الذي كان لدي..
    Dünya'ya Yakın Cisimleri bulmak, Bir bakıma kasırgaların izini sürmek gibi. Open Subtitles العثور على هذه الاجسام كان قريبا نوعا ما من تعقب الأعاصير
    Bir bakıma Afrikalılar, demokrasinin kendisini protesto ediyorlar, bizim için olasılıklarını zenginleştiriyorlar. TED يحتجُ الأفارقة بطريقة ما على الديمقراطية بحد ذاتها، بإثراء إمكانياتها لنا جميعًا.
    Yani Bir bakıma kendimizi göstermek istedik. Open Subtitles عندما كنا في الطريق اعتقد بأنا كنا نريد مشاهدة طفولتنا
    Bir bakıma bu, biz insanların da müzik yapma biçimi. TED من نحوٍ آخر، هذه هي نوعًا ما نفس الطريقة التي يؤلّف بها الإنسان الموسيقى.
    Nerede olduğunu bana mesaj atman Bir bakıma yardımcı oldu. Open Subtitles لقد ساعدني نوعاً ما أنكِ أرسلتي لي عن مكان تواجدك
    Bir metni okurken Bir bakıma resimler yaratıyoruz ve bir resme baktığımızda ise neye baktığımızı anlamak için aslında dili kullanıyoruz. TED فنحن نوعاً ما نخلق صوراً عندما نقرأ نص ما، وعندما ننظر إلى صورة ما، نقوم باستخدام اللغة من أجل فهم ما ننظر إليه.
    Bu Bir bakıma bilimin güzelliklerinden biri, öyle ki; bu fikir şu anda pek çok farklı alana aktarılabilir ve yaygınlaştırılabilir. TED وهذه نوعاً ما إحدى روائع العلوم، الآن يمكن ترجمة هذه الفكرة وتعميمها على مجموعة كبيرة من المجالات المختلفة.
    insanın orijini araştırma Bir bakıma DNA'mızda ve bunu bir sonraki aşamaya götürmek istiyoruz. TED أتعلم؟ إن دراسة أصولنا هو نوعاً ما جزء من الحمض النووي خاصتنا ونحن نريد السعي إلى الخطوة التالية،
    Yani ortada işte. Bir bakıma hep hayatımı mahvetti. Open Subtitles أعني من الواضح, و ذلك دمّر حياتي نوعاً ما.
    Esasında sana teşekkür etmeliyim. Bir bakıma bana yardımcı oldun. Open Subtitles عليَّ أن اشكركِ نوعاً ما, انتِ ساعدتني نوعاً ما في ذلك.
    Bundan sonra von Neumann'a geçiyoruz, 1945'te Bir bakıma aynı şeyi yeniden keşfediyor. TED ثم نقفز إلى فون نيومن، 1945 حين قام نوعا ما بإعادة اختراع الشيء نفسه بالكامل
    Yani, teknoloji Bir bakıma 1952'ye kadar kimsenin aklında yoktu, benim doğduğum yıla kadar. Tabi ki teknoloji bundan önce de mevcuttu TED إذن، التكنولوجيا كانت نوعا ما مغيبة من فكر الجميع، حتى سنة 1952، والتي هي تاريخ ميلادي. ومن الواضح أن التكنولوجيا
    Eskiden bir otobüsümüz vardı. 60'lar, onu sattığımız gün Bir bakıma bitti. Open Subtitles لقد كنّا نملك حافلة، بطريقة ما عندما انتهت حقبه الستّينات قمنا ببيعها.
    Belki kazanmalarına izin verirsek Bir bakıma bizim de zaferimiz olur. Open Subtitles ربما إن أعطيناهم الفوز , بطريقة ما سيكون نصر لنا أيضاً
    Zaten Bir bakıma arka bahçem. Burası bana ait. Open Subtitles حسنا، إنها فنائي الخلفي في الطريق أنا أملكها
    Bir bakıma üzerine konuşulacak şeyleri bitirdik. Open Subtitles نوعًا ما نفدت الأمور التي علينا التناقش بها.
    Ama altından kalkacak kadar güçlü değilsin ki bu Bir bakıma seni korkak yapıyor. Open Subtitles انت فقط لست قوياً بما فيه الكفاية لتحصل عليه. و الذي بطريقةٍ ما, يجعلك جباناً.
    Bu da Bir bakıma öyle, çünkü Güneş şu anda Hidrojeni yakıp Helyuma dönüştürüyor. Open Subtitles هذا يشبه ما يحدث إلى حد ما لأن الشمس مازالت تحرق الهيدوروجين إلى هيليوم حتي الآن
    Bu benim yaptığım bir heykel ve Bir bakıma bir şekli serbest bırakıp farklı derecelerde özgürlüğe sahip cisme dönüştürme şekli. TED هذا هو التمثال الذي صنعته، الذي هو وسيلة ل، نوع من ، تحرير النموذج إلى كائن لديه درجات متفاوتة من الحرية.
    Bir bakıma evet. Ama bir diğer bakıma onları anlıyorum. Open Subtitles من ناحية، أجل، ولكن من ناحية أخرى أتفهم الأمر.
    Evet, galiba öylesin. Bir bakıma, ölümlü halin burada doğdu. Open Subtitles أفترض بأنكِ كذلك إن جاز التعبير لقد ولدتِ هنا.يا فانية
    Kulağımın profesyonel Bir bakıma ihtiyacı var. - Kötü. Open Subtitles أذني ربما تحتاج إلى رعاية طبية
    Bir bakıma onun midesinde hapsolmuştur... fakat aynı zamanda, Zeus onun zekâsını özümsemiştir. Open Subtitles بمعنى آخر أضحت حبيسة معدته لكنه أيضا بات يقدر هذه القدرات العقلية العظيمة
    Bir bakıma benim gözümde, harpte birlikte savaştığım kişilerin hepsi kahramandı. Open Subtitles بشكل ما أعتبر كل من حاربت معهم فى الحرب، أعتبرهم أبطالاً
    Yani Bir bakıma, Bernoullli şöyle söylemekte, eğer bu iki şeyi tahmin edip çarpabilirsek, her zaman nasıl davranmamız gerektiğini kesin olarak bilebiliriz. TED بمعنى من المعاني ، ما كان برنولي يقوله هو ، اذا استطعنا تقدير ومضاعفة هذين الشيئين، سنعرف دائماً بدقة كيف يجب أن نتصرف.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus