"bir bilim insanı" - Traduction Turc en Arabe

• كعالم
• عالم
• عالمة
• كعالمة

bir bilim insanı olarak, her zaman bu yansımayı ölçmek istedim; ötekini anlamaya dair olan bu anı, göz açıp kapayıncaya kadar gerçekleşen hissiyatı.
كعالم, لطالما أردت قياس هذا الصدى, هذا الإدراك للآخر الذي يحدث سريعا جدا, في غمضة عين.

İş arayan bir bilim insanı olarak son teknoloji bir araştırma yapmak... yani daha iyisi olamazdı.
اقصد بحقكم كعالم يبحث عن عمل، فالقيام ببحث عصري، لا يمكنك القيام بأفضل من ذلك.

bir bilim insanı şu anda karşı karşıya olduğumuz sınavın çözülebilir bir düğüm olduğunu ve sürdürülebilir bir birliktelik olduğunu söyledi.
شخص قال الاختبار الذي نواجهه الآن، أخبرني عالم ان كان المزيج بين اشارة الابهام و اللحاء الجديد يعتبر مزيجا قابلا للتطبيق.

Laboratuvarımdaki bir bilim insanı DNA'nın bilgisayarla analizi için bir yol buldu ve çok şaşırtıcı bir şey keşfetti.
طور عالم في مختبري طريقة جديدة لتحليل الحمض النووي الريبوزي باستخدام الحواسيب، واكتشف شيئًا مثيرًا للدهشة جدًا.

bir bilim insanı, savaşçıydı hem de tüm o görünüşüne rağmen.
أقصد، كانت عالمة ومُحاربة، وكلّ ذلك ألهم الطريقة التي تبدو بها.

Partilere gittiğimde insanların bir bilim insanı olduğumu ve seks üzerine çalıştığımı anlamaları çok sürmüyor.
عندما أذهب الى الحفلات عادة لا يستغرق الكثير من الوقت ليكتشف الناس أنني عالمة وأنني ادرسُ الجنس

bir bilim insanı olarak ve aynı zamanda bir insan olarak, kendimi harikalara karşı duyarlı yapmaya çalışıyorum.
كعالمة وأيضًا كإنسانة كنت أحاول أن أجعل نفسي عرضة للتساؤل والدهشة.

bir bilim insanı ve bir baba olarak çocuklarımıza ve benim beş torunum gibi torunlarımıza arkamızda ne bırakacağımız konusunda çok endişeliyim.
كعالم وأب أصبحت قلقاً جداً حيال ما نتركه خلفنا لأبنائنا وأحفادي الخمسة

Önde gelen bir bilim insanı ve eğitmen olarak otoritesi zamanındaki birçok genç doktorunu etkiledi.
كعالم بارز ومحاضر، منحته تلك المكانة القدرة على التأثير على العديد من أطباء عصره.

bir bilim insanı olarak farklı disiplinleri bir araya getiren bu soruları sorabilme gücünüzün olması gerçekten başlı başına bir değişim.
القدرة على أن تسأل تلك الأسئلة، كعالم -- أسئلة تربط في الواقع بين مختلف التخصصات -- في الحقيقة تغيير جذري كلياً.

Ajan Scully, Gizli Dosyalar'a, bir bilim insanı olarak atandı arılardan biri onu soktu ve virüsten etkilendi.
الوكيل سكولي خصّص إلى الملفات المجهولة كعالم. لسع بأحد هذه النحل وأصيب بهذا الفيروس.

bir bilim insanı olarak söylüyorum ki, bence böyle bir yasa anlamsızdır.
أتحدث بصفتي كعالم, أعتقد بأن هكذا قانون غير مُبرّر

Ve Avustralya'da bir bilim insanı şöyle yazdı: "Mercan araştırmalarımızın sonucunu öğrencilerime gösterdim, ve ağladık."
ثم كتب عالم في أستراليا، 'لقد أظهرت لطلابي نتائج استطلاعاتنا المرجانية وبكينا'.

Bu topluluğa gelen ve örnek toplayan bir bilim insanı da yeşil yöneliminin evrensel olduğunu keşfedecekti.
أخذ عالم عينات من هذه المجموعة واكتشف أن الإتجاه الأخضر عالمي.

Grubumdaki genç bir bilim insanı, dev çarpışmanın dönüşünü değiştirmeye çalıştığımızı öne sürdü.
اقترح عالم شاب في فريقي أن نحاول تغيير دوران الاصطدام العملاق.

Parlak bir bilim insanı, bilimle sadece bilimin adına ilgilenirdi.
أي انها عالمة رائعة تهتم في المعرفة لمصلحتها الشخصية

Neden dünya çağında ünlü bir bilim insanı, bir otel yerine bizim dairede kalacak?
لِم ستقيم عالمة مشهورة عالميا في شقتنا بدلا من أن تقيم في فندق؟

Belki bir çeşit Olimpiyat atleti veya dahi bir bilim insanı olsaydım ama değilim.
ربما يكن ذلك لو كنتُ نوعاً ما لاعبة رياضية أو عالمة عبقرية، لكنني لستُ كذلك.

Baloncuk tutkunu bir bilim insanı olarak onları görmeyi, onlarla oynamayı ve onlar üzerinde çalışmayı çok seviyorum.
كعالمة مولعة بالفقاقيع، أحب مشاهدتها، أحب اللعب بها، وأحب دراستها،

Ajan Scully, bir insan olarak bir araştırmacı olarak, bir bilim insanı olarak doğruluğuna bağlı kalmış ve bu emirlere uymamıştır.
أن العميلة سكالي لم تتّبع الأوامر.. هو شهادة لنزاهتها كمحققة, كعالمة وبشرية.

Hem çok satan bir yazar hem de suçla savaşan bir bilim insanı olarak bu iki kariyeri nasıl bir arada götürüyorsunuz?
كيف دمجت بين مهنتين مزدوجتين كمؤلفة بأفضل المبيعات و كعالمة مكافحة للجريمة؟