Ya da onları başka bir dünyaya... göçüp giderken eğlendirmişti... | Open Subtitles | أو أيضاً أنها كانت تسليهم وهم يتسربون إلى عالم آخر |
Ölülerin yaşanlar arasında dolaştığı bir dünyaya geri dönmeyi gerçekten istiyor musun? | Open Subtitles | أتريد حقـّاً العودة إلى عالم ' ' يسير بهِ الموتى بين الأحياء؟ |
Ona bakınca başka bir dünyaya kaçmama yardım edecek bir şey istiyorum. | Open Subtitles | عندما نظرت اليها اردت شيء من شأنه ان يساعدني للهرب لعالم اخر |
Sizi heyecanlı şeylerin olacağı... bir dünyaya götürecek bir meteor gibi. | Open Subtitles | مدهش, النيزك المحترق سوف تحملك الى عالم اخر حيث الاشياء المدهشة |
- Onda bizi sorunlu bir dünyaya koyacak bir şey var. | Open Subtitles | لديه شيئ ما انه سوف يضعنا جميعا في عالم من المتاعب |
Gözlerimi, var olduğunu bile bilmek istemediğim, yep yeni bir dünyaya açtılar. | Open Subtitles | لقد فتحتن أعيني على عالم جديد لم أرد أن أعرف بأنه متواجد |
Yine de neden Tanrı böyle bir dünyaya çocuk getirmek ister? | Open Subtitles | لماذا قد يود الإله إحضار طفل بهذا العالم , علي أي حال؟ |
Roman Karakterleri... bırakın öyle kalsınlar. Kitaplardan çıkarılıp anlamadıkları bir dünyaya bırakılıyorlar. | Open Subtitles | إن الشخصيَّات الروائية كتومون منطَوون مُساقون من كتبهم إلى عالم لا يفهمونه |
Bugün çok kutuplu bir dünyaya doğru ilerliyoruz, Kopenhag'da gördüğümüz gibi koordinasyonun çok daha karışık olduğu bir dünya. | TED | اليوم ونحن نتجه إلى عالم متعدد الأقطاب التنسيق أكثر تعقيدا ، كما شهدنا في كوبنهاغن. |
Küçük bir plastik birim olan transistör, bizi birbirinin üzerine yerleştirilmiş statik tuğlalardan alıp her şeyin interaktif olduğu bir dünyaya getirecekti. | TED | كان الترانزستور وحدة بلاستيكية صغيرة ستأخذنا من عالم الوحدات الثابتة مكومة فوق بعضها البعض إلى عالم حيث كل شيء تفاعلي. |
Onlarla sohbetler ilerledikçe Alis tavşan deliğinden düştüğünde ve yepyeni bir dünyaya açılan kapıyı gördüğündeki gibi bir deneyim yaşadım. | TED | لكن بينما تكشّفت هذه النقاشات، شهدت ما مرّت به أليس حينما كانت في بلاد العجائب عبر حفرة الأرنب ورأت باباً لعالم جديد. |
Fakat tamamen yok ettiğimiz bazı türleri, onları özleyen bir dünyaya geri getirmeyi de düşünebiliriz. | TED | لكن بعض الأنواع التي قضينا عليها تماما يمكننا استعادتها لعالم اشتاق لها. |
Bu adaletsizliğin bazı bölümlerini gideremeyeceğimizi biliyorum çünkü güvenli bir dünyaya doğru gitmiyoruz. | TED | وأنا أعلم أننا لسنا قادرين على معالجة بعضا من ذلك الظلم لأننا لسنا في طريقنا لعالم آمن. |
İnsanların bihaber olduğu bir dünyaya ait olduğumu öğrenmek için. | Open Subtitles | فقط لكي اعرف انني انتمي الى عالم مخفي على البشر |
İnsanların bihaber olduğu bir dünyaya ait olduğumu öğrenmek için. | Open Subtitles | فقط كي اجد انني انتمي الى عالم مخفي عن البشر |
İnsanların bihaber olduğu bir dünyaya ait olduğumu öğrenmek için. | Open Subtitles | فقط اكي اكتشف انني انتمي الى عالم مخفي عن البشر |
Bu, kirli bombaysa bambaşka bir dünyaya adım attık demektir. | Open Subtitles | إذا كانت هذه قنبلة إشعاعية فهذا يُدخلنا في عالم مختلف |
Bolluk olan bir dünyaya mı yoksa kıtlık olan bir dünyaya mı gelecek? | TED | هل ستولد في عالم من الوفرة أو النُدرة ؟ |
Kimse Google ve bu kadar teknolojik çeşidin olduğu bir dünyaya henüz yetiştiğini düşünmüyor. | TED | لا أحد يفكر أننا قد حوصرنا في عالم حيث غوغل و كل هذه الخيارات التكنولوجية. |
Sonra halkımız korkunç bir düşmanın uyuduğu karanlık bir dünyaya ayak bastı. | Open Subtitles | ثم في أحد الأيام وضع شعبنا قدم على عالم مظلم حيث عدو فظيع نام. |
Amerika'nın insanları, bugün farklı bir dünyaya uyandınız. | Open Subtitles | .يا شعب أمريكا، ستسيقظون اليوم على عالم مختلف |
Ve sensiz bir dünyaya merhaba... | Open Subtitles | ومرحباً بهذا العالم بدونك ومرحباً بهذا العالم بدونك |
40 yıl sonraya 1917 yılına geliyoruz ve silindir başka bir dünyaya giriyor. | TED | بعد 40 سنة ونحن في سنة 1917، والأسطوانة تدخل عالما مختلفا. |
Bildiğiniz üzere korku tarafından felce uğratılmış bir topluma, bir dünyaya sahibiz. | TED | وكما تعلمون لدينا عالم .. ومجتمع مقيد ومشلول بسبب الخوف |
Neden onu, senin gibi dipteki artıklarla beslenenler için ayrılmış ahlâksız, hasta bir dünyaya sürüklüyorsun? | Open Subtitles | لماذا أنت اقتادوه الى عالم غير طبيعي محفوظة لأسفل إلى مغذيات؟ |
Oğlunukadınların kolay paranın ve uyuşturucuların olduğu bir dünyaya kaybetti. | Open Subtitles | لقد خسره بسبب عالم ملئ بالنساء العاهرات المقامرة وتعاطي المخدرات. |
Marian'i hiç bilmedigi bir dünyaya öylece gönderemeyiz. | Open Subtitles | أقصد أنّنا لا نستطيع إرسال (ماريان) إلى عالَم مجهول ببساطة |
Peki ya sihirliyse, kasabayı terkedip sihir olmayan bir dünyaya giderse ne olacak? | Open Subtitles | إنْ كان سحريّاً، فماذا سيحدث إذا رحل عن البلدة إلى عالَم خالٍ مِن السحر؟ |
On yıl içinde bu gecekondu kendi kendine bir semte, mahalleye, bir dünyaya dönüştü. | TED | وخلال عشر سنوات، تحولت تلك المنطقة العشوائية إلى منطقة، مكان، عالم خاص |