"bir dakikanız" - Traduction Turc en Arabe

• دقيقة واحدة
• دقيقة فراغ
• دقيقة من
• تعطيني دقيقة

Geçit kapanmadan önce içinden geçerek onu tarihte mahsur kalmaktan kurtarmak için sadece Bir dakikanız var.
لديك دقيقة واحدة لتقفز إلى البوابة وتنقذه قبل أن تُغلق وتتركه معلقًا في التاريخ.

Bay Roberts, "Haberyolu"nun tirajını nasıl 100,000 adet çoğaltacağınızı anlatmanız için Bir dakikanız var.
سيد روبرتس, أمامك دقيقة واحدة بالضبط, لكى تخبرنا , ما هو اقتراحك, لكى نُضيف 100,000 مشترك جديد لنا

Onbirinci bitti, bir tane kaldı-- ...ve siz gazeteciler, telefon için Bir dakikanız kaldı.
الحادى عشر لأسفل و الأول للذهاب و أنتم أيها المحررون لديكم دقيقة واحدة

Bir dakika! Dans pistine dönmeniz için Bir dakikanız var millet.
دقيقة واحدة , للجميع , دقيقة واحدة للعودة لساحة الرقص

Eğer Bir dakikanız varsa soruşturmanın detaylı raporuna bir göz atmak isterim.
,لو لديك دقيقة من وقتك سأود تقريراً مفصلاً عن هذا التحقيق

Teslim olup dışarı çıkmak için Bir dakikanız var yoksa içeri gireriz.
لديكم دقيقة واحدة لتسلموا أنفسكم وتخرجوا و إلّا سندخل

Beyin hasarı başlamadan önce sadece Bir dakikanız var.
لديك دقيقة واحدة فقط قبل أن يبدأ تلف في الدماغ

Bu yüzden, bizi böyle çağırıyorlar, "Bayanlar, Bir dakikanız var."
ومن ثم نادوا على المتسابقات لكي يستعدن وقالوا "" يا سيدات لديكم دقيقة واحدة "

Şimdi kasabayı terk etmek için tam Bir dakikanız var.
الآن لديك دقيقة واحدة لمغادرة المكان

Gemiyi terk etmeniz için Bir dakikanız kaldı.
لديكم الان دقيقة واحدة لمغادرة السفينة

Acele edin. Bir dakikanız kaldı.
اسرعوا الان,لديكم فقط دقيقة واحدة

Stratejinizi oluşturmak için Bir dakikanız var.
لديكم دقيقة واحدة لتخطيط استراتيجيتكم...

...içinizi boşaltmak için Bir dakikanız var.
لديكم دقيقة واحدة لتقولوا ما تريدون

Bu yılın Roxy takım seçmelerine girmeniz için Bir dakikanız var.
دقيقة واحدة, على إختبارات "روكسي", لهذا العام

Tahliye için Bir dakikanız var.
والآن لديكم دقيقة واحدة فقط للإخلاء

Charlie kardeş, oradan hemen çıkmanız gerekiyor. Sadece Bir dakikanız kaldı, Charlie, kasa kendini kapatacak.
-أخي تشارلي عليكم المغادرة الآن لديكم دقيقة واحدة ، أسرعا و إلا ستغلق البوابة عليكما

Boynunu kırmadan önce Bir dakikanız var.
لديك دقيقة واحدة قبل أن أعضّ رقبته

20 kişiyi kurtarmak için Bir dakikanız var.
هل حصلت على دقيقة واحدة لإنقاذ 20 شخصا.

Yüzbaşı, Bir dakikanız var mı?
أيها القائد, هل لديك دقيقة من وقتك ؟

- Bir dakikanız varsa...
- ممكن أن تعطيني دقيقة ... - عرفت .