Kasanın arkasında bir diş fırçası ve temiz sütyen bile tutuyordum. | Open Subtitles | حتى أنني تركتُ فرشاة أسنان وصدرية نظيفة خلف ماكينة تسجيل النقود |
Oh. elbette. Sanırım yeni bir diş fırçası bulabilirim. | Open Subtitles | بالطبع، أظنني يمكن أن أجد فرشاة أسنان جديدة في مكان ما |
Fakat şimdi, yanında bir diş fırçası olsaydı daha iyi olurdu evlat. | Open Subtitles | بما أنه أوّل إعتقال لك في قضية مخدّرات لكن الآن ، من لأفضل أن يكون لديك فرشاة أسنان |
Bir traş makinesi, bir diş fırçası, bir sabahlık, | Open Subtitles | لدي شفرة واحدة , فرشاة أسنان وثوب إستحمام |
Eczaneye gidip yeni bir diş fırçası almalı çünkü ona ihtiyacı olacak. | Open Subtitles | عليه ان يذهب للصيدلية ليشتري لنفسه فرشاه اسنان جديدة لأنه سيحتاج إليها |
Yine mi bu adam. Ona bahşişlerini kendine saklayıp bir diş fırçası almasını söylüyorum. | Open Subtitles | لا أنفك أخبره أن يحتفظ بالبقشيش لنفسه ويشتري به فرشاة أسنان |
Başarısız olursak elektronik mağazasında durur sana güzel bir diş fırçası alırız. | Open Subtitles | وإن فشلنا, بإمكاننا أن نتوقف عند الصيدلية ونحضر فرشاة أسنان جميلة |
Oraya bir valiz, kıyafet, fazladan bir diş fırçası falan bulmak için gitmiştim. | Open Subtitles | ذهبت هناك باحثاَ عن حقيبة أو ملابس أو فرشاة أسنان إضافة لم أجد شيئأَ |
O bir diş fırçası ve biliyorum ilişkiler hakkında ne kadar garip şey varsa hepsi sende de var ama bütün kurallarını kabul ediyorum. | Open Subtitles | إنها فرشاة أسنان وأعرف إنه لديك بعض الحساسيات الغريبة ضد العلاقات الحميمة، ولقد قبِلت بكل قوانينك |
Issız bir adaya giderken neden bir diş fırçası isteyesin ki? | Open Subtitles | لماذا ستحتاج إلى فرشاة أسنان على جزيرة صحراوية؟ |
Yeni bir diş fırçası için ödeme bile yaptım. | Open Subtitles | أتعرفين أني دفعت عربونًا للحصول على فرشاة أسنان جديدة؟ |
Git bir diş fırçası al. | Open Subtitles | فإذهب للجحيم، وخذ معكَ فرشاة أسنان |
Hatta onları sevimli de buluyorum ama lütfen... bu sadece bir diş fırçası. | Open Subtitles | في الحقيقة أجدها ظريفة ... لكن، حقا إنها ليست سوى فرشاة أسنان |
İçine tıraş bıçağı yerleştirilmiş plastik bir diş fırçası. | Open Subtitles | فرشاة أسنان تحتوي على شفرة حلاقة. |
Geçen hafta bana kendime ait bir diş fırçası kabı aldı. | Open Subtitles | احضر لي حامل فرشاة أسنان خاص بي |
Keskin bir diş fırçası, tamam mı? | Open Subtitles | إنها فرشاة أسنان مشحوذة، حسناً؟ |
Biri bana gelip alamet-i farikam olan bir şey istediğinde, evet, limon sıkacağı, tuvalet fırçası, kürdan, çok güzel klozetler ve bir diş fırçası -neden olmasın-. | TED | عندما يأتي شخص لي ويسألني بماذا أشتهر. الذي أعنيه، نعم، عصارة الليمون، فرشاة المرحاض، عود الأسنان، مقاعد المرحاض الجميلة ولم لا -- فرشاة أسنان. |
Gözlerinizin hizasını biraz daha yükseltirseniz, "Sizi görüyorum, aman tanrım buradasınız, nasılsınız, size yardım edebilirim, size yeni bir diş fırçası, yeni bir tuvalet fırçası tasarlayabilirim." | TED | لا بأس. إذا رفعت مستوى عينيك إكثر من ذلك، أستطيع رؤيتكم، يا إلهي أنت هنا، كيف حالك، أستطيع مساعدتك. أستطيع تصميم فرشاة أسنان جديدة لك، فرشاة مرحاض جديدة." |
(Gülüşmeler) FFL: Ya da, henüz bir diş fırçası görmemişse, beysbol sopasıyla karıştırıyor | TED | (ضحك) فاي-فاي لي: أو إن لم يكن رأى فرشاة أسنان من قبل فقد يخلط بينها وبين مضرب بيسبول |
Niye bir diş fırçası bu kadar büyük bir kutuyla gelir ki? | Open Subtitles | لماذا فرشاه اسنان تاتي بهذا الصندوق الكبير |